ABD ile Çin arasında yeniden tırmanan ticaret gerilimi, küresel piyasalarda satış dalgası yarattı. Trump’ın %100 gümrük vergisi tehdidiyle başlayan süreç, hem hisse senetlerinden emtialara hem de döviz piyasalarına sert yansıdı; yatırımcılar Trump–Xi görüşmesinden çıkacak olası ateşkese odaklandı.
ABD-Çin gümrük savaşının yeniden başladığı korkusu üzerine hisse senetlerinde sert satışlar ile haftaya başlıyoruz. Yarı iletkenler ile başlayan satış dalgası ABD teknoloji hisselerinde %3’ün üzerinde kayıplara yol açarak risk iştahını bozdu. ABD’de işlem gören Çin hisseleri %6 civarında kayıpla satış dalgasından payına düşeni aldı.
Küresel satışlar hisse senedi ile sınırlı kalmadı. Emtia piyasaları petrol ve bakırda %4’ün üzerinde kayıpla sallanıyor. ABD doları, Euro ve Yen gibi gelişmiş ülke paralarına karşı değer kaybederken, gelişmekte olan ülkelere karşı güçleniyor. Emin liman yatırım araçları altın, Euro, Yen, ABD tahvilleri değer kazanıyor.
Ay sonu için planlanan Trump-Xi görüşmesi öncesinde, ne oldu da risk iştahı bu denli bozuldu? Kısaca hatırlatalım. ABD’nin bağlı kuruluşlar ile ilgili yaptığı düzenlemeye, Çin’in nadir metaller ihracatı üzerinde kontrolleri artırarak cevap vermesi üzerine gerilim arttı. Başkan Trump’ın Çin’e %100 gümrük vergisi tehdidi ile yeniden “gümrük savaşı” havasına geri döndük.
ABD - Çin güç kavgasında yeniden ateşkes sağlanabilir mi? Muhtemelen evet. İki ülkenin de birbirine ihtiyacı var. ABD pazarı Çin için halen çok önemli. Yarı iletkenler ve yazılım alanlarında ABD üstünlüğü devam ediyor. Buna karşın nadir metal ithalatı ABD’nin zayıf karnı. Otomotivden silah sanayine, cep telefonundan, bilgisayarlara neredeyse her alanda kullanılan nadir metallerin %60’ı Çin tarafından ihraç ediliyor.
Olası bir ateşkesin ilk işareti ne olur? İki tarafın müzakerecilerinin ticaret savaşının sertleşmesini önlemek için çalışmaya devam etmesi ve ay sonunda yapılması planlanan Trump - Xi görüşmesinin iptal edilmemesi.
ABD - Çin savaşında kalıcı barış sağlanabilir mi? Sanmıyoruz. Dünya liderliğini kaybetmek istemeyen ABD tehdit olarak gördüğü Çin’i durdurmak için elindeki her türlü silahı kullanacaktır. Karşılıklı bağımlılık nedeniyle zaman zaman ateşkes sağlansa da ardından yeniden kavganın sertleşmesini bekleriz.
ABD - Çin kavgasının Türkiye ekonomisi üzerinde etkisi ne olur. ABD – Çin kavgasının devam etmesi durumunda Çin ABD’ye ihraç edemediği malları dünyanın geri kalanına satar. Gerek ana ihraç pazarımız olan Avrupa’da, gerekse iç pazarımızda giderek artan Çin rekabeti ile karşı karşıya kalırız. Yüksek ücretler, pahalı enerji maliyeti, değerli kur, ölçek farkı ve teknolojik üstünlük yüzünden şirketlerimiz zorlanır.
Piyasa tepkisi ne olur? ABD ile başlayarak Güney Amerika’yı vuran satış dalgası, Asya ve Avrupa ile birlikte muhtemelen Türkiye’yi de vurur. Küresel yükselişe katılmadığımız için geri çekilme de daha sınırlı olur. Borsa İstanbul ilk aşamada 10.500 desteğine geriler. Trump- Xi görüşmesi iptal olursa ve/veya Çin parasına değer kaybettirirse psikolojik olarak önemli 10.000 direncine doğru bir seyir görürüz.
Bu süreçte Merkez Bankası’nın tavrı kurun seyrine ve ne kadar rezerv kaybedeceğimize bağlı olarak belirlenir. Eğer Türk lirasındaki değer kaybı ve/veya rezervlerde erime hızlanırsa Merkez Bankası faiz indirim adımlarını küçültür veya ara verir. Cari açığın kontrol altında olması sayesinde bu dalgayı bir iki ay daha yüksek faizle yaşayarak asgari hasarla atlatırız.
Baz senaryomuzda Trump ve Xi görüşmesinin yapılmasını ve ABD - Çin arasında ateşkes sağlanmasını bekliyoruz. Ama olaylar çok hızlı değişebiliyor ve zemin kaygan. Bu yüzden, endeksin nereye kadar geri çekileceğini görmeden, yatırımcılara alış için acele etmemelerini öneriyoruz.
