Türk basınının unutulmaz isimlerinden Prof. Dr. Tevfik Güngör Uras, vefatının 5. yılında TÜSİ- AD Genel Merkezi’nde EKONOMİ’nin tarafından düzenlenen törenle anıldı. Köşe yazılarıyla her gün gündemi değerlendiren Uras, ekonominin en karmaşık sorunlarını Ayşe Teyze’nin, Ali Rıza Amca’nın kolaylıkla kavrayacağı şekilde anlatmasıyla Türk ekonomi basınına yeni bir soluk getirmişti. Törende TÜSİAD Başkanı Orhan Turhan, Uras’ın eşi Nuran Uras ve iktisatçı yazar Ege Cansen konuştu. Moderatörlüğünü televizyon programcısı Berfu Güven'in yaptığı panelde ayrıca küratör Raff i Portakal, Gazeteci Servet Yıldırım, Gazeteci Vahap Munyar ve Gazeteci Mete Belovacıklı, Uras’ın çok yönlü yazarlığını anılarla anlattı. Etkinliğe TÜSİ- AD eski başkanı Cansen Başaran, BMD Başkanı Sinan Öncel de katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, şunları anlattı: “Güngör Uras bir Cumhuriyet çocuğuydu. Bu özelliğini Cumhuriyetimizin 100. yılında vurgulamanın ayrı anlamı var. Türkiye’nin her yanından insanın içinde doğup büyüdüğü şartlardan bağımsız olarak dünyayı tanımak ve anlamak için çabalamasının o insanın hayatında neleri değiştireceğinin somut bir örneğiydi. Bu bilinçle yaşamı boyunca herkesi doğrudan etkileyen ekonomik faaliyetlerin, üretimin ve değerin özünü her bir bireyin anlayabilmesi için var gücüyle çalıştı. Ayşe Teyze, Ali Rıza Amca ekonomiyi Uras’ın toplumsal tabana yaydığı terimlerle takip etmeyi sevdi. Toplumsal refahın anahtarı olarak gördüğü sanayi, tarım, üretim, tasarruf ve sağlıklı büyüme Cumhuriyetin ikinci yüzyılı arefesinde hala ülkemiz için gelecek inşaasının temel taşlarını oluşturuyor. TÜSİAD bugün Türk özel sektörünün bağımsız ve gönüllü bir sivil toplum kuruluşu ise bunda şüphesiz Güngör Bey’in derneğin ilk genel sekreteri olarak vizyonu ve deneyiminin katkısı çok büyük. Uras, genel sekreterlik görevini üstlendiği 1974-1980 döneminde ekonomik bilgilerin derlenmesine, değerlendirilmesine ve yayınlanmasına öncelik verdi ve buna uygun bir kadro oluşturdu. En büyük kaslarından biri olan araştırma ve yayın çalışmalarının kurumsallaşmasında Güngör Bey’in attığı tohumların payı büyük.” Ege Cansen ise “Uras, yazarken kendiliğinden oluşan bir teknik kullandı. Kendine 'saf ve bakir Anadolu çocuğuyum’ derdi. Yazarken Ayşe Teyze, Ali Rıza Amca’ olmuştu. Saf ve bakir Anadolu çocuğunu güzel oynuyordu. Onu kendine koruyucu duvar yapmıştı. Ancak vizyonu geniş, dünya vatandaşıydı da aynı zamanda. Okurun sesi olmak için o rollere girmesi gerekiyordu” diye konuştu.
“KÖŞE YAZARLIĞINA GAZETECİ MERAKINI KATTI"
Servet Yıldırım da “Birlikte Anadolu’yu gezdik. Gittiğimiz her yerde muhabir gibi çalışırdı. Zaman zaman kaybolurdu. Fabrikanın bir köşesinde bir çalışanla konuşurken bulurduk. Öğrenme merakı başkaydı” dedi. Vahap Munyar, “Sadece köşe yazarı değildi, gazeteciliği katarak köşe yazarlığında fark yarattı. Sokakta muhabirlik yapardı” dedi. Raff i Portakal, Uras’ın sanata düşkünlüğünü anlattı. Mete Belovacıklı, Uras'ın son zamanlarında Ayşe Teyze’nin anlayacağı bir ekonomi gazetesi çıkarma planından bahsetti.