ODMD'nin 11 aylık verilerine göre otomobil satışları, geçen yıla kıyasla yüzde 10,96 artışla 938 bin 177 adet oldu. Aynı dönemde hafif ticari araç satışları ise yüzde 7,13 yükselerek 238 bin 603'e çıktı.
TÜİK'in ekim verilerine göre trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısı, yıllık yaklaşık yüzde 116 artışla 332 bin yükseldi.
Traktör sanayisinde tehlike çanları çalıyor. İhracat ve iç pazardaki daralmanın hızlanmasına paralel olarak, yılın ilk 10 ayında traktör üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40 azaldı; son iki yıldaki toplam kayıp ise yüzde 50’yi aştı. Sektörde kapasite kullanım oranı yüzde 38’e kadar geriledi.
Türkiye’de elektrikli araç dönüşümü hız kazandı. Araç sayısı 308 bini aşarken son bir yılda şarj soketi sayısı yüzde 49 arttı. 10 yıl sonra ise 4.2 milyon elektrikli aracın trafikte olması bekleniyor.
TÜİK'in ekim verilerine göre trafiğe kayıtlı araç sayısı, geçen yıla kıyasla yüzde 7,5 artarak 33 milyon 193 bin 636'ya yükseldi.
Schaeffler Satın Alma Heyeti ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Türkiye’de küresel otomotiv tedarik zincirindeki iş birliğini güçlendirmeyi hedefliyor.
Otomotiv pazarında çevreci araçların yükselişi hızlandı. Ekim ayı sonunda 1 milyon adedi aşan otomotiv pazarında, elektrikli ve hibrit araçların payı 18 puan artarak yüzde 44,2’ye yükselirken, benzinli araçların payı ise 15,6 puan azalarak 47,2’ye geriledi. ODMD Başkanı Bozkurt, “Yeni teknolojilerin tercih edilmesi teşviklerle doğrudan bağlantılı” dedi.
Yüksek faiz ve finansman baskısına rağmen yılı beklentilerin üzerinde kapatan otomotiv endüstrisi, 2026’ya temkinli ama umutlu giriyor. OİB Başkanı Baran Çelik, “Faizler düşmeden sanayinin nefes alma imkânı yok, ancak sektör en kötüyü geride bırakıyor.” dedi.
Bu yazı, 22 Ekim 2025 tarihinde Dr. Gabriel Seiberth tarafından Çin elektrikli otomobil endüstrisi üzerine kaleme alınan “A Peek Behind the Curtains of China's Electric Vehicle Industry” eleştirel yazı üzerine yazılmıştır. Yazar, Alman ve Çinli otomobil üreticilerini, teknoloji ve devlet destekleri kapsamında karşılaştırma yapmıştır. Ancak, bakış açısının tek taraflı olduğu düşünülerek, Çin’i gelişen teknolojiler bağlamında daha iyi anlaşılması amacıyla bu yazı yazılmıştır.