Ne çok kötülük var? İyi bir şey önermeye gör; anında birileri karşı çıkıyor, iblisleşiyor, kötülük saçıyor. Sayıları o kadar fazla ki, şaşarsınız. Hele iyilik yapmayı dene, anında karşında bitiveriyorlar.
İyilik, tek tek artabiliyor ancak. Geometrik büyüme, katlanarak artışın ifadesi… Ne yazık ki dünya; artan jeopolitik risklere, çoğalan çatışmalara, tırmanan gerginliğe ve kötülerin sayısında patlamaya sahne oluyor. Kısaca, iyiler; 1,2,3,4,5,6… diye artarken, kötüler; 2,4,8,16,32,64 şeklinde çoğalıyor.
Erzincanlı Sami Baba’nın, dünya savaşları öncesi söylediği bir beyti geldi aklıma; “Değil yalnızca Erzincan / Bütün cihanda yangın var.” Bir asır sonrasında durum sanki tekrarlanıyor gibi. Demokrasi alan kaybediyor, otorite özlemi tırmanıyor, ekonomilerin başı belada, krizler başlıyor ama bitmiyor.
DEMOGRAFİ KIYAMET KOPMADI, ÇÜNKÜ…
Bundan 300 yıl önce İngiliz nüfus bilimci ve politik iktisat teorisyeni Thomas Robert Malthus; gıda arzı ve kaynakların doğrusal olduğunu ancak nüfusun ise katlanarak büyüdüğünü savunup; “demografik kıyametin kaçınılmaz olduğunu” savunmuştu. Bu gidişatın matematik gerçekliğin gereğiydi zaten.
Fakat bu kıyamet kopmadı zira teknoloji ve üretim tekniklerindeki gelişmeler yüzünden gıda artışı katlanırken nüfus artışı da sınırlı kaldı. Bu metaforu, iyiler&kötüler üzerinden değerlendirirsek, kötülerin kendilerini sınırlamaya niyetleri olmadığını söyleyebiliriz. Kısaca kötülük pandemisi var.
İKİ SORU İKİ CEVAP / Kötülere dair…
İyiler neden tek tek artabiliyor?
Zira aralarında ittifak yok. Her iyilik, bir şekilde engelleniyor. İyilik yapanların karşılaştığı sorunları biliyorum. Bu, bir bakıma; silgi diyarında kalem olmaya benziyor. Bu yüzden iyiler hızla çoğalamıyor.
Kötülük neden katlanarak büyüyor?
Öncelikle organizeler. Aralarında çabukça “şer ittifakı” kurabiliyorlar. Ayrıca her yapılan işi eleştirme kolaylığına sapan yığınlar söz konusu. Küresel siyaset ikliminde sanki “tekno tiranlar çağı” yeşeriyor.
NOT
İLK YAPILAN YANLIŞA KAZA, İKİNCİSİNE HATA, ÜÇÜNCÜSÜNE TERCİH DENİR
Hata, eğer ondan öğrenebiliyorsan ders olur, değilse ceza… Hata yapmayan ise büyük ihtimalle hiçbir şey yapmayandır. Ucu sivri ve tam kurşunkalem gibi… Zira kâğıt yüzü görmemiş, silgi gerektirecek hata yapmamış ama eser de üretmemiştir. Burada dikkat edelim de hatalarımızı yinelemeyelim.
VERİMSİZLİK LÛGATI
Arama Konferansı: Tanzimat’tan beri arıyoruz ama henüz anlamlı bir şey bulduğumuz yok
Çalıştay: Kaytarmanın kurumsal hali. Toplanıyor, çalışır gibi yapıyor fakat genelde üretmiyoruz
Komisyon: İşi yokuşa sürmenin yasal yolu. İşin önünü kesmek istiyorsan, komisyona havale et
Yapısal reform: Anka kuşu gibi, herkesin dilindedir ama kaf dağı ardındadır, gören bilen yoktur