RAMS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Devran Bülbül’le “Rams Park House Maslak” projesinin satış ofisinde sohbete giderken, 24 Şubat 2025’te yayınlanan yazımı gözden geçirdim.
İstanbul Maslak’ta Mehmet Hattat’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Hattat Grubu’ndan devralıp “Rams Beyond”a dönüştürdükleri projede “ETRO Residences İstanbul” markasını kullanma hakkını almaları vesilesiyle Şubat 2025’te buluşmuştuk.
O günlerde Maslak’taki kentsel dönüşüm projesiyle ilgili şu ön bilgiyi vermişti:
- Ayazağa’daki kentsel dönüşüm projesinde 4 bin konutluk bir mahalle ortaya çıkacak…
Devran Bülbül, geçen haftaki sohbetimizde şu iddiayı ortaya koydu:
- Rams Park House Maslak, özel sektör eliyle hayata geçecek en büyük kentsel dönüşüm projesi olacak. Burada 196 bina yıktık. 3 bin 100 bağımsız bölüm yapılacak. Zemin artı 24 kat olmak üzere 10 bloktan oluşacak. Projede ticari alanlar da yer alıyor.
Daha önce aynı alan üzerinde bir firmanın 14 yıl çalışmış olduğunu öğrendiklerini belirtti:
- Bizim proje geliştirme ekibi bu alanı gündemimize getirdi. 3.5 yıl uğraştık. 3 metrekarelik arsa payına sahip olduğu halde 1 artı 1 daire teklif etmek zorunda kaldığımız hak sahipleri bile var.
Projeyle ilgili ruhsatı kentsel dönüşüm kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan aldıklarını bildirdi:
- 1170 hak sahibine ayda toplam 12 milyon lira kira ödüyoruz. Şu ana kadar ödediğimiz kira toplamı 360 milyon lirayı buldu.
Projede 409 bin metrekarelik inşaat gerçekleşeceğini kaydetti:
- 500 milyon dolarlık yatırım yapıyoruz. 24 ayda tamamlamayı, 2027 yılında teslimlere geçmeyi hedefliyoruz.
Rams’ın Türkiye’de bugüne kadar gerçekleştirdiği ve yürüyen projelerini sorduk, şu yanıtı verdi:
- Rams Park House Maslak, 8’inci lansmanımız oldu. Bugüne kadar ülkemizde gayrimenkule 2 milyar doları aşan düzeyde yatırım yaptık.
Ulaştıkları hasılat büyüklüğünü merak ettik, hesapladı:
- 3 yılda 3 milyar dolarlık hasılata ulaştık.
Önlerinde yeni projeler olup olmadığını sorduk, sürprizlerden söz etti:
- İstanbul, Bodrum, Antalya ve İzmir’de yeni projeler gündeme gelecek. Yani, gayrimenkulde yeni sürprizlerimiz olacak.
Rams’ın doğum yerinin babası Ramazan Bülbül’ün önderliğinde Kazakistan olduğunu anımsattı:
- Kazakistan, Arnavutluk, Almanya ve Irak’ta (Erbil) yürüyen projelerimiz var. Ben Türkiye’deki projelerle ilgileniyorum. Faruk Bey (Bülbül) daha çok global işlerimize bakıyor.
Küçük yaşlarda babalarının yanında gayrimenkul işine girmiş olduklarını Faruk Bülbül’den örnekle aktardı:
- Faruk Bey, 14 yaşında Kazakistan’daki projelerde satış ofislerinde göreve başlamıştı. 30 yaşına kadar Kazakistan’da 42 bin konutun satışının içinde yer aldı.
Devran Bülbül’ün bu sözleri üzerine Ekim 2022’ye döndüm. Faruk Bülbül ile Ekim 2022’de Rams’ın Türkiye’deki ilk işlerinden biri olan Bahçelievler’deki projenin şantiyesinde görüşmüştüm. Faruk Bülbül, Cizre doğumlu olan babaları Ramazan Bülbül’ün Gaziantep’ten Kazakistan’a, oradan da “Rams Global”in temellerini atışına uzanan öyküsünü anlatmıştı.
O yazıya attığım başlık da iddialıydı:
- Kazakistan’dan yola çıkıp 10 milyar dolarlık iş yaptı, yürüyen işi 5 milyar dolar…
Devran Bülbül, “Rams Park House Maslak” satış ofisinin duvarlarından birindeki fotoğrafa dikkati çekti:
- Erbil’de 2.4 milyon metrekarelik alanda 864 villa, 4 rezidans bloğu, AVM ve otelden oluşan bir projemiz yürüyor.
Devran Bülbül, projelerini anlatırken Ruslar’dan alıntıyla şu deyimle risk konusunu irdeledi:
- Riske girmeyen şampanya içemez…
Hemen ekledi:
- Tabi, burada bahsedilen geri zekalıca risk değil…
Rams Grubu, sektörün önde gelen oyuncularının yavaş adımlarla yola devam ettiği ekonomik açıdan sıkıntılı ortamda 500 milyon dolarlık “Rams Park House Maslak”la bir kez daha dikkatleri çekti…
Kurumsal kimliği aştı, yükü feci arttı, basketi bırakıp kadın voleyboluna odaklandık
İSTANBUL’da zaman zaman iş dünyasıyla sohbet toplantıları düzenleyen Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, en son buluşmada Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nı konuk etti.
Özlü, iş ve akademi dünyasından 20-25 konuğun katıldığı buluşmada Bülent Eczacıbaşı’nın konuştuğu bölümde moderasyon görevini bana verdi.
Murat Kalsın, Cem Kozlu, Osman Okyay, Firuz Kanatlı, Prof. Mustafa Aydın, Hasan Ulusoy, Avni Çelik, Hasan Büyükdede, Süleyman Ecevit Sanlı, Sinan Sungur, Mesut Sancaklı gibi isimlerin katıldığı buluşmada Bülent Eczacıbaşı ile sohbeti iş insanları için denemeler içeren “Biraz Daha Düşününce” kitabının bazı konu başlıkları üzerinden başlattım.
İlk soruyu 2007 yılında ilaç üretiminden çıkıp, 2022 yılında satın alma yoluyla yeniden üretime dönmelerini anlattığı bölümden sordum, şunları anlattı:
- 2000’li yılların başında hem ilaç sanayimizde hem de Eczacıbaşı İlaç’ın konumunda önemli değişiklikler oldu.
- Sağlık sigortasının kapsamı genişletilirken yeni bir fiyatlandırma sistemi yürürlüğe kondu. Ancak, kamunun ilaç harcamalarını kısma çabaları akılcı olmayan uygulamalarla sektöre büyük faturalar çıkarmaya devam etti.
- İlaç sanayisindeki gelişmelerden en çok etkilenen firmalardan biri Eczacıbaşı olmuştu.
- Eczacıbaşı İlaç’ın sektördeki gücünün azalması, sektöre ilişkin genel karamsarlık ve başka alanlarda uluslararası oyuncu olma hedeflerimizle birleşince ilaç üretim tesislerimizi bir yabancı ilaç şirketine satmaya karar verdik.
- O dönemde şirket değerleri de artmıştı. 2007 yılında gerçekleşen satışın ardından sektördeki faaliyetlerimizi ithalat ve sözleşmeli üretim yoluyla sağladığımız ürünlerle sürdürdük.
- Zamanla değişen koşullar stratejileri de değiştiriyor. Biz, ilaç üretiminde bunu yaşadık.
- Sanayinin yönlendirilmesinde her zaman politika ağır bassa da Türkiye, ilaç sanayisini tümüyle feda etmeyecek gibi görünüyor.
- Bir yandan da biyoteknoloji ve gelişen diğer yeni teknolojiler ilaç sanayisi için yepyeni genişleme alanları açıyor.
- Eczacıbaşı adının sektördeki marka değerini de düşünerek 2022 yılında ilaç sektörümüzün önemli bir firmasını satın aldık. 15 yıllık aradan sonra üretime geri dönmüş olduk.
Eczacıbaşı, daha sonra konukların sorularını yanıtladı. Konuklardan biri, grubun basketbol takımı sahibi olduğu günleri anımsattı:
- Kulübünüz basketbolda çok önemli başarılara imza atıyordu. Gün geldi, basketboldan çekildiniz, neden?
Bülent Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Spor Kulübü bünyesindeki Eczacıbaşı Erkek Basketbol Takımının 1968 yılında Türkiye Basketbol Ligi'ne katıldığını belirtti:
- Basketbolda önemli başarılara imza attık. Zamanla basketbol, kurumsal kimliğimizin üstüne çıktı. Herkes bizi daha çok basketbolla anar oldu. Ayrıca, basketbol takımının maliyet yükü feci şekilde arttı.
Basketbolda maliyetlerin “mantığı aşan boyut”lara ulaştığını kaydetti:
- O kadar maliyete karşın ticari açıdan getirisi de bizim için “sıfır” düzeyindeydi. Onun üzerine 1992 yılında karar verdik, “Sporda bir şey yapalım ama onu da çok iyi yapalım” dedik. Ağustos 1992’de basketboldan çekildik.
Eczacıbaşı Kadın Voleybol Takımının 1968 yılında İstanbul Ligine katıldığına dikkat çekti:
- Kadın Voleybol Takımımız 1970 yılından itibaren başarılara imza atmaya başladı. Ülkemizde kadın voleybolunun gelişmesine, öne çıkmasına bizim kulübün önemli katkıları oldu.
Kadın Voleybol Milli Takımı’nın Dünya ikincisi olduğuna işaret etti:
- Eczacıbaşı Spor Kulübü’nün Kadın Voleybol Takımını aralıksız desteklemesi, arkasında durması, milli takımımızın ortaya koyduğu başarılarda da etkisini gösterdi, gösteriyor.
Eczacıbaşı’nın 1992 yılında çekildiği basketbola da, 1968’de başlayıp halen sürdürdüğü Kadın Voleybol Takımı’na da desteğinin uzun soluklu olduğu görülüyor…
