Veriyle çalış, vicdanla karar ver Zekâyı büzmekle sistem kurulmaz. YZ’ye en güzel entegrasyon, insan aklını eksiltmeden yapılandır. İnsan aklı sayısız parametreyle çalışır ve hiçbir algoritma onu aşamaz.
Bir soruyla başlayalım: Yapay zekâyla neyi yitirdik? Yeni teknolojilerden medet umarken, özgün düşüncemizi, sezgimizi, karar alma cesaretimizi mi eksilttik? YZ entegrasyonu yaparken, kararlarımızı ona teslim edip kendi muhakememizi devre dışı mı bıraktık? Karekök alamadık, bir tuşa mı bastık?
Bugün birçok kurum, “veriye dayalı karar” diyerek insani aklını kısma yolunu seçiyor. Ama unutmayalım; kendini eksilterek algoritmayı tamamlayamazsın. Zira zekâ paylaşılır ama irade devredilmez. Eğer ki iradeyi başka bir oluşuma terk edersen sonraki tüm kararlar senin olmaz.
AKLI BÜZMEK FELAKETİN OLUR
Tıpkı ürün gramajını azaltıp fiyatını sabit tutan markalar gibi, biz de kendi zekâmızdan eksiltmeye başladık. Giderek daha az düşünür, daha çok tahmin bekler olduk. “YZ söyler”, “sistem bilir” diyerek iç sesimizi susturuyoruz. Buna “akli shrinkflation” diyorum. Kullanılmayan akıl, paslanıp körelecektir.
Dışarıdan aynı görünüyor olabiliriz ama içimizdeki üretkenlik, muhakeme, anlamlandırma yetisi eksilebiliyor. Veriye güvenmek iyidir ama onun gölgesinde kaybolmak değildir. Her nereden elde edilmiş olursa olsun ve her kim üretiyorsa üretsin, veriyi sorgula, test et, akıl süzgecinden geçir.
2 SORU 2 CEVAP / YZ entegrasyonuna dair…
YZ kullanırken neden kendi aklımızdan eksilmemeliyiz?
Çünkü tahmin eder ama anlamaz. Düşünür gibi yapar ama hissedemez. Onun zekâsı bizim aklımıza destekse anlamlıdır, yerine geçerse değil. Makine öğrenmesi bir yere kadar… En yetkin algoritma dahi, “hata yapamama” özrüne sahiptir. Hata; insana mahsustur ve gerçek hayatın temel bileşenidir.
YZ'nin gelişimi insan özgünlüğünü yok eder mi?
Eğer biz aklımızı büzüp YZ’yi abartırsak; evet. Ama zekâyı işbirliğiyle entegre edersek, YZ bizi tamamlar. Eksilterek değil, güçlendirerek bu çağın parçası olabiliriz. Tıpkı gazetelerin fal köşesi gibi; YZ’ye güvenme ama YZ’siz de kalma. Zira YZ çok iyi bir karar destek aracıdır fakat o bir insan değildir.
NOT
YZ ÇAĞINDA İNSANI KÜÇÜLTMEK ÇÖZÜM DEĞİLDİR
Şirketler, kararlarını algoritmaya yıktıkça, özgünlüğünü kaybediyor. Liderler, vizyonlarını veri raporlarıyla sınırladıkça, yön duygusu sönüyor. YZ insanı desteklemeli, onun yerine geçmemeli. Eksiltilmiş akıl, karar veremez. Karar veremeyen kurum, hayatın krizlerini, sürprizlerini yönetemez.
Unutma: “Kod yazabilir ama şiir okuyamaz. Tahmin eder ama hissedemez. YZ seni tamamlamazsa, seni azaltır.” YZ bize müthiş bir olanak sunuyor. Ama bu olanak, aklı eksilterek kullanıldığında çözüm değil bağımlılık doğurur. Kurumlar, çalışanlar, karar vericiler; veriyi kutsayıp iradeyi susturmayın.
Eğer susturuluyorsa orada ilerleme değil, tükenme başlar. Oysa YZ’nin yanına en çok yakışan şey: karşılaştırmalı muhakemedir. Zira algoritma geçmişe bakar, ama insan sezgisi geleceğe yön verir. Eksiltilmiş akılla, tamamlanmış sistem kurulmaz. Kendi aklını eksilterek YZ’yi tamamlayamazsın.