Ali ESKALEN/KAHRAMANMARAŞ
KİPAŞ Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve KİPAŞ Tekstil Genel Müdürü Halit Gümüşer, sektörde yaşanan son gelişmeler, sıkıntılar ve sorunlar ile KİPAŞ Tekstil’in yürüttüğü projelerle 2025 yılının değerlendirmesini yapıp, hedeflerini açıkladı.
KİPAŞ Tekstil’in Avrupa'nın en büyük dikey entegre tekstil üreticisi olarak, yenilik, kalite ve sürdürülebilirlik konularında sektörde tercih edilen bir isim olduğunu kaydeden Gümüşer, 40 yılı aşkın deneyimle 5 bin 500'den fazla profesyonel personelle mükemmelliğe odaklı bir şekilde çalışmaya devam ettiklerini söyledi.
“GERİ DÖNÜŞÜMDE FARK YARATAN YENİ MARKAMIZ fibR-e 'NİN LANSMANINI YAPTIK”
KİPAŞ Tekstil’in Avrupa'nın önde gelen tekstil üreticilerinden biri olduğunu, sürdürülebilir iplikler, kumaşlar ve denim üretiminde uzmanlaştığına dikkat çeken Gümüşer, dünyaca ünlü markalara güvenilir bir tedarikçi olma niteliğine sahip olduklarını belirtti. Gümüşer, şunları söyledi:
“Yıllık üretim kapasitemiz, günde 80 milyon metre kumaş ve 400 ton iplik üretimini kapsamaktadır. KİPAŞ olarak vizyonumuz, moda ve tekstil endüstrilerinde olumlu bir değişim sağlamak ve döngüsel, yenilenebilir uygulamalara geçişe öncülük etmektir. Adil ve güvenilir bir iş ortağı olmayı taahhüt ediyor, büyüklüğümüzü ve etkimizi kullanarak operasyonlarımız ve değer zincirimizde sistematik dönüşümü hızlandırmayı hedefliyoruz. Portföyümüz arasında yer alan KİPAŞ DENİM, dünyanın lider denim üreticilerinden biri olarak öne çıkmakta; KİPAŞ PANTS ise dünya genelinde en iyi pantolonluk kumaş tedarikçisi olma hedefi doğrultusunda uzmanlaşmıştır. KİPAŞ TEC, teknik tekstil alanında yenilikçi çözümler sunmakta, KİPAŞ Yarns ise mükemmelliği ipliklerimizle sağlamaktadır. Lüks doğal liflerden yüksek performanslı sentetiklere kadar geniş bir iplik yelpazesi sunarak, en zorlu talepleri karşılamaktayız. İpliklerimizi kendi tesislerimizde üretirken, en ileri teknolojilerle dokuma yapıyor, en son boya ve apre süreçlerini uygulayıp, kaplama ve baskı ile zenginleştirerek en moda, fonksiyonel ve yüksek kaliteli kumaşlar sunuyoruz. 2025 yılına yönelik hedeflerimiz ve yatırımlarımız kapsamında, en yeni gelişmemiz 9 Aralık tarihinde organizasyon partneri olduğumuz Sustainability Talks'ta gerçekleştirdiğimiz, tekstilden tekstile geri dönüşümde fark yaratan yeni markamız fibR-e'nin lansmanı olmuştur. FibR-e, KİPAŞ Tekstil ve Meltem Kimya iş birliğiyle geliştirilmiş olup, emisyonları yüzde 74’e varan oranda azaltmıştır. Bu platform, tekstil sektöründe döngüsel üretim için kritik bir dönüm noktası olarak öne çıkmaktadır. Her yıl dünyada yaklaşık 92 milyon ton tekstil atığı oluşmakta, ancak bunların sadece yüzde 1'i geri dönüştürülebilmektedir. Çoğu atık çöplüklere veya yakma tesislerine gitmektedir. Bu, gözden uzak bir atık krizidir. Avrupa ve diğer bölgelerdeki düzenlemeler markaların ürünlerinin tam yaşam döngüsünden sorumluluk almasını gerektirecek ve tüketiciler sürdürülebilirlik konusunda daha fazla sorular sormaya başlayacaktır. FibR-e, moleküler geri dönüşüm teknolojisi ile Tekstilden Tekstile (T2T) geri dönüşüm yönteminde bir atılımı temsil etmektedir. Meltem Kimya ile yapılan iş birliği, büyük ölçekli polyester geri dönüşümündeki zorlukları ele alarak tekstil sektöründe yeniliğin önemini göstermektedir. FibR-e ile polyester bazlı, karışık tekstil atıklarını kabul eden gerçek post-tüketim atıklarını alabilir ve bunları sertifikalı, yüksek kaliteli filament iplikleri ve elyaflar olarak piyasaya geri döndürebiliriz. İşte endüstrinin lineerden dairesel forma geçişi böyle olacak; pilot uygulamalar değil, ticari ölçekle.”
“DEPREM SÜRECİNDE ÜRETİME DEVAM ETTİK”
6 Şubat’ta yaşanan asrın felaketi nedeniyle bazı zorluklar yaşadıklarını ancak bu zorlukları aşma ciddi adımla attıklarını kaydeden Gümüşer, “KİPAŞ, Kahramanmaraş depremleri sonrası zorlu bir dönemle karşılaşmış olsa da, bu süreçte birkaç önemli stratejik adım atmıştır. İlk olarak, yenilenen fabrikalar ve süregelen yatırımlar ile üretim süreçlerine devam edilmiştir. Özverili bir ekip ile motivasyonun korunması, bu zorlu sürecin başarıyla atlatılmasında etkili oldu. Pazar yaklaşımını yeniden gözden geçiren KİPAŞ, moda odaklı ürünler için koleksiyonlarını sadeleştirdi, sunumlarını yeniledi ve yeni tasarımcılarla işbirlikleri gerçekleştirdi. Bu bağlamda, dünya genelinde en iyi pantolonluk kumaş tedarikçisi olma hedefiyle KİPAŞ Pants markası oluşturuldu. Ayrıca, kompozit malzeme üretim hattı devreye alınmış ve kişisel zırh ile araç zırhlama sektörlerine yönelik önemli ihaleler gerçekleştirilmiştir. KIPAS Tec altında yapılan teknik tekstil işbirlikleri sayesinde, Nomex ve Kevlar ile işbirlikleri sağlanarak koruyucu iş kıyafetleri sektöründe önemli bir oyuncu haline gelinmiştir. İnovasyon ve sürdürülebilirlik konularında da atılımlar yapılmış; PFAS içermeyen, dünyanın ilk ve tek çözümü olan Nomex Ecoforce geliştirilmiştir. Bunun yanı sıra, polyester atıkların geri dönüşümünü hedefleyen fibR-e ürünü ile sektördeki geri dönüşüm oranlarının artırılması amaçlanmıştır. Son olarak, moda sektöründeki atıkların geri dönüştürülmesi için yeni işbirlikleri yapılmış ve Avrupa'dan gelen kullanılmayan polyester kumaşların geri dönüştürülmesi yönünde projeler geliştirilmiştir. Tüm bu adımlar, KİPAŞ'ın zorlu dönemlerde bile büyüme stratejilerini ve sürdürülebilirlik odaklı inovasyonlarını sürdürdüğünü gözler önüne sermektedir” diye konuştu.
“REKABET GÜCÜMÜZÜ ARTIRMAK ADINA YENİ PROJELERE ÖNEM VERİYORUZ”
Başta Türkiye olmak üzere tüm dünyada etkili olan enflasyonist baskı ve buna bağlı olarak sektörde yaşanan durgunluğu fırsata çevirmek istediklerini ve bu yönde stratejiler geliştirdiklerini belirten Halit Gümüşer, “Günümüzde dünya genelinde hissedilen enflasyonist baskılar ve ekonomik durgunluk, pazar dinamiklerinde belirgin bir daralma yaratmaktadır. Bu zorlu koşullar altında, KİPAŞ olarak stratejik bir yaklaşım benimseyerek yeni pazarlara agresif bir şekilde açılmaya devam ediyoruz. Bu süreç, sektördeki konumumuzu güçlendirmek ve sürdürülebilir büyüme hedeflerimize ulaşmak adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. KİPAŞ, özellikle Ar-Ge yatırımlarını artırarak pazarda farklılaşmayı hedeflemekte ve inovatif ürünler geliştirmeye odaklanmaktadır. Özel nitelikli ürünlerin yaratılması için araştırma faaliyetlerimizi yoğunlaştırarak, rekabet gücümüzü artırmak adına yeni projelere önem veriyoruz. Asya'nın potansiyel ülkeleri olan Çin, Vietnam ve Japonya'nın yanı sıra Kuzey Amerika da bizim için büyük fırsatlar sunmaktadır. Bu ülkelerdeki pazar dinamiklerini analiz ederek, stratejilerimizi bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Verimliliği artırmaya yönelik çabalarımız, makine renovasyonu ve süreç optimizasyonu gibi alanlarda yoğunlaşmakta; bu tür yatırımlar, hem üretim süreçlerimizin etkinliğini artırmakta hem de sektörde rekabetçi kalmamızı sağlamaktadır. KİPAŞ olarak, tüm operasyonlarımızda sürdürülebilirlik ve verimlilik hedeflerimizi ön planda tutarak, piyasada varlığımızı güçlendirmeye devam etmeyi amaç ediniyoruz” dedi.
“İÇ PAZARDAKİ DÜŞÜŞÜ, İHRACATA VERDİĞİMİZ ÖNEMLE DENGELEYEREK RİSKİ DAĞITTIK”
Söz konusu gelişmelerin sektöre olumsuz etkilerinin olduğunu da ifade eden Gümüşer, “Söz konusu gelişmelerin sektöre, ihracata ve iç pazara etkileri üzerinde durmak gerekirse, pazarın daralmasının ihracatı olumsuz yönde etkilediği gerçeği ortaya çıkmaktadır. Tüm dünyada yaşanan ekonomik durgunluk, sektörün genel dinamiklerini etkilemekte ve bunun sonucunda pazar koşulları da değişmektedir. Ancak, daha önce belirttiğimiz tedbirlerle birlikte, ihracatımızda bir artış sağlamak için hedeflerimize odaklanmaktayız. KİPAŞ, iç pazarda güçlü bir konuma sahip olup yerel markalarla yakın işbirlikleri yürütmektedir. İç pazardaki daralmayı minimize etmek amacıyla, ihracatla bu kaybı dengelemekteyiz. Bu durum, pazarın olumsuz etkilerine karşı direncimizi artırmakta ve sürdürülebilir büyüme hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlamaktadır. Mevcut koşullar altında, iyi bir yıl geçirdiğimizi belirtmek isterim. İhracat rakamlarımızda, önceki yıla oranla belirlenen hedeflerin üzerine çıkarak bir artış beklemekteyiz. Bu başarı, alınan önlemler ve stratejik planlamalarımızın bir sonucu olarak ortaya çıkmakta ve KİPAŞ’ı sektöründe daha da güçlü bir konuma taşımaktadır. İç pazar ve ihracatta satışlarımız genel olarak olumlu bir seyir izlemektedir. İlk yarıda geçen yıla oranla performansımızı değerlendirirsek, toplam satışlarımızda herhangi bir düşüş yaşanmamıştır; aksine, ihracatımızda belirgin bir artış gözlemlenmiştir. Tüm dünyadaki ekonomik daralmalara rağmen toplam ciromuzda bir azalma söz konusu olmamıştır. 2024 yılına oranla iç pazarındaki düşüşü, ihracata verdiğimiz önemle dengeleyerek bu riski dağıtmış olduk. Yılsonu beklentimiz ise, mevcut ivmemizi sürdürerek hem iç pazarda hem de ihracatta büyüme göstermek yönündedir. Stratejik planlamalarımız ve pazar odaklı yaklaşımımız sayesinde, olumlu sonuçlar elde etmeyi sürdüreceğimize inanıyoruz.” Dedi.
“CİROMUZUN YÜZDE 30’UNU İHRACAT OLUŞTURUYOR”
KİPAŞ olarak ihracata önem verdiklerini ve bu nedenle de her zaman yeni Pazar arayışı içinde olduklarını belirten Halit Gümüşer, şöyle devam etti:“KİPAŞ olarak, şu anda 60’dan fazla ülkeye ihracat yapmaktayız. Bu yıl yeni pazarlara açılma konusunda aktif adımlar attık ve Asya ile Kuzey Avrupa pazarlarına yönelik genişleme hedeflerimiz bulunmaktadır. İhracatta yeni hedeflerimiz, bu pazarların dinamiklerine uyum sağlamak ve yerel talepleri karşılamak için stratejik planlamalar yapmaktır. Özellikle inovatif ürünler geliştirmek ve müşteri ilişkilerini güçlendirmek, ihracat hacmimizi artırma amacımızı destekleyen temel unsurlardır. KİPAŞ olarak, bu stratejilerle uluslararası pazardaki konumumuzu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Hali hazırda, KİPAŞ Tekstil'in toplam cirosunun yüzde30'u ihracattan gelmektedir. Hedefimiz, katma değerli ürünler üreterek ve inovatif çözümler sunarak ihracatın ciro içindeki payını her yıl daha da artırmaktır. Bu sayede, uluslararası pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi ve ihracat payını yükseltmeyi amaçlıyoruz.”
“DÜNYANIN İLK VE TEK ÇÖZÜMÜ OLAN NOMEX ECOFORCE’U GELİŞTİRDİK”
KİPAŞ ailesi olarak Ar-Ge ve teknolojiye her zaman önem verdiklerini, bu kapsamda yeni projeler geliştirmeye devam edeceklerine dikkat çeken KİPAŞ Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve KİPAŞ Tekstil Genel Müdürü Halit Gümüşer, şunları söyledi:“KİPAŞ Tekstil olarak, Ar-Ge ve teknoloji alanında önemli yatırımlar ve inovasyon çalışmaları yürütüyoruz. KİPAŞ TEC kapsamında, teknik tekstil konularında yaptığımız yatırımlar arasında kompozit malzeme üretim hattının devreye alınması ve kişisel zırh ile araç zırhlama sektörlerine yönelik gerçekleştirilen önemli ihaleler bulunmaktadır. Teknik tekstil işbirliklerimiz sayesinde, Nomex ve Kevlar ile yapılan işbirlikleri ile koruyucu iş kıyafetleri sektöründe önemli bir oyuncu konumuna geldik. İnovasyon ve sürdürülebilirlik konularında da atılımlar gerçekleştiriyoruz. PFAS içermeyen, dünyanın ilk ve tek çözümü olan Nomex Ecoforce’u geliştirdik. Ayrıca, polyester atıkların geri dönüşümünü hedefleyen fibR-e ürünü ile sektörde geri dönüşüm oranlarını artırmayı amaçlıyoruz. Bu yıl, fibR-e geri dönüşüm platformumuzu piyasaya sunarak tüketici sonrası tekstil atıklarını yüksek kaliteli ipliğe dönüştürebildiğimiz önemli bir adım attık. Polyesterin gerçek anlamda döngüsel hale gelmesini engelleyen zorlukları çözmek üzere geliştirdiğimiz fibR-e, kendine özgü moleküler geri dönüşüm teknolojisi ile Tekstilden Tekstile (T2T) geri dönüşümde bir atılımı temsil etmektedir. Meltem Kimya ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği, büyük ölçekli polyester geri dönüşümündeki zorlukları ele alırken, tekstil sektöründe yeniliğin önemini de ortaya koymaktadır. fibR-e, markalara Tekstilden Tekstile geri dönüşümde inandırıcı bir yol sunarak, geri dönüştürülemeyen tüketici sonrası giysileri, yüzde70 veya daha fazla polyester içeren yüksek kaliteli GRS sertifikalı rTEX Çiplerine dönüştürmekte ve KİPAŞ bu chipsleri yeni koleksiyonlar için sertifikalı, yüksek kaliteli elyaf ve ipliklere geri dönüştürmektedir. Temelinde, Meltem Kimya tarafından geliştirilen patentli moleküler geri dönüşüm teknolojisi yer almakta ve bu teknoloji, tekstil atığını aksesuarlarını ayrıştırmaya gerek olmadan sürece dahil ediyor; polyesteri yapı taşlarına ayırarak mikro plastik oluşturmadan yeniden inşa etmekte, böylece kaliteden ödün vermeden sürekli geri dönüşümü mümkün kılmaktadır.”
“TÜRK TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN DÜNYA GENELİNDEKİ PAYI GÜN GEÇTİKÇE AZALIYOR”
KİPAŞ’ın yatırımcı bir grup olduğunu, yatırımları yaparken Türkiye’de ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek hareket ettiklerini ifade eden Gümüşer, “Yatırımlarda karlılık, fayda ve sürdürülebilirlik bağlamında fırsat gördüğümüz projeleri değerlendirmeye almayı tercih ediyoruz. Yatırım vizyonu itibarıyla büyük ölçekli yatırımlara odaklansa da, karşımıza çıkan başarılı girişimleri desteklemek adına da gerekli aksiyonları almayı amaçlıyoruz. Bu yaklaşım, sürdürülebilir büyümeyi sağlarken, sektör içindeki yenilikçi ve etkili çözümlerin desteklenmesine de olanak tanıyacaktır. Bu doğrultuda, hem iç pazarda hem de uluslararası alanda stratejik iş birlikleri ve projelere yatırım yaparak, gelecekteki hedeflerimizi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Sektörün gelişimini değerlendirirken, Türkiye’nin global resesyonun etkileriyle birlikte enflasyon ve maliyet artışları nedeniyle daha negatif bir ayrışma yaşadığını vurgulamak önemlidir. Maalesef, Türk tekstil sektörünün dünya genelindeki payı gün geçtikçe azalmaktadır. Dünyada tekstil sektörü, yaklaşık 1.4 trilyon dolar seviyesine ulaşmış olup, Türkiye bu pazarın yalnızca yüzde3'lük bir kısmında yer almaktadır. Sektör genel olarak düşüş eğilimine girmekte ve bu durum, katma değerli ürünlere, Ar-Ge ve inovasyona odaklanmanın önemini artırmaktadır. KİPAŞ olarak, bu çerçevede katma değeri yüksek ürünler üretmeyi hedeflemekteyiz. Temel ürünler yerine, sürdürülebilirlik odaklı, teknik tekstil ürünleri ve inovatif çözümler geliştirmek suretiyle sektördeki gelişmelere katkıda bulunmayı sürdüreceğiz. Bu strateji, hem rekabet gücümüzü artırmakta hem de maliyet baskılarına karşı direncimizi güçlendirmektedir” dedi.
“ZORLU REKABET KOŞULLARI YENİ YATIRIMLARIN BAŞKA ÜLKELERE KAYMASINA YOL AÇABİLİYOR”
Sektörün global arenada karşılaştığı fırsat ve tehditleri de değerlendiren Halit Gümüşer, şunları söyledi:“Sektörün global arenada karşılaştığı fırsatlar ve tehditler, önemli dinamikler içermektedir. Fırsatlar arasında, hız ve esneklik, sektörün değişen taleplere hızlı bir şekilde uyum sağlamasına olanak tanımaktadır. Yenilikçilik, ürün çeşitliliğini ve AR-GE yatırımlarını artırarak rekabet avantajı sunarken, yeni teknolojilere yapılan yatırımlar sektörü modernize etmekte ve rekabetçiliği artırmaktadır. Türkiye’nin stratejik konumu, uluslararası pazarlara kolay erişim sağlıyor ve çevre dostu üretim yöntemleri, karbon salınımını azaltarak sürdürülebilirlik hedeflerini destekliyor. Ayrıca, Türkiye'deki yerleşmiş kalite bilinci, uluslararası standartlarda ürünler sunma imkanı sağlayarak rekabet gücümüzü artırıyor. Öte yandan, sektör bazı tehditlerle de karşı karşıya kalıyor. Artan maliyetler ve ekonomik dalgalanmalar, talep ve fiyatlar üzerinde olumsuz etki yapabiliyor. Nitelikli iş gücü bulma zorlukları, üretim süreçlerimizi olumsuz etkileyebilirken, zorlu rekabet koşulları yeni yatırımların başka ülkelere kaymasına yol açabiliyor. Düşük maliyetli üretim yapan ülkelerle artan rekabet, Türk tekstil sektöründeki zorlukları artırıyor. Bu fırsatlar ve tehditler, sektördeki gelişmelerin yönünü belirlemede kritik rol oynuyor. KİPAŞ olarak, bu dinamiklere uygun stratejiler geliştirmeye devam ediyoruz. Sektördeki yeni trendler ve müşteri beklentilerindeki değişimlere bakıldığında, önemli gelişmeler gözlemlenmektedir. Hedefimiz, sadece moda ve kalite standartlarını karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda gezegenimize saygı gösteren bir denim yaratmaktır. Üretimin her aşamasında geleneksel yöntemler, daha sorumlu ve bilinçli tekniklerle yer değiştirmekte; ham madde yönetiminden verimli su, kimyasal ve enerji tüketimine kadar tüm süreçlerde yüksek bir bilinçle hareket ediyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız, yeniliği erişilebilir, etkili ve sürdürülebilir hale getirmeyi hedeflemektedir. Müşteri beklentileri de bu doğrultuda evrim geçirmekte; artık hayatlarını kolaylaştıracak, zaman kazandıracak ve onlara özgün olma imkanı tanıyan tasarımlara yönelik talepler artmaktadır. Bu bağlamda, "Soft & Smart" konseptimiz, konforu fonksiyonellikle birleştirerek bireylerin kimliklerini benzersiz bir şekilde yansıtmasına olanak sağlamaktadır. Yeni silüetlerin piyasada daha fazla görünmesiyle, bu trendin etkileri giderek belirginleşmektedir. Aşırı ve kalıcı yumuşaklık, günlük kullanımı daha kolay ve keyifli hale getiren farklı kıyafetler için harika bir alternatif sunmaktadır. Günümüz hızlı tempolu dünyasında, zaman en değerli kaynağımızdır. Soft & Smart, günlük hayatımızı kolaylaştıran, son derece konforlu ve şık ürünler yaratmayı mümkün kılan işlevsel bir konsepttir. Bir diğer önemli konu, kumaş tasarımlarımızı yaparken yalnızca kendi üretimimizi değil, zincirin tüm halkalarını düşünerek, sürdürülebilirliği ortak bir sorumluluk olarak ele alıyor olmamızdır. Ayrıca, "Contra Colors" adını verdiğimiz, doğa dostu lazer ve yıkama işlemlerini mümkün kılan yenilikçi bir boya teknolojisi üzerinde çalışıyoruz. Bu teknoloji, ekstra işlemler olmadan doğal lazer efektleri ve yüksek kontrastlar elde etmeyi kolaylaştırmakta ve yıkama sürelerini kısaltmaktadır. Denim üretimi, kumaş, üretim ve yıkama gibi çeşitli adımları içeren uzun bir zincirdir. Ar-Ge sürecinde, yalnızca kendi süreçlerimizi değil, önceki ve sonraki adımları düşünerek akıllı ve kullanıcı dostu teknolojiler geliştirmek ve markalar ile tedarikçilerle doğru işbirlikleri yapmak, zincirin toplam etkisini artırmak için önemlidir.”
“SEKTÖRÜN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ SAĞLAYACAK POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİ”
KİPAŞ Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve KİPAŞ Tekstil Genel Müdürü Halit Gümüşer son olarak sektörde yaşanan sıkıntıları, bu sıkıntılara karşı çözüm önerilerini ve bu noktada hükümetten beklenirlerini de şöyle sıraladı:
“Sektörümüz, çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle Türk tekstilinin omurgasını oluşturan hazır giyim sektörü, işçilik maliyetlerindeki hızlı artıştan oldukça fazla etkilenmiştir. Bu durum sonucunda, kaçan siparişler, kapanan fabrikalar ve yurt dışına taşınan işletmeler gibi olumsuz durumlar ortaya çıkmaktadır. Tüm bu gelişmeler, sektördeki istikrarı tehdit etmekte ve rekabet gücümüzü zayıflatmaktadır. Bu sorunların çözümü kolay bir süreç değildir, ancak bazı önlemler alınarak sektördeki sıkıntıların hafifletilmesi mümkün olabilir. Özellikle, işçilik maliyetlerini azaltıcı devlet destekleri ve diğer maliyet unsurlarına yönelik teşviklerin sağlanması, sektörü bir nebze olsun rahatlatabilir. Hükümetten beklentimiz, sektörün sürdürülebilirliğini sağlayacak politikaların geliştirilmesidir. Yatırımcılar için cazip hale getirilecek destek programları, iş gücü maliyetlerini düşürmeye yönelik teşvikler ve stratejik iş birlikleri, Türk tekstil sektörünün rekabet gücünü artıracaktır. Ayrıca, yenilikçi girişimlerin desteklenmesi ve Ar-Ge faaliyetlerine yönelik teşviklerin artırılması, sektörün hem iç pazarda hem de uluslararası arenada güçlü bir konumda kalmasını sağlayabilir. Bu iyi niyetli adımlar, sektörümüzdeki olumsuz koşulların iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır.”