FENERBAHÇE Spor Kulübü Başkanı Ali Y. Koç ile Chobani Kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya’dan “Stadyum isim hakkı ve Avrupa forma göğüs sponsorluğu” için düzenlenen gala gecesine davet geldiğinde tartışmalar alevlenmişti:
- Chobani, bırak Türkiye’yi, Avrupa’da bile olmayan bir marka. Fenerbahçe’ye sponsor olması da nereden çıktı?
- Hamdi Ulukaya neden, “Türk halkı” yerine “Türkiyeli”yi kullandı?
Gala gecesine giderken 10 yılı aşkın süredir Hamdi Ulukaya ile ilgili yazdığım yazıları taradım. Bir-ikisi İstanbul’da, çoğunluğu New York’ta gerçekleşen sohbetlerde Hamdi Ulukaya’nın öyküsünü, mülteciler için yaptıklarını, Türkiye’den girişimcilere verdiği destekleri dinledim.
Her seferinde Türkiye’ye yatırım konusunu da gündeme getirdim, o daha çok sosyal sorumluluk projelerini anlatmayı yeğledi. Türkiye’ye yatırımla ilgili en açık mesajı New York Üniversitesi öğretim üyesi, Hamdi Ulukaya Girişimi’nin (HUG) beyin takımından yer alan Prof. Selçuk Şirin’le COVID-19 pandemisinin yeni başladığı günlerde, Nisan 2020’da Instagram’da yaptığı söyleşide vermişti:
- Türkiye pazarında olmayı çok isterim.
Prof. Selçuk Şirin, Instagram’daki söyleşi sırasında izleyicilerden en çok yönelen soruyu Ulukaya’ya aktarmıştı:
- Chobani, Türkiye’de yatırımı, üretimi planlıyor mu?
Hamdi Ulukaya yanıta şöyle girmişti:
- Aslında Chobani olarak dünyanın farklı noktalarında büyümek gibi bir hayalim yok.
Sonra Türkiye konusunu değerlendirmişti:
- Türkiye, dinamik bir pazar. Türkiye’ye yatırım, en güzel karar olur. Şu anda gündemimizde böyle bir şey yok.
Ardından “Hamdi Ulukaya Girişimi”ne işaret etmişti:
- Bu programda Türkiye’den girişimci gençlerle bir sosyal ortam oluşuyor. Belki onlardan birileriyle Türkiye’de bir şeyler yapılabilir. Şu anda kesinleşmiş bir planımız yok. 2-3 yıl sonra ne olur, bilemem.
Ali Koç ve Hamdi Ulukaya’nın imzalarını taşıyan gala davetiyesi 200 civarında davetliye gönderilse de katılımın düşüklüğü dikkatimiz çekti. Ulukaya, önce Ali Koç’a takıldı:
- Chobani’deki yönetim ekibinden arkadaşlarım Mehmet Lütfü Kırdar ile Tarkan Gürkan da Fenerbahçeli. Sponsorluk teklifi onlar üzerinden bana geldi. Meğer Ali Bey’in Chobani’de ajanları varmış…
Şaka tonunda söylemi sürdürdü:
- Chobani’nin Fenerbahçe’ye sponsor olmasının tüm suçu Ali Koç’undur… Görüşmeleri başlatan da, imzayla tamamına erdiren de odur.
Chobani ile Fenerbahçe’nin bir araya gelmesinin çok zor bir olay olduğunu kaydetti:
- Ama oldu… Ben Fenerbahçe maçlarını yaylada radyoda dinlerdim. Amerika’ya yerleştikten sonra beni tekrar köklerime bağlayan Fenerbahçe oldu.
Chobani’yi 30 yılda marka yaptığının altını çizdi:
- Fenerbahçe de Türkiye’deki en değerli markalardan biri. Bu işbirliği benim için gurur verici bir iş oldu. Fenerbahçe ile attığımız imza sponsorluktan öte daha derin bir işbirliğine kapıyı açtı.
Konuşmasını şöyle noktaladı:
- Artık bir ayağımız Türkiye’de olacak. Milletimizin hizmetinde olacağım…
Gala buluşmasına Hamdi Ulukaya’ya yatırım sorusunu yineledim:
- Fenerbahçe ile sponsorluk imzası atmış olmanız Türkiye’de yatırımı gündeme almanızı sağlar mı?
Türkiye’de yatırıma dönük radarının daha açık olacağı anlamına gelen yanıt verdi:
- Şu an planlanmış bir yatırım kararımız yok. Ancak, Türkiye’de yatırımı düşünebiliriz, bu yönde araştırma yapabiliriz.
Fenerbahçe ile 10 yıla uzanan 130 milyon Euro’luk sponsorluk anlaşması, Hamdi Ulukaya’yı Türkiye’de yatırım yapmaya önemli ölçüde yaklaştırdı…
Chobani’nin Fenerbahçe Sponsorluğunu kendime Bile anlatmakta zorlanırım
CHOBANI Kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya, Fenerbahçe’ye sponsorluk konusunu şirketinin yönetim ekibinden Mehmet Lütfi Kırdar’ın açmasından sonraki diyaloglarını paylaştı:
- Ben önce, “Forma kolunu düşünsek olmaz mı?” şeklinde düşüncemi paylaştım. Mehmet, Fenerbahçe stadyumu isim sponsorluğu teklifi geldiğini belirtti.
Stadyuma isim sponsorluğunun ilk aşamada aklına yatmadığını vurguladı:
- Chobani markası Türkiye’yi bırak Avrupa’da da yok. Türkiye’de olmayan bir markanın Fenerbahçe Stadyumu’na adını eklemesini kimseye anlatamayız. Kendime de anlatmakta zorlanırım.
Ali Koç ve ekibiyle görüşmeler sırasında içine bir kurt düştüğünü kaydetti:
- Sonunda sayın Ali Koç ikna etti. Dünyada eşi benzeri olmayan bir anlaşmaya imza attık, Fenerbahçe ile yola koyulduk
Fenerbahçe ABD’de Yaz kampı yapabilecek
FENERBAHÇE Spor Kulübü Başkanı Ali Y. Koç, Chobani ile imzaladıkları 10 yılı kapsayan 130 milyon Euro’luk anlaşmayı şöyle niteledi:
- Yarının inşasına duyulan güvenin simgesi… Güven, inanç, hedef birliği…
Chobani’nin Kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya ile ilk karşılaşmasının Davos’ta olduğunu belirtti:
- Hamdi Bey, telefonunu çıkardı. Çocuklarının Fenerbahçe formasıyla fotoğrafını gösterdi.
Chobani ile yaptıkları anlaşmayı “stratejik ortaklık” olarak gördüklerini bildirdi:
- Bu, uzun vadeli bir yol arkadaşlığıdır. Fenerbahçe global bir kulüp, global bir marka ile yolumuzda ilerleyeceğiz.
Ali Koç, Hamdi Ulukaya’ya döndü:
- Fenerbahçe, belki yaz kampı için bundan sonra ABD’ye de gidebilir.
Ulukaya, Ali Koç’un bu talebini geri çevirmedi:
- ABD’de yaz kampı işini de üstleniriz.
Kitapla şarap ve viski eşleşir mi
AMAZON Türkiye’nin “Online Kitap Alışverişi Alışkanlıkları Araştırması”nın paylaşıldığı toplantıdayız. Amazon Türkiye Kitap ve Hızlı Tüketim Kategorisi Genel Müdürü Serdar Çepniler, VeriNays’in gerçekleştirdiği araştırmayla ilgili verileri aktardıktan sonra ekibi salondaki masayı işaret etti:
- Masadaki viski ve şarapları kitaplarla eşleştirdik.
Masadaki menüye baktım:
- Kadehteki Hikayeler
Menüde şarabın adı, altında da eşlik eden kitap yer vardı. Alkollü içkiyi özendirmek şeklindeki algılanmasın diye ben kitap adlarıyla menüyü aktaracağım:
- Tutunamayanlar-Oğuz Atay: Eşlik eden şarap yoğun ama yerel dokunuşlarla farklılaşan bir karakter. Atay’ın anlatısı gibi karmaşık, sert ama düşündürücü, her yudumda bir katman keşfedilir.
- İnsan Ne İle Yaşar-Tolstoy: Eşlik eden şarap yumuşak, dengeli ve duru, Tolstoy’un sade ama derinlikli anlatımı gibi ruha iyi gelen sadeleştirici bir deneyim sunar.
- Körlük-José Saramago: Eşlik eden katmanlı, karakterli, çarpıcı bir şarap. Saramago’nun dili gibi alışılmışın dışında, güçlü ve düşündürücü, yavaş içilmeyi ve sindirilmeyi ister.
- Sinek Isırıklarının Müellifi-Barış Bıçakçı: Eşlik eden şarap hafif, zarif ve duygu yüklü. İlk bakışta romantik ve sakin görünür ama alt katmanlarında hüznü, geçmişi ve zamanı hatırlatır. Barış Bıçakçı’nın sade ama içe işleyen anlatımıyla aynı tonda bir melankoli taşır.
Viski-kitap eşleşmesi de şöyleydi:
- Kırmızı Saçlı Kadın-Orhan Pamuk: Eşlik eden yumuşak içimli malt viski, vanilya ve meşe notalarıyla tanıdık ama katmanlı bir deneyim. Tıpkı Pamuk’un modern İstanbul anlatısında olduğu gibi, geçmişle bugün arasında kurulan zarif bir köprü.
- Yüzyıllık Yalnızlık-Gabriel Garcia Marquez: Eşlik eden rom fıçılarında yıllandırılmış malt viski, tatlı meyvemsi notalarla baharatı, tropik sıcaklıkla zarif bir derinliği buluşturur. Marquez’in “Yüzyıllık Yalnızlık”ı da aynı şekilde büyülü, yoğun ve hayal gücünü kışkırtan bir deneyim sunar.
- 1984-George Orwell: Eşlik eden viski is, meşe ve derin duman notalarıyla tanımlanan bir karakter. Tıpkı Orwell’in distopyasında olduğu gibi viski de kontrol, güç ve karanlık atmosferle örtülü bir deneyim sunar.
- Suç ve Ceza-Dostoyevski: Eşlik eden derin, karamelize ve kompleks bir viski. Her yudumda vicdanla, güçle, insan dünyasıyla karşı karşıya kalırsınız.