2023 yılı Ağustos ayında Prof. Reha Yolalan’ın telefonu çaldı, arayan 1985 yılında Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nde tez hocalığını yapan Mahmut Karayel’di:
- Yarın ABD’ye döneceğim. Bana havalimanına kolay ulaşacağım noktada bir otel ayarlayabilir misin?
Reha Yolalan, 1985 yılından beri hiç bağını koparmadığı Mahmut Karayel’i o gece evinde ağırladı. Aklından geçeni Karayel’le paylaştı:
- Hocam, siz ABD’ye gittiniz, banka kurdunuz. 2008 krizini tam göbeğinde yaşadınız. Sizin de ortak olduğunuz banka battı. Ben de İstanbul Büyükdere Caddesi’nde el değiştiren bankalara yakinen tanıklık ettim. Gelin bunları yazalım, genç nesiller de ders alsın.
Mahmut Karayel, Tarsus Amerikan Koleji sonrasında 1974 yılında Sümerbank bursuyla Berkeley Üniversitesi’ne (California, ABD) yüksek lisans için gitti. Berkeley’de doktorasını da tamamladı. Türkiye’ye döndüğünde Sümerbank fabrikalarının yenilenmesi projesinde görev aldı. 1985-1987 döneminde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
Karayel, daha sonra ABD’ye döndü. 30 yılı aşkın süre boyunca San Francisco’da Embarcadero Caddesi boyunca çeşitli bankalarda üst düzey yöneticilik yaptı. Finansman konuları, çeşitli sektörlerde ve dünyanın çeşitli yerlerinde Amerika kaynaklı, yüksek değerli sermaye yatırımlarını ve altyapı projelerini kapsıyordu.
San Francisco’da bir bankaya ortak oldu, ayrıca yine ortak olduğu bir şirketin değeri 7 milyar dolara kadar çıktı. O yıllarda 2007’ye kadar Türkiye’ye sıklıkla geldi, iş fırsatları aradı. 2008 yılında Türkiye’ye geldiğinde Reha Yolalan’la buluştu, durumunu şöyle özetledi:
- Biz battık…
Karayel, 2008 krizi sonrası daha çok danışmanlık yaptı. Ortak olduğu yazılım çözümü olan şirketlerde bu teknolojiyi kullanarak danışmanlık hizmeti verdi. Bu sırada bir özel sermaye fonu yönetti. 2011 yılından beri bir girişimci yatırım şirketinde start-up’lara şahsi ve kurumsal yatırımlar yapmaya odaklandı. 2022 yılında kurumsal çalışma hayatına nokta koydu.
Reha Yolalan da, 1984’te İTÜ İşletme Fakültesi’ni bitirdi. Boğaziçi Endüstri Mühendisliği’nde yüksek lisans, 1990’da da Kanada’da Laval Üniversitesi’nde yönetim bilimleri bölümünde doktorasını tamamladı.
1991 yılında Yapı ve Kredi Bankası’na girdi. 2004-2005 yılları arasında bankanın Genel Müdürlük görevini üstlendi. Bankanın yurt içindeki ve yurt dışındaki iştiraklerinde yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. 2006 yılında halka arz sürecini yönetmek üzere Tekfen Holding’e geçti. Tekfen Holding’te 2006-2024 döneminde Kurumsal ve Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. Grubun 15 şirketinde yönetim kurulu üyeliği yaptı. 2016-2021 döneminde QNB Finansbank’ta Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi seçildi.
2000 yılında Yöneylem Araştırması Ana Bilim Dalında doçentlik unvanını aldı. 1993’ten itibaren Boğaziçi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak dersler verdi. 2024 Aralık ayında Boğaziçi Üniversitesi’nde profesör unvanına hak kazandı.
Mahmut Karayel, Reha Yolalan’ın krizler üzerine ortak kitap yazma teklifini kabul etti ama ertesi gün San Francisco’nun yolunu tuttu. Yolalan İstanbul’da, Karayel San Francisco’da kitap için kolları sıvadı. Online saatler süren görüşmelerle 1.5 yılda “Dalgalardan Döngülere, Krizlerin Anatomisi”ni yazdılar. Kitaba, ABD ve Türkiye’den yaşanmış örnekler koydular.
Yayıncı Remzi Kitabevi, Karayel ve Yolalan’dan kitabın yazımı, diliyle ilgili bazı düzeltmeler istedi. Bu çalışma da 6 ay sürdü. Gelirleri, Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV) ile Galatasaray Eğitim Vakfı’na (GEV) bırakılan kitap, Eylül 2025’te çıktı.
Mahmut Karayel ve Reha Yolalan’la “Krizlerin Anatomisi” kitabını konuşmak üzere buluştuk. Dori Kiss Kalafat da sohbete eşlik etti. Yolalan, kitabın içeriği ile ilgili şu ipucunu verdi:
- Son 250 yıllık zaman tünelinde finansın coğrafyasını anlatmaya çalıştık. Lidya’dan, Mezopotamya’dan başlayıp, Çin’den Avrupa’ya yol alışı, Amerika’ya göçü, Britanya’nın finanstaki üstünlüğünü, sanayi devriminin finansal gelişime etkilerini anlattık.
Karayel araya girdi:
- Yüzlerce kişi sanayi devrimini yazdı. Biz farklı bakmak için pamuktan başlayarak yola çıktık.
Yolalan sürdürdü:
- Dijital dönüşüm dahil inovasyon dalgalarının finansı nasıl değiştirdiğine, yapay zekanın finansa etkisine kadar konuyu getirdik.
Karayel ve Yolalan, kitabın önsözünde şu noktaların altını çizdi:
- Başkalarının deneyimlerinden öğrenmek daha iyidir. Friedrich Nietzsche’nin dediği gibi, “Sizi öldürmeyen şey sizi daha kuvvetli yapar.” Başkalarının deneyimleri sizi “öldürmez” ama kendi deneyimleriniz öldürebilir.
- Bir insanın başkalarının deneyimleri aracılığıyla çekilen acının gerçek boyutunu hissetmesi çok zordur. Henüz büyük bir kriz yaşamamış genç finansçılar büyük kararlar alırken olası bir krizin kaotik ortamını ve etkisini göz önüne getirmeye çalışmalılar.
- Bunun farkında olmak gelecekteki krizleri önlemek ve onlara hazırlıklı olmak açısından önemlidir. Döngülerin tekerrür edeceğinin farkında olmak son derece faydalıdır.
- Pazardaki bir balon oluşumu sırasında söylenebilecek en tehlikeli şey, “Bu seferki farklı” cümlesidir. Döngüler ve krizler hiçbir zaman tıpatıp aynı olmamakla birlikte, insan beyninin tanıyacağı ve özümleyebileceği kalıpları vardır.
Mahmut Karayel ve Reha Yolalan’ın “Krizlerin Anatomisi”nden çıkarılacak, öğrenilecek epey ders var…
Krizi yaydığınız zaman eziyet haline dönüşebiliyor
MAHMUT Karayel ve Reha Yolalan, “Dalgalardan Döngülere, Krizlerin Anatomisi” kitabının “Yeni Bir Sosyal Sözleşme” başlıklı “Sonsöz” bölümünde şu mesajları verdi:
- Bugün yaşadığımız krizler, yalnızca ekonomik dengesizliklerin değil, aynı zamanda sosyal yapıların, kurumsal meşruiyetin ve bireysel psikolojilerin de sarsıldığını gösteriyor. Bu nedenle yeni bir toplumsal mutabakat artık bir tercih değil, bir gereklilik oldu.
- Bu yeni mutabakatın adalet, fırsat eşitliği, kapsayıcılık, dijital haklar ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri üzerine inşa edilmesi gerekiyor. Krizleri tetikleyen değil, onlardan ders çıkararak daha adil ve dirençli bir sistem kurabilen toplumlar daha güçlü olacak.
- Geleceği kontrol etmek mümkün değil; ancak geçmişin dersleriyle beslenen kolektif bir hafıza, vizyoner kurumlar ve cesur liderlikler sayesinde daha sağlam bir gelecek inşa etme olanağı artar.
- Krizler, sadece bir yıkım değil, aynı zamanda dönüşüm fırsatıdır. Kurumlarımız kapsayıcı değilse, toplum bilgiye erişemiyorsa, liderlik adil ve cesur değilse, krizler eninde sonunda tekrar eder.
“Krizlerden fırsat çıkar” mesajını günümüze dönük Yolalan ve Karayel’e sordum:
- Şu anda yaşadığımız krizden fırsat çıkar mı?
Reha Yolalan şöyle yanıtladı:
- Bu zor bir soru. Çünkü, bu kriz, bastırılmış bir kriz. Kriz olsaydı çıkardı. Krizi yaydığınız zaman eziyet haline de dönüşebiliyor. Kriz zamana yayılınca daha dirençli oluyor. Onun için bayağı sıkı bir antibiyotik gerekiyor. Yani, yapısal reformlar önemli.
2001 krizini örnek gösterdi:
- 2001’de fırsat çıktı, yapısal reformlar oldu. “Enflasyon bütün krizlerin anası” dedik. Benim 64 yıllık hayatım boyunca enflasyonun tek düştüğü dönem 2001 sonrasıydı. O da yüzde 8’lere kadar.
Ardından ekledi:
- O yapısal bir şeydi. Bugün, o dönemki dünya konjonktürü de yok. Orada biraz sermaye akımlarının da bize verdiği avantajlar söz konusu oldu.
Krizin dünyadaki durumunu irdeledi:
- Dünya, daha dayanıklı bir krizle karşı karşıya. Ayrıca, “çoklu kriz” olarak tanımlanıyor. Yani sadece finansal, ekonomik olmuyor. İşin içinde başka etkenler de var.
Kendi kriz deneyimini şöyle özetledi:
- Ben şahsen her türlü riski yaşadım. Likidite riski, kur riski, kredi riski, ülke riski, sermaye riski, mülkiyet riski, operasyonel risk, siber risk, deprem riski derken en sonunda hissedarlar arası vekalet savaşları riskini de gördüm.