Selenay YAĞCI
Bilgisayar ya da cep telefonu gibi temel teknolojik cihazları enkaz altında kalan depremzede üniversite öğrencileri uzaktan eğitim için destek bekliyor. Uzaktan eğitimle depremzede öğrencilerin sosyal hayata karışıp, psikolojik olarak destek alamayacağına dikkat çeken öğrenci örgütleri, ayrıca uzaktan eğitim için bilgisayar, tablet gibi teknolojik ihtiyaçları olduğunu da vurguladı.
“Bilgisayarım yok, telefonum kırıldı”
Depremden etkilenen 10 ildeki 17 üniversitede okuyan ve bölge nüfusuna kayıtlı 350 bini aşkın öğrenci bulunuyor. Bir o kadar öğrenci de bu 10 ilden dışarı okumaya gidiyor. Afet bölgesi dışındaki illerde eğitim gören 100 binlerce öğrenci, öğretmen ve akademisyeni de acıya boğan bu felaketten sonra YÖK üniversitelerin uzaktan eğitime geçtiğini, nisan ayında ise hibrit formül bulunacağını açıkladı. Öğrenci toplulukları ise deprem bölgesindeki üniversiteler için yatay geçiş gibi başka formüllerin bulunabileceğini, eğitimin yüz yüze olması gerektiğinde ısrarcı. Depremzede tıp fakültesi öğrencisi Türk Tabipleri Birliği (TTB) Tıp Öğrencileri Kolundan Helin Çakır, kendisi gibi depremzede üniversite öğrencilerinin içinde bulundukları psikolojiden uzaklaşmasını sağlayacak, dayanışma ve sosyalleşme olanakları sunan kampüslerden uzak tutulmasının mağduriyet yaratacağını söyledi.
Hatay’da ailesiyle birlikte depreme yakalanan üniversite öğrencisi Tufan Ş. İstanbul’a okula ve yurduna geri dönmediğini söyleyerek, evlerinin enkaz olduğunu, bilgisayarını kaybettiğini ve bütün öğrencilerin desteğe ihtiyacı olduğunu ifade etti. Kahramanmaraş’tan Ankara’ya gelen depremzede üniversite öğrencisi Sude N. uzaktan eğitimi kararına şaşırdıklarını söyleyerek, “Ailemle birlikteydim. Bilgisayarlarımız da tüm eşyalarımız gibi enkaz altında kaldı. Uzaktan eğitim için desteğe ihtiyacımız var” dedi. Gaziantep’te yaşayan depremzede öğrenci ise uzaktan eğitimi ev hapsine benzeterek şunları söyledi: “Bu kötü felaketi kolay kolay aşamayacağız. Buna çözüm üretilmesi gerekiyor. Bu, bizi okullarımızdan uzaklaştırarak psikolojimizi alt üst etmekten başka bir şey değil. Uzaktan eğitime katılmamız için bir bilgisayarım bile yok. Şu an kullandığım telefon bile deprem günü yere düşüp kırıldı. Bu şartlarda uzaktan eğitimin olmasını kesinlikle istemiyoruz.”
ODTÜ Sosyoloji Topluluğu ise şu açıklamayı yaptı: “Üniversite yönetiminin bu kararı almadan önce online eğitime katılacak öğrencilerin imkanı olup olmadığını tespit etmesi gerekir. İkinci olarak, her türlü karar depremzede arkadaşlarımızın görüşü doğrultusunda alınmalı.”
"Online eğitim, depremzede öğrencileri yalnızlaştıracak"
Taşkışla Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Eşitlik Kulübü ise “40 bin insanın hayatını kaybettiği ve daha binlercesinin evini kaybettiği deprem felaketinden sonra online eğitime dönülmesi depremzede arkadaşlarımızı daha da yalnızlaştıracaktır. Deprem bölgesinde ailelerini kaybeden depremzede arkadaşlarımız, okulda eğitimlerine devam edip, sosyal ortamlarında arkadaşlarından destek görebilecek. İTÜ öğrencileri ve akademisyenleri olarak basın açıklaması düzenledik. Basın açıklamamızdan yaklaşık bir saat sonra YÖK kararıyla tekrar sarsıldık. YÖK’ün kararı, bir önceki karardan farksız. Bu karar ile hibrit ve ‘harmanlanmış eğitim’ altında daha iyisini yaptıklarına inanmamızı bekliyor” açıklamasında bulundu.
“Yüz yüze eğitim koşulları sağlansın”
Çeşitli kentlerden öğrenci toplulukları, kulüpleri ve gençlik örgütleri ODTÜ öğrenci topluluklarının çağrısıyla uzaktan eğitim ve KYK yurtlarının boşaltılmasına karşı “Yüz yüze eğitim koşulları sağlansın” başlıklı imza kampanyası başlatmıştı. 43 üniversiteden 487 öğrenci topluluğu kampanyaya imza verirken, ODTÜ öğrencileri rektörlük önünde taleplerini dile getirdi.