EKONOMİ/İZMİR
İçerik üreticisi ve girişimci Enes Yılmazer, Arkas Line’a ait Sine A konteyner gemisiyle çıktığı 11 günlük Atlantik yolculuğunu belgeselleştirdi.
“Journey Never Ends” adlı yapım, yalnızca bir rota takibi değil, deniz taşımacılığının bilinmeyen yüzünü, mürettebatın hayatını ve denizcilik dünyasının insani yönünü de izleyiciye sundu.
Çocukluk ve gençlik yıllarında Arkas Spor Kulübü sporcusu olarak sörf dalında üç kez dünya şampiyonu olan Enes Yılmazer’in yolu “Journey Never Ends” belgesel filmi ile Arkas’la yeniden kesişti. Lüks içerik üretimi alanında bugüne kadar özel jetlerden mega yatlara, milyon dolarlık mülklerden tasarım evlere kadar birçok projeye hayat veren Yılmazer, Youtube, Instagram ve farklı dijital kanallar aracılığı ile her ay 50 milyon kişilik global bir izleyici kitlesine ulaşıyor.
Belgeselin çekimleri, Arkas Line’ın haftalık düzenli servis verdiği Amerika hattındaki gemilerden biri olan Sine A konteyner gemisinde, İspanya’nın Algeciras limanından başlayan ve New York’a uzanan bir yolculukta gerçekleşti. Yılmazer, yalnızca geminin teknik yapısını değil, onu çalıştıran insanların hayatlarını da belgeledi.
Gemi içinde geçirilen 11 gün boyunca; kaptanlarla yön bulma süreci, mühendislerle makine dairesi sohbetleri, personelin kamaralarında geçen gündelik yaşam ve mürettebatın paylaştığı kişisel hikâyeler kayda alındı. Bu deneyim, sıradan bir video çekiminin ötesine geçerek belgesel formatına evrildi.
Belgeselin Türkiye prömiyeri İzmir’de gerçekleşti
Belgeselinin Türkiye prömiyeri, 24 Haziran’da İzmir’deki Arkas Mattheys Köşkü’nde düzenlendi. Arkas Holding ve Arkas Line’nın üst düzey yöneticilerinin ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, iş ve siyaset dünyasından birçok önemli isim bir araya geldi. Gösterim öncesinde, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas, Arkas Holding CIO’su ve Arkas Spor Kulübü Yelken Şubesinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mert Oruz ve belgeselin yaratıcısı Enes Yılmazer’in katılımıyla bir sohbet düzenlendi.
20 yıllık bağ
Bernard Arkas, konuşmasında Arkas ile Yılmazer’in uzun yıllardır süren bağına değindi. Yılmazer’Ie genç ve azimli bir sörf sporcusu olduğu yıllardan bu yana tanıştığını belirten Bernard Arkas, “Gençlik yıllarımda Çeşme’de her yaz sörf yapardım. Sörf benim için sosyalleşme alanıydı. Yaşım ilerledikçe başka sorumluluklar devreye girdi. Türkiye’den uluslararası arenaya genç bir sporcuyu taşımak benim için de bir hayali gerçekleştirmek oldu. Sporculuk döneminden uzun yıllar sonra bir gün beni aradılar ve Enes’in projesinden bahsettiler, 20 sene önce destek verdiğimiz bir insanın bunca yıl sonra çıkıp, bizimle olan gönül bağını göstermek istemesi çok nadirdir. Benim mesleğimle ilgili bu kadar zor bir projeye girişmesinden ve sonucun bu denli başarılı olmasından gurur duyuyorum.” ifadelerini kullandı.
Enes Yılmazer ise “Arkas ailesinin benim üzerimde çok emeği var, hatta ailemden sonra en büyük desteği Arkas’tan gördüm. Arkas’ın maddi manevi desteğiyle hayallerimi gerçekleştirdim. 12 yıllık spor hayatım boyunca Arkas hep yanımda oldu. Arkas ile yollarımız bu kez bir sporcu olarak değil, bir içerik üreticisi olarak kesişti. Arkas’a belgesel projemden bahsettiğimde sporculuk dönemimde olduğu gibi bugün de bana destek oldu, ‘bana her kapıyı açın bu hikayeyi dünyaya anlatabileyim’ dedim. 11 günlük kesintisiz bir gemi yolculuğu ve 2800 saatlik bir yapım sürecinin ardından belgesel tamamlandı. Bu gemileri aslında her gün görüyoruz ama haklarında fazla bilgimiz yok. Her gün kullandığımız, hayatımızın içinde olan tüm ürünler bin bir zorluk ve emekle bu gemilerle taşınıyor. Bu sürecin arka planındaki operasyonu gördükten sonra ben sahip olduklarım için bir kez daha minnettar oldum.” diye konuştu.
Türkiye’nin ardından 10 Ağustos’ta Los Angeles’ta uluslararası prömiyerinin yapılacağı belgesel, 18 Ağustos’ta Yılmazer’in YouTube kanalında ve Ağustos ayından itibaren Habitat TV’de yayına girecek.