Elektrik, bu uygarlığın temelini şekillendiriyor. Elektrikten mahrumiyet, uygarlığın taşrasına düşmek demek… Bugün yüzmilyonlarca insan, elektriğin sunduğu medeniyet nimetlerinden uzak yaşıyor.
Dünya hiç bu kadar zengin ve bir o kadar da dengesiz olmamıştı. İster gelir boyutundan ister gıda, su, özgürlük boyutundan hesap edin, netice hep “adaletsizliğe” çıkıyor. Bunun bir göstergesi de enerji yoksulluğu… Misal bugün dünyada 1,5 milyar insan, bu durumdadır ve gelişmeler umut veremiyor.
Enerji yoksulluğu; aydınlatma, yemek pişirme, ısıtma, refah ve ekonomik kalınma için gerekli diğer günlük faaliyetler için yeterli, güvenilir ve uygun fiyatlı enerjinin olmamasıdır. Burada santral kapasitesinden değil, olmasına rağmen elektrik kullanamayan 447 milyon insandan bahsediyoruz.
FAKİRLEŞTİREN YARDIM TEHLİKESİ
Peki, Dünya Bankası ve diğer uluslararası kurumların yardımlarına rağmen varsıl&yoksul farkı neden giderilemiyor dersiniz? DB araştırması gösterdi ki Afrika’da hangi ülkeye ne kadar yardım yapılmışsa, o ülkede yoksul zengin farkı daha derinleşmiş, diktatör yönetimlerin sayısında belirgin artış olmuş.
Dış yardımın gelir dağılımını düzelteceğine daha da bozuyor olmasının sırrına gelince… Dış yardım; zengin ülkenin fakir insanlarından alınıp, fakir ülkenin zengin insanlarının cebine konan paradır. Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Norman Stone’un bu tespiti, bize bu dengesizliği net anlatıyor.
İKİ SORU İKİ CEVAP / Kalıcı kopuşa dair…
Kalıcı kopuş nedir?
Dünya Bankası Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler arasına katılma hedefi için “kalıcı kopuş” riskinden bahsediyor; “gelecek nesle altından kalkılmayacak külfet yüklenirse bir daha düzelme olmaz.”
Yeni fakirlik tanımı?
3,800 yıl önce Hammurabi; “her kim ki hanesinde şarap, zeytin ve ekmek varsa fakir değildir” diyordu. Bugün tanım şuna dönüştü; “günde 3 bin kilokalori, 3 litra su ve 3 terabayt veri varsa…”
NOT
TEKNO-FEODALİTE ÇAĞINA HOŞ GELDİNİZ
Her toplum, dinamizmini dayandıracağı enerjiye ihtiyaç duyar. Tarım toplumunda bu; kaslarımız ve hayvan gücüydü. Sanayi toplumunda buhar, elektrik ve makineler geldi. Bilgi toplumunda ise veri en büyük enerji kaynağı oldu. Ancak veriyi üreten biziz fakat zenginlik tekno feodaliteye doğru akıyor.
YOKSULLUK LÛGATI
Yoksulluk: günlük temel ihtiyaçların tamamını veya büyük kısmını karşılayacak gelirsizlik
Yoksunluk: İnsanın bağımlılık derecesinde alıştığı maddelerden uzak kalması, mahrum olması
Fakirlik: Özellikle yiyecek, içecek, barınma ve giyim gibi temel ihtiyaçlara zor erişmek
Sosyal denge: Olanın olmayana, bilenin bilmeyene borcu vardır düsturunu benimseme