MOBİLYA Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili, Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, 25-25 Eylül 2025’te gerçekleşecek “Furnishings & Design İstanbul” (FDI) hazırlıkları sırasında sektörle ilgili durum değerlendirmesi yaptı:
- Nadasta gibiyiz. Sektörümüz direncini kaybediyor…
25 yıl önceye uzandı:
- 25 yıldır yaptığımız işler, attığımız adımlar, markalaşma çabaları, tasarım, ihracat pazarlarını yaygınlaştırma etkili oldu. Türkiye, mobilyada dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girdi. Bunda, sektör oyuncularının, girişimcilerimizin büyük payı var.
Girişimcilerin kazandıklarını çoğunlukla yatırıma yönlendirdiğini irdeledi:
- Bizim sektörde fason üretimin payı çok düşük kaldı. Firmalarımız daha çok kendi markasıyla dünyaya açılmayı, ihracat yapmayı, mağaza açmayı yeğledi.
MOSFED Başkanı Ahmet Güleç’le “Furnishings & Design İstanbul”u (FDI) konuşmak üzere buluştuğumuzda sektörün dünyada ulaştığı yaygınlığa işaret etti:
- Mobilya sektöründe üreticilerin dünyanın 100’ü aşkın ülkesinde açtığı mağaza sayısı 5 bin dolayında. Sektörümüz 210 ülke ve noktaya ihracat yapıyor. Türkiye, tüm mobilya kategorilerinde üretim yapan 4 ülkeden birisi.
Türkiye’de üretim yapmanın pahalı hale geldiğini vurguladı:
- Polonya’da, İtalya’dan, Almanya’dan pahalı hale geldik. Yüksek enflasyon dengeleri bozdu, maliyetlerimiz çok arttı. ABD, mobilyada en büyük pazar. Çin ve Vietnam, ABD’nin en büyük mobilya tedarikçileri olarak öne çıkıyor. Afrika ülkeleri de mobilya üretimine giriyor.
Dünya mobilya pazarının 2030 yılına kadar 900 milyar doları aşmasının beklendiğinin altını çizdi:
- Rekabetin hızla arttığı bu ortamda sadece kaliteli üretim yeterli değil. Küresel başarı için tasarım, inovasyon ve sürdürülebilirlik vazgeçilmez unsurlar haline geldi.
Sektörün, “Yerim dar, oynamıyorum” demek gibi bir durumunun olmadığına dikkat çekti:
- İçinde bulunduğumuz durumu tasarımla aşabileceğimizi gördük. Tasarım ihracatta katma değeri yükseltecek bir kapı açıyor. Tasarım, Türk mobilya sektörünün yeni hikayesi olacak.
Pazarda sürdürülebilir bir yer edinmek için yaratıcı endüstrilerle güçlü bağlar kurmak, tasarımı iş süreçlerinin merkezine almak gerektiğini kaydetti:
- “Furnishings & Design İstanbul”un (FDI) ilkini geçen yıl gerçekleştirdik. Olumlu katkısını da birinci organizasyondan itibaren gördük. “FDI 2025”, Türkiye’nin mobilya sektöründe küresel bir tasarım merkezi olmasına öncülük edecek.
“FDI 2024”e 40 firmanın katıldığını anımsattı:
- Bu yıl tasarım fuarımızı 2.5 kat büyütüyoruz. Katılımcı firma sayısı 100’ü aşacak. FDI, Türkiye’de ve çevre ülkelerde tasarımı odağa alan ilk fuar olarak öne çıktı. Sektörde entelektüel sermaye oluşsun, tasarım endüstrinin ana bileşeni olsun istiyoruz.
Dünyanın önde gelen kentlerinde “tasarım haftası” düzenlendiğine vurgu yaptı:
- Bizim sektörün tasarım fuarı FDI vesile olsun, organizasyon boyunca tüm sektörler tasarım konuşsun. FDI’ın gerçekleştiği haftayı, “Türkiye’nin Tasarım Haftası”na dönüştürelim. Bölgemizde ve çevre ülkeler arasında bu konuda öne çıkalım.
Mobilya fuarı organizasyonundaki başarıları üzerinde durdu:
- Tüm sektörü kucaklayan çok büyük bir fuar yapıyoruz. Mobilya fuarı da bizim için çok önemli. Ancak, tasarım bizde daha çok heyecan yaratıyor.
Ardından şu mesajı verdi:
- Biz var olanı dönüştürecek bir yol haritası çiziyoruz.
Türk mobilya sektörü, 100’ü aşkın ülkede 5 bin mağazayla aslında dünyada kendine önemli alan açmış bulunuyor…
Tasarıma odaklanması, sektörün katma değerini, ihracat gelirini artırmasını tetikleyecek…
‘Tasarımda özgünlük’ ve profesyonel tasarımcı ile çalışma şartı var
MOSFED Yönetim Kurulu Başkanı, TİM Başkanvekili, Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Sektör Kurulu BaşkanıAhmet Güleç, “Furnishings & Design İstanbul”a (FDI) katılma koşullarını şöyle özetledi:
- FDI Fuarı’na her marka doğrudan katılamıyor. Sergileme hakkı kazanacak markalarımızda aradığımız temel kriterler var. Bunların başında tasarımda özgünlük ve profesyonel bir tasarımcıyla çalışıyor olmak gerekiyor.
Türkiye’nin önde gelen tasarımcıları, iç mimarları ve akademisyenlerinden oluşan bir “FDI Tasarım Komitesi” oluşturduklarını kaydetti:
- Aynı zamanda bizi sürekli besleyen, daha iyisini yapmamız için fikirler sunan bir FDI Danışma Kurulumuz da var. Yüzlerce katılım talebi arasından kriterleri karşılayan markaları seçme süreci, Tasarım Komitemiz tarafından büyük özveriyle yürütülüyor.
FDI Fuarı Tasarım Komitesi’ndeki isimleri sıraladı:
- Prof. Alpay Er (Özyeğin Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı), Ahmet Reşit Karaaslan (iç mimar ve tasarımcı), Aynur Yılmaz (mimar), Cem Cemal Çobanoğlu (yüksek iç mimar), Ece Yalım (endüstri ürünleri tasarımcısı), Erdem Alkan (tasarımcı ve eğitmen), Şule Koç (endüstriyel tasarımcı)
FDI Fuarı’yla ilgili şu mesajı verdi:
- Tasarımı yalnızca biçim değil, bir düşünce biçimi olarak ele alan FDI, estetik, sürdürülebilir üretimi buluşturan markaları, iç mimarları, tasarımcıları ve sektör profesyonellerini aynı çatı altında topluyor.
10 yıl kullanılacak mobilyaya 9 aylık taksit yeterli değil
MOSFED Yönetim Kurulu Başkanı, TİM Başkanvekili, Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Sektör Kurulu BaşkanıAhmet Güleç, tasarım fuarını konuşmak üzere buluştuğumuzda sektörün sorunları üzerinde de durdu, kredi kartı taksitlerine dikkat çekti:
- Alınan mobilya ortalama 10 yıl kullanılıyor. 10 yıl kullanılan mobilya satın alınırken kredi kartına 9 ay taksit uygulanması elbette yeterli olmuyor.
Mobilyada taksit süresini 48 ay uygulayan ülkelerin olduğunu belirtti:
- Ülkemizde de mobilya alışverişi sırasında kredi kartına 18 ay taksit uygulanması çok daha doğru olur.
Söz kredi kartlarından açılmışken, bir başka sıkıntıya işaret etti:
- Ticari kredi kartlarının kullanımı da bankalara uygulanan kredi kısıtlaması kapsamında bulunuyor. Ticari kredi kartlarının kısıtlama kapsamı dışına çıkarılmasını bekliyoruz.
10-15 yılda yetişen çalışma arkadaşlarını kaybetmek kolay değil
MOSFED Yönetim Kurulu Başkanı, TİM Başkanvekili, Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Sektör Kurulu BaşkanıAhmet Güleç, sektörün istihdamına dikkat çekti:
- Sektörümüzün üretim tarafındaki toplam istihdam 253 bin dolayında bulunuyor. Üreticilerin mağazalarında da toplam 300 bin kişi çalışıyor.
Sıkıntı yaşayan şirketlerin personel azaltma yoluna gittiğini belirtti:
- İstihdam kaybı basit bir durum değil. Çalışma arkadaşlarımız işe ilk başladığından itibaren 10-15 yılda yetişiyor. Yetişmiş elemanı kaybetmek hiç de kolay değil.
Sektördeki bazı firmaların eleman azaltmasının ortaya çıkardığı şu etkiyi aktardı:
- Eskiden eleman arar, bulamazdık. Şimdi eleman bulmak çok kolaylaştı.