İREM CEYLİN DEMİRCAN/İZMİR
Bu yaz sezonu turizm sektörü için beklenen canlılığı getirmedi. Türkiye’nin dört bir yanında devam eden bölgesel çatışmalar, yüksek enflasyon, artan girdi maliyetleri ve döviz kurunun enflasyonla paralel artmaması turizmcinin kârlılığını ciddi şekilde zora soktu. Bir dönem “ucuz tatil cenneti” olarak anılan Türkiye’nin artık pahalı ülke algısıyla anılması ise hem yerli hem yabancı turist talebini olumsuz etkiliyor. Tüm bu gelişmeler, sezon ortasında sektör temsilcilerinin moralini bozmuş durumda.
Uzun zamandır geçirdikleri en zorlu sezonu yaşadıklarını ifade eden Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Deliveli, “Geçen senenin altında bir sezon geçiriyoruz. Artık bütün satışlarımız son dakikaya dönmüş durumda. Tüm pazarlarda benzer sorunları yaşıyoruz. Hem yerli hem de yabancı turist açısından zor bir sezon geçiriyoruz. Yüksek bir sezona girdiğimizi hissedemiyoruz. Bunun temel sebebi ise pahalılık algısı.” dedi.
Yüksek sezonun başlamasına rağmen uçakların boş indiğini dile getiren Deliveli, “Yüksek sezon beklentimizin çok altında geçiyor. Özellikle Avrupa pazarında ciddi bir daralma söz konusu. Uçuşlar var ama gelen yolcu sayısı geçen yıllara göre oldukça düşük. İnsanlar fiyatları karşılaştırdığında İspanya, Yunanistan gibi rakip destinasyonlarla Türkiye arasındaki fark kapanmış durumda. Eskiden fiyat avantajımız vardı, şimdi bu fark ortadan kalktı.” diye konuştu.
"Kâr değil, zarar dönemi"
Turizm işletmelerinin yüksek maliyet baskısı altında ezildiğini belirten Deliveli, otelcilerin çoğunun sezonu kârsız hatta zararla kapatabileceğini vurguladı. Deliveli, “Personel maaşlarından enerji giderlerine, yiyecek-içecek maliyetlerinden temizlik malzemelerine kadar her kalemde ciddi bir artış var. Ancak bu maliyet artışlarını doğrudan fiyatlara yansıtamıyoruz. Fiyatı artırdığımızda zaten gelmeye çekinen turist tamamen vazgeçiyor. Bu kısır döngüden çıkamıyoruz.” ifadelerini kullandı.