Terör örgütü PKK/KCK'nın yönetiminde belediyelere yerleştirildiği iddiasıyla, aralarında Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcılarının da bulunduğu 10 şüpheli gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturmada şüphelilerin, örgütün Halkların Demokratik Kongresi yapılanmasında İstanbul'da faaliyet gösterdiği belirlendi.
Şüphelilerin "Emek Meclisi Üyesi", "İlçe Meclisi Üyesi", "Kadın Meclisi Üyesi", "Genel Meclis Üyesi", "Kültür Sanat Komisyonu Üyesi", "Delege Üyesi" gibi sözde sıfatlarla belediyelere yerleştirildiği iddiasıyla soruşturma kapsamında gözaltı kararı verildi.
Harekete geçen emniyet güçleri, İstanbul'da 12 ilçede operasyon düzenledi.
Operasyonda, Kartal Belediye Başkan Yardımcısı C.Y, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı L.G, Üsküdar Belediye Meclis Üyesi B.K, Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi E.G, Fatih Belediye Meclis Üyesi G.A, Tuzla Belediye Meclis Üyesi H.Ö, Adalar Belediye Meclis Üyesi N.A, Şişli Belediye Meclis Üyesi S.G, Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi T.Ş. ve Beyoğlu Belediyesi ile irtibatlı olduğu belirlenen İ.P. gözaltına alındı.
Şüpheliler C.Y. ve L.G'nin makam odaları ile diğer şüphelilerin ikametlerindeki arama işlemlerinin ise devam ettiği öğrenildi.
İmamoğlu'dan tepki
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyelere yapılan operasyonlarla ilgili açıklama yaptı.
İmamoğlu, sosyal medyadan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"İstanbul’daki bazı CHP ilçe belediyelerimize bu sabah yine şafak operasyonu düzenlendi. 2 belediye başkan yardımcımız ve 7 ilçe meclis üyemiz gözaltına alındı. Seçimlere kadar rutin işlerini yapan, normal hayatlarına devam eden bu insanlar, seçimlerden sonra her nedense aniden ‘terörist’ ilan ediliyor.
Tıpkı 65 yaşında ‘terörist’ ilan edilen Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer gibi.
31 Mart seçimlerinde AK Parti’den 12 ilçe belediyesi kazanan, İstanbul’da 26 ilçe belediye başkanlığı kazanan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde rakibine 1 milyon oy fark atan partimizin başarısını sindireceksiniz. Öyle ya da böyle sindireceksiniz. Siyasal depresyonlarınıza, yargıyı alet ederek, çeşitli kılıflara sarılan siyasi operasyonlarınızla bu milletin gözünü boyamanıza dün de izin vermedik bugün de vermeyeceğiz.
İktidar koltuğu da, Cumhurbaşkanlığı makamı da kimseye babasından miras değil. Kimsenin tapulu malı da değil. Sadece milletin malı. Kendisini millet iradesinin üzerinde gören, kendisini milletin efendisi zanneden 1 kişinin kaprislerine memleketi alet etmenin faturasını ödüyoruz.
Hayat pahalılığı ile ödüyoruz
Geçim sıkıntısıyla ödüyoruz
Sosyal çürümeyle ödüyoruz.
Siyasal çürümeyle ödüyoruz
İşte bu çürümüş düzenin çürük elmalarını temizlemek, Türkiye’mizi hak ettiği demokrasi ve refaha ulaştırmak için yola çıktık, erken seçim istiyoruz. O sandık erkenden gelecek. Sandık millet isteyince gelir, siz isteyince değil.
Sandık gelecek. 1 kişi gidecek, her şey değişecek!"