Ali ESKALEN/KAHRAMANMARAŞ
Şirikçioğlu Grup, Kahramanmaraş’ta enerjiden inşaata, perakendeden tarım ve hayvancılığa kadar geniş bir sektör çeşidiyle faaliyet gösteren önemli bir sanayi grubu olarak üretime ve ihracata devam ediyor.
Grubunun lokomotif sektörünün tekstil olduğunu ve bu sektörde de iplik, boya, dokuma ve terbiye süreçlerini kapsayan uçtan uca üretim modeliyle faaliyete devam ettiklerini, denim ve non-denim kumaşlar, farklı iplik türleri ve katma değerli tekstil ürünlerinin ana ürün gruplarını oluşturduğunu belirten Şirikçioğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Atıf Şirikçi, 2025 yılını değerlendirip geleceğe dönük proje ve yatırımları hakkında açıklamalarda bulundu.
DEPREM SONRASI YATIRIMLARI ERTELEMEK YERİNE, RİSKLERİ AZALTACAK ŞEKİLDE YENİDEN ÖNCELİKLENDİRDİK
2025 yılına operasyonel verimliliği artırma, enerji maliyetlerini düşürme, ihracat pazarlarını genişletme ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımları hızlandırma hedefleriyle başladıklarını ifade eden Şirikçi, “Bu kapsamda özellikle yenilenebilir enerji yatırımlarımızda önemli ilerlemeler kaydettik. Çatı GES projelerimizin büyük bölümü devreye alınarak enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmı yenilenebilir kaynaklardan karşılanmaya başlandı. Aynı zamanda üretim süreçlerinde verimliliği artıran teknolojik iyileştirmeler ve ihracat pazarlarında derinleşmeye yönelik çalışmalar planlandığı şekilde ilerledi. Deprem, operasyonel süreklilik ve insan kaynağı açısından önemli zorluklar yarattı. Kısa vadede üretim kayıpları ve organizasyonel aksaklıklar yaşansa da, güçlü kurumsal yapımız ve devletimizin destekleri sayesinde hızlı bir toparlanma süreci gerçekleştirdik. Bu dönemde bazı yatırımlarımızı ertelemek yerine, riskleri azaltacak şekilde yeniden önceliklendirdik. Özellikle iş sağlığı ve güvenliği, bina güçlendirme, enerji ve dijitalleşme yatırımlarını öne alarak daha dayanıklı bir operasyonel yapı oluşturmayı hedefledik” diye konuştu.
“TEKNOLOJİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRMELERİYLE BİRİM MALİYETLERİ DÜŞÜRMEYE ODAKLANIYORUZ”
Küresel ölçekte maliyetlerin arttığını, finansmana erişimdeki zorluklar ve talep daralmasının yaşandığını belirten Şirikçioğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Atıf Şirikçi, bunun tüm sanayi sektörünü olumsuz etkilediğini söyledi. Şirikçi, şöyle devam etti:
“Bu ortamda temel stratejimiz; maliyet yönetimini güçlendirmek, verimliliği artırmak ve pazar çeşitliliğini genişletmektir. Enerji yatırımlarıyla maliyetleri kontrol altına alırken, teknoloji ve süreç iyileştirmeleriyle birim maliyetleri düşürmeye odaklanıyoruz. Aynı zamanda ihracatta yeni pazarlara yönelerek riskleri dağıtan, esnek ve sürdürülebilir bir büyüme modeli benimsiyoruz. İç pazarda talep daralması ve alım gücündeki zayıflama hissedilirken, ihracatta küresel rekabet daha yoğun hale gelmiştir. Buna karşın entegre üretim yapımız, yüksek hacimli üretim kapasitemiz ve ürün çeşitliliğimiz sayesinde rekabet avantajı sağlayabiliyoruz. Şirket olarak kapasite kullanımını optimize eden, stok ve finansman yönetimini güçlendiren bir yaklaşım izliyoruz.”
“DOĞRUDAN 55 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ”
Şirikçioğlu Grup olarak en başından beri ihracat ağırlıklı büyüme stratejisi belirlediklerini ve bunun da olumlu sonuçlarını almaya devam ettiklerini ifade eden Atıf Şirikçi, geçen yıla kıyasla üretim ve satış hacminde artış sağladıklarına dikkat çekti. Yılsonunda ihracatın toplam satışlar içindeki payının daha da artmasını ve dengeli bir büyüme ile yılı tamamlamayı öngördüklerini belirten Şirikçi, şunları söyledi:
“Doğrudan 55 ülkeye ihracat yapıyoruz. Avrupa, Kuzey Afrika ve Akdeniz havzası başta olmak üzere mevcut pazarlarda derinleşirken, Çin ve Suriye gibi yeni pazarlara yönelik adımlar attık. Bu kapsamda, uluslararası fuarlara aktif katılım sağlayarak hem marka bilinirliğimizi artırıyor hem de yeni iş birlikleri geliştiriyoruz. Orta ve uzun vadede ihracat ağımızı daha da genişleterek küresel müşteri portföyümüzü büyütmeyi hedefliyoruz. İhracatın ciro içindeki payı yaklaşık yüzde 40 seviyesindedir. Orta vadede bu oranı yüz 50’nin, uzun vadede ise yüzde 60’ın üzerine taşımayı hedefliyoruz. Bunların yanında Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarına da önem veriyoruz. Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarımızda; enerji verimliliği, düşük karbonlu üretim, atık azaltımı ve dijitalleşme öncelikli alanlarımızdır. Üretim süreçlerinde daha az kaynak tüketen, çevresel etkisi düşük ve katma değeri yüksek ürünlere odaklanan projeler yürütüyoruz. Gündemindeki diğer yeni yatırım planları ve projeler neler?
Yenilenebilir enerji yatırımlarının tamamlanması, üretim hatlarının modernizasyonu, otomasyon ve dijital altyapının güçlendirilmesi öncelikli gündem maddelerimiz arasındadır. Ayrıca sürdürülebilirlik ve izlenebilirlik odaklı projelere yatırım yapmayı sürdürüyoruz.”
“DEPREM SONRASI MÜCBİR HAL UYGULAMASININ DEVAM ETMESİ, İSTİHDAMIN KORUNMASI AÇISINDAN ÖNEM TAŞIMAKTADIR”
Şirikçioğlu Grubu olarak sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve küresel entegrasyon odağında büyümeyi stratejik bir öncelik olarak gördüklerini, değişen dünya koşullarına uyum sağlayan, uzun vadeli değer üreten ve paydaşlarıyla birlikte büyüyen bir sanayi grubu olma hedefiyle yola devam ettiklerini belirten Atıf Şirikçi, sektörün gelişimi, yaşanan sıkınlar ve bu sıkıntıların ortadan kaldırılması adına beklentilerini de sıralayarak şunları söyledi:
“Tekstil sektörü küresel ölçekte büyük ve dinamik bir yapıya sahiptir; Türkiye ise kalite, esneklik ve coğrafi avantajlarıyla önemli bir üretim merkezidir. Global krizlerin etkisiyle fiyat odaklı ürünlere olan talep artmış, bu da rekabetçi üretim yapan ülkeleri öne çıkarmaktadır. Orta ve uzun vadede Türkiye’nin katma değerli ve sürdürülebilir üretimle küresel konumunu daha da güçlendireceğine inanıyoruz. Sektörün global arenada önündeki fırsatları hızlı teslimat, kaliteli üretim, sürdürülebilirlik ve tedarik zinciri güvenilirliği olarak öne çıkmaktadır. Tehditler ise düşük maliyetli ve düşük standartlı üretim yapan ülkelerle artan rekabet, maliyet baskıları ve küresel ekonomik belirsizliklerdir. Sürdürülebilirlik, geri dönüştürülmüş ve izlenebilir hammaddeler, dijitalleşme ve otomasyon sektörde öne çıkan temel trendlerdir. Bununla birlikte fast fashion’ın sektördeki ağırlığını koruması, hızlı üretim, kısa termin süreleri ve yüksek esnekliği müşteri beklentilerinde daha da kritik hale getirmiştir. Müşteriler artık yalnızca kalite ve fiyat değil; hızlı tedarik kabiliyetiyle birlikte çevresel ve sosyal sorumluluk kriterlerini de güçlü şekilde talep etmektedir. Sektörün temel sorunları arasında finansmana erişim güçlükleri, artan iş gücü ve enerji maliyetleri öne çıkmaktadır. Uzun vadeli ve düşük maliyetli finansmana erişimin kolaylaştırılması, kamu destekli kredi mekanizmalarının etkin kullanımı sektörün sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. Deprem sonrası mücbir hal uygulamasının devam etmesi, finansal yüklerin hafifletilmesi ve istihdamın korunması açısından önem taşımaktadır. Yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik finansal teşviklerin artırılması ise sektörün rekabet gücünü güçlendirecektir.”