Tekstil ve hazır giyimde ihracat gerilerken ithalat hızlandı, dış ticaret fazlası 6 ayda 1 milyar dolar eridi.
Komisyon kararlarına yönelik dava açma süresini sınırlayan VUK’un ilgili hükmünün AYM tarafından iptal edildiğini anımsatan uzmanlar, fahiş ölçüde artırılan emlak vergileri için yılbaşına kadar dava açılabileceğini belirtiyor.
Hazine’nin eylül ekim aylarında ödeyeceği iç borç 519.2 milyar lirayı bulurken kasımda 94.9 milyar liraya gerileyecek. İki aydaki bu yüklü ödemeleri Hazine hem Merkez Bankası’nın politika faiz indirimi döneminde hem de artan siyasi gerilimin gölgesinde gerçekleştirecek.
2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’da (OVP) tek haneli enflasyon 2028’e kaydırıldı. Programda faiz yükünün azaltılması dikkat çekerken, bütçede gelirlerin daha hızlı, giderlerin ise daha az artmasına yönelik yaklaşım dikkat çekti. Faiz dışı fazla hedefiyle birlikte, bütçenin önceki yıllara göre temel göstergelerde “biraz daha sıkı” olması planlanıyor.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi ağustosta 0,6 puan artışla 51,9'a yükseldi.
TÜİK'in ağustos verilerine göre, TÜFE ile indirgendiğinde en yüksek aylık reel getiri yüzde 4,6 ile BIST 100 endeksinde gerçekleşti. Bu dönemde mevduat faizi (brüt) yüzde 1,21, DİBS yüzde 1,15 ve külçe altın yüzde 0,10 reel getiri sağlarken, dolar yüzde 0,52, Euro da yüzde 0,96 kayba yol açtı. Yıllık veride ise külçe altın, yüzde 22,80 ile yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.
3 yıllık hedef ve politikaların yer aldığı Orta Vadeli Program'ın onaylanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.
3 yıllık OVP'yi açıklayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Bütçe açığının milli gelire oranı 2025 yılında yüzde 3,6, 2026'da yüzde 3,5, dönem sonunda ise yüzde 3'ün altında öngörülmektedir." dedi. "2026 yılında büyümenin yüzde 3,8'e, 2027'de yüzde 4,3'e ve 2028'de yüzde 5'e ulaşmasını hedefliyoruz." diyen Yılmaz, enflasyonla ilgili, "Enflasyonun 2025'te yüzde 28,5'e,2026'da yüzde 16'ya,2027'de yüzde 9'a ve 2028'de yüzde 8 seviyesine gerilemesini, program sonunda tek haneye kalıcı inmesini hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, haftanın sohbetinde siyasi gelişmelerin piyasalara etkisini tartıştı; konjonktürel dalgalanmaların ötesinde uzun vadeli risklere dikkat çekti. Ekonomik verilerin yanı sıra ciddi bir “politik risk”in öne çıktığına işaret eden ikili, siyasi belirsizliklerin piyasaları baskıladığını vurguladı. “Artık bu risklerle yaşamayı kabul edip ona göre pozisyon almamız gerekiyor” diyen Ağaoğlu, “Türkiye’nin uzun vadeli riskinin artacağını düşünen tarafa geçtim” ifadelerini kullandı. Son gelişmelerin piyasaları sürekli baskı altında tutacak bir belirsizliğe yol açtığını dile getiren Hakan Güldağ da “Reel sektör tam ‘en kötüsü geride kaldı’ diye düşünürken, siyasi şok moralleri bozuyor” dedi.