Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamında yaptığı değerlendirmede, 2024'te ekonomi yönetiminin attığı kararlı adımların etkilerine işaret ederek, cari denge, kredi risk primi ve Merkez Bankası rezervlerindeki iyileşmeye değinerek, gelecek dönemde Türkiye'ye kaynak girişinin hızlanacağı beklentisini güçlendirdiğini anlattı.
Arslan, ekonomi politikaların bankacılık sektörüne yansımalarına ilişkin şunları söyledi: "Bankacılık sektörü, varlıklarını yeniden fiyatlama sürecini genel olarak tamamladı. Bu sebeple, sektör için en zorunun geride kaldığını ve gelecek çeyreklerde faiz indirimlerinin de katkısıyla gelir büyüme momentumunun oluşabileceğini değerlendirmekteyiz. Bankacılık sektörünün genel görünümü, finansal istikrarın korunmasına yönelik adımların etkisini açıkça gösteriyor. Bankaların faiz indirim süreci arifesinde, mevduatların ortalama vadesini düşürmek ve sabit faizli kredilerin toplam krediler içerisindeki payını artırmak gibi bilanço stratejileriyle uyumlu olarak 2025'te bankacılık bilançolarının çok daha güçlendiğini göreceğimiz bir yıl bekliyoruz. Bu güçlü görünüm, ekonomideki dengelenme ve kademeli toparlanma süreciyle doğrudan ilişkili."
Arslan, ekonomideki dengelenmenin büyük oranda sağlanmasıyla birlikte iç talebin kademeli şekilde toparlanmaya başlaması ve küresel merkez bankalarının faiz indirimlerinin desteğiyle dış talebin güçlenmesinin de firmaların bilançolarını iyileştirerek 2025'te sektörün varlık kalitesine olumlu yansıyabileceğini söyledi.
Varlık kalitesi kademeli şekilde iyileşecek
Baz senaryoda, varlık kalitesinin gelecek çeyreklerde kademeli şekilde iyileşmesi beklendiğine işaret eden Arslan, kredilerin dağılımında ticari ve bireysel kredi paylarının, ekonomik aktivitenin sektör üzerindeki etkisini anlamak açısından önem taşıdığını anlattı.
Arslan, sektörün uluslararası düzeydeki güçlü konumunun, finansal istikrarı desteklemeye devam edeceğini belirterek, "Bankacılık sektörü, uluslararası finans sektörünün güçlü mimari yönlerine sahip. Yenilikçi, dayanıklı ve güvenli yapısıyla da ekonomimizin güçlü bir destekçisi olmaya devam edecek. Sektörün sermaye yeterlilik oranı yüzde 18 seviyesinde bulunuyor ve öz kaynakların GSYH içindeki yüzde 7’lik payı ile finansal istikrarın sürdürülmesine önemli katkı sağlıyor." şeklinde konuştu.
■ "Finansal anlamda başarılı bir performans sergiledik"
Yılın 9 ayında aktif büyüklüğün 2.9 trilyon lira, net karın ise yüzde 39,3 artışla 11,2 milyar liraya yükseldiğini anımsatan Arslan, rasyoların güçlü seviyesine dikkati çekerek finansal anlamda başarılı bir performans sergilediklerini vurguladı. Arslan, "Zorlayıcı küresel ekonomik koşullara rağmen elde ettiğimiz bu başarılı sonuçlar, büyüme stratejilerimizin ne kadar doğru uygulandığını ve finansal anlamda sağlam adımlar attığımızı gösteriyor. Elbette bu başarıda çalışanlarımızın özverili çabaları ve müşterilerimizin bize duyduğu güven büyük bir rol oynuyor" dedi. Ticari kredileri içindeki KOBİ kredileri payının yüzde 54,8 gibi oldukça önemli bir paya sahip olduğunu dile getiren Arslan, bu sonucun Halkbank’ın KOBİ ve esnaf dostu bir banka olma misyonunu güçlü bir şekilde sürdürdüğünün bir göstergesi olduğunu ifade etti. Arslan, kredili esnaf sayısının 803 bine, esnaf kredi hacminin ise 247 milyar liraya ulaştığının altını çizerek, son 10 yılda 3,4 milyon esnafa 518 milyar lira kredi desteği sağlandığını ve esnafa kullandırılan kredilerin KOBİ kredileri içindeki payının üçüncü çeyrek itibarıyla yüzde 38 seviyelerine geldiğine dikkati çekti. (AA)