MEHMET KAYA
Türkiye’nin iletişimde 5G sistemini kurmasına yönelik operatörlere kullandırılacak frekanslara yönelik ihale 16 Ekim günü yapılacak. Bundan sonra, operatörler şebekelerini kurarak 5G hizmeti vermeye başlayacak. Burada yerli ve milli çözümlere yönelik uzun süredir kullanım zorunluluğu yönünde beklenti oluşmuştu. Bu noktada, yerli üretim için yüzde 60, milli çözümler için ise yüzde 30 şartı getirildi ancak Türk şirketlerinin ürünlerinin en az yüzde 30 olması yönündeki zorunlulukta, bu orana kademeli ulaşılacak gibi görünüyor.
5G’de diğer önemli unsur ise son tüketici yanında, firmaların, kurum ve kuruluşların kendilerine özel firma içi her türlü iş ve işlemini yöneten ağlar kurma imkanı. Bu alan, teknoloji firmaları ve operatörlerce ilk kez son tüketici kadar önemseniyor. Bir fabrikadan stadyuma ya da okul kampüsüne, havaalanı ya da liman veya geniş bir alandaki OSB’ye kadar hemen her türlü alanda özel ağ kurmak mümkün. Private Network-Özel Ağ olarak adlandırılan bu sistemde, 5G standartlarında özel bir ağ kullanılabiliyor. Teknoloji firmaları ve operatörler bu alana ağırlık veriyor ancak burada da güvenlik sorunu öne çıktı. Firmanın geçmişte mümkün olmayacak önem ve miktarda verisi bu ağ üzerinden geçeceği için, teknoloji firmaları güvenli bir yapı kurulmasının önemine işaret ediyor.
“Güvenlik” hatırlatması
5G’nin son tüketiciye ulaşan genel şebeke yatırımları yanında, özel ağlar-private network ayağı çok önemli. Bir şirket, kurum, kuruluş, 5G ağını özel ağ olarak kurdurduğunda, aynı zamanda şimdiye kadar olanların kat be katı “veriyi” neredeyse “anlık” olarak açmış olacak. Bu veri şirketin, kurumun, kuruluşun hizmetinde kalmasının önemini anlatmaya gerek yok! Muazzam bir alan açılıyor firmaların önünde. Elbette bu muazzam imkanın, tersine dönüp, her türlü sırrınızın “anlık” olarak sızmasının riski de büyük.
Yani her zaman olduğu gibi “büyük imkan”, “büyük risk” taşıyor. Peki bu riski üstlenmemek için dışarıda kalmak mümkün mü?... Hayır. O imkanı kaçırmak, sayısal dönüşümün dışında kalmak demek.
Arabalardan, alçak yörüngeye, Çin’den NATO’ya çok tartışma alanı var
5G’nin bir sonraki aşaması 6G bir hayli ilerledi ama özel olan bir nokta daha var: Uzaydan, alçak yörünge uydularıyla 5G sinyali göndermek mümkün. Bir zamanların sınırı aşan uydu yayınlarıyla oluşan kafa karışıklığını, ardından gelen sınır-zaman tanımayan “internetin” yarattığı dalgalanmayı düşünün. Şimdi, alçak yörünge uydularından dünyanın neresine erişebiliyorsa oraya 5G ve ileride elbette 6G ve ötesi ile cep telefonunuza sinyal gelmesi yani haberleşmek mümkün. Uydu telefonlarının düşeceği durum, araç telefonu ile akıllı telefon arasındaki uçurum kadar diyebiliriz. Bunun için çalışan, arabanın yanında bu imkanı vermeye hazırlanan firmalar var.
NATO bu işin neresinde? 5G ve ötesi teknolojilerin sadece yukarıdaki örnekte olduğu gibi alçak yörünge uydularından yere doğrudan, bugün kullandığımız fiber kabloların hız ve gücünde iletişim sağlaması mümkün. Dünyadaki bütün silahlı kuvvetler komutanlıkları bunu heyecanla bekliyor. Elbette NATO gibi bir ittifak düşünüldüğünde, bu anlık iletişim gücüne sahip ülke bazlı iletişimin NATO merkezli olarak koordinesi de istenecektir. Burada NATO’nun üye ülkeler dışındaki teknolojileri engelleme isteği var. Böyle bir “yasak” mümkün değil ama bu standardı kabul etmeyenleri sisteme dahil “etmeme” yetkisi içinde. Teknoloji savaşlarının boyutu düşününce çok sürpriz bir yaklaşım değil elbette…
Eldeki “sakıncalı” teknolojiler ne olacak? Türkiye dikkatli olabilir mi?
5G yazılım temelli ve 4GLTE sistemleriyle uyumlu çalışması gerekiyor. 5G’ye daha önce geçen NATO üyesi ülkelerin bazılarında önemli miktarda teknoloji savaşlarının istenmeyen tarafının ürünleri halen tıkır tıkır çalışıyor. Gelecekte, özellikle batılı ülkelerin Çin başta olmak üzere başka ülkelerin teknolojilerinin kullanımını tamamen durdurma ihtimali küçümsenmeyecek bir risk. Acaba bu ülkeler, kendi ülkelerindeki cihaz ve yazılımları, başka ülkelerdeki faaliyetleri için gönderip, kendi ülkelerinde yerel ya da müttefik ülkelerin cihaz ve yazılımlarını kullanmaya başlar mı?