BÜYÜK Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü 87’nci ölüm yıldönümünde anarken yine Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası’nın 2008 yılında hazırlattığı başucu kitabım olan “Atatürk’ün Görüş ve Direktifleri” kitabını elime aldım. Özellikle şu bölümleri yeniden okudum:
- Adalet, Hukuk ve Mahkemelerin Bağımsızlığı
- İnsan Hak ve Hürriyetleri ile Sorumlulukları
- Kamuoyu ve Basın
İnsan Hak ve Hürriyetleri ile Sorumlulukları:
- Atatürk’ün 1926 yılındaki bir konuşmasından: “Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve yok olma vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
- Atatürk’ün 1930 yılındaki konuşmasından: “Hürriyetten doğan bunalımlar ne kadar büyük olursa olsun, hiçbir zaman fazla baskının sağladığı sahte güvenlikten daha tehlikeli değildir.”
- Atatürk’ün 1921 yılındaki konuşmasından:“Bir millette onurun, saygınlığın, namusun ve insanlığın meydana gelebilmesi ve devam ettirilebilmesi, mutlaka o milletin hürriyet ve bağımsızlığına sahip olmasıyla mümkündür.”
- Atatürk’ün 1930 yılındaki konuşmasından:“Kişiler her istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine göre bir siyasi fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin şartlarını yerine getirmek veya getirmemek hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına egemen olunamaz.”
Adalet, Hukuk ve Mahkemelerin Bağımsızlığı:
- Atatürk’ün 1922 yılındaki konuşmasından: “Hükümet, memlekette kanunu egemen kılmak ve adaleti iyi dağıtmakla yükümlüdür.”
- Atatürk’ün 1930 yılındaki konuşmasından:“Adalet bir devletin esası olduğuna göre; mahkemelerin söz ile değil, gerçekten tarafsızlığını sağlamak her işin başında gelmelidir.
- Atatürk’ün 1931 yılındaki konuşmasından:“Hakimler, hem vatandaşların hürriyetini düşünmeli, hem de devlet otoritesinin güçlü kalmasına riayet etmelidir.”
- Atatürk’ün 1923 yılındaki konuşmasından:“İnsanlar huzur ile vicdan hürriyeti ile çalışmak ihtiyacındadır. Bu, sosyal toplumu idare eden devlet ve hükümette adaletin mutlak egemen olmasıyla mümkündür.”
- Atatürk’ün 1923 yılındaki konuşmasından:“Hükümet için esas olan kurallardan biri adalettir. Bunu gerçekleştirecek yargı organlarıdır. Bir memlekette adalet mevcut olmazsa, o memlekette anarşiden başka bir şey yoktur.”
Kamuoyu ve Basın:
- Atatürk’ün 1923 yılındaki konuşmasından: “Basına hiçbir şekilde hükmedilemez ve baskı altında tutulamaz. Gazeteciler gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdırlar.”
- Atatürk’ün 1930 yılındaki konuşmasından:“Basının genel hayatta, siyasi hayatta ve Cumhuriyetin ilerleme ve gelişmesinde sahip olduğu vazifeler yüksektir.”
- Atatürk’ün 1930 yılındaki konuşmasından:“İyice bilinmesi gerekir ki, gazeteler okul kitapları değildir.”
- “Aşağılık insanların para ile yaptırdıkları basın mücadeleleri vardır. En adi yalanları yaymada basının kullanıldığı olmuştur.
- “Basın serbestisinden meydana gelecek kötülükleri ortadan kaldıracak etkili vasıta, asla basın hürriyetini kısıtlayan hususlar değildir. Basın hürriyetinden doğacak sakıncaların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetinin kendisidir.”
Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası’nın uzun yıllar Başkanlığını yürüten Halit Narin, “Atatürk’ün Görüş ve Direktifleri”nin yer aldığı kitabın girişinde şu mesajı veriyor:
- Bu eser, “Muhtaç olduğumuz kudret”in kaynağını bizlere her daim anımsatıyor…
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyorum…
Gerçeği söylemekten korkmayınız
TÜRKİYE Tekstil İşverenleri Sendikası’nın 2008 yılında hazırlatıp 15 bin adet ücretsiz dağıttığı “Atatürk’ün Görüş ve Direktifleri” kitabının “Fikir Hayatı” ana başlığı altındaki “Akılcılık” ile “Bilim ve Teknoloji” bölümüne bir kez daha baktım:
Akılcılık:
- Atatürk’ün 1925 yılındaki konuşmasından: “Akıl ve mantığın çözümlemeyeceği mesele yoktur. Bizim akıl, mantık, zeka ile hareket etmek en belirgin özelliğimizdir.
- “Bilinç; daima ileriye ve yeniliğe götüren, geri dönüş kabul etmez bir özellik olduğuna göre, Türkiye Cumhuriyeti halkı, ileriye ve yeniliğe uzun adımlarla yürümekte devam edecektir.”
- “Gerçeği söylemekten korkmayınız.”
- Atatürk’ün 1922 yılındaki konuşmasından: “Fikirler zorla ve şiddetle, topla ve tüfekle asla öldürülemez!”
- “Bütün ilerlemeler, insan fikrinin eseridir. Fikri harekete geçirmek birinci işimiz olmalıdır.”
Bilim ve Teknoloji:
- Atatürk’ün 1922 yılındaki konuşmasından: “Yükselmiş, ilerlemiş, medeni bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaşamak ancak ilim ve fen ile olur.”
- Atatürk’ün 1922 yılındaki konuşmasından: “Hiçbir tutarlı kanıta dayanmayan bir takım geleneklerin, inanışların korunmasında ısrar eden milletlerin ilerlemesi çok güç olur, belki de hiç olmaz.”
- Atatürk’ün 1937 yılındaki konuşmasından: “Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır.”
- Atatürk’ün 1930 yılındaki konuşmasından:“İnsanların hayatına, faaliyetine egemen olan kuvvet, yaratma ve icat yeteneğidir.”
- Atatürk’ün 1922 yılındaki konuşmasından:“Manevi kuvvet ise özellikle ilim ve iman ile yüksek bir şekilde gelişir.”
