Nakitsiz ekonomi, finansal işlemlerin banknot yerine elektronik formatta yürütülmesini tanımlayan bir kavram. 2000’li yıllardan itibaren pek de sezdirmeden günlük yaşamımıza girmeye başladı. Asıl ilerlemesini finansal teknolojiler sahasının öne çıktığı 2010’lu yıllardan sonra yaşadı. Pandemi süreci, dijitalleşmenin ve dolayısıyla teknolojik gelişmelerin ‘pik’ yaptığı, ödeme sistemlerinin yaşamımızın merkezine oturduğu dönemdi. Yine o tarihlerde geniş kesimlerin hayatına giren e-ticaret uygulamaları ve eve servisler, kredi kartları ile birlikte nakitsiz ödeme araçlarına olan ihtiyacı rekor düzeyde artırdı.
Kağıt paranın yerini kredi kartları, dijital cüzdanlar ve mobil ödeme sistemleri alırken, "nakitsiz ekonomi" vizyonu giderek daha gerçekçi bir hal alıyor. Çünkü özellikle hız, kolaylık ve verimlilik gibi avantajlarıyla nakitsiz ödeme sistemleri, bireyler ve işletmeler için cazip imkanlar sunuyor. 2025 yılı itibarıyla Türkiye’de dijital ödeme yöntemlerinin kullanımı hızla artarak nakitsiz işlem oranı yüzde 80’e ulaştı. Bu dikkat çekici değişim, finans sektöründeki dijitalleşme sürecinin hızlanması ve kullanıcı alışkanlıklarının teknolojiyle uyum sağlaması sonucu yaşanıyor. Araştırmalar, bu büyük dönüşümün sadece finansal sistemi değil, aynı zamanda tüketim alışkanlıklarını ve ekonomik dinamikleri de etkilediğini ortaya koyuyor.
Finansal teknolojiler alanında öncü ülkeler arasında yer alan Türkiye, 1991 yılında ilk POS’un hayata geçmesiyle bu alandaki yolculuğuna başladı. Şirketler, 1998 yılında toplumu taksitli ödemelerle tanıştırdı. 2000’li yılların başlangıcında kredi kartıyla hızlı, güvenli ve kolay ödeme hızlandı. 2006 yılında temassız kredi kartı veren ilk Avrupa ülkesi olan Türkiye, 2007 yılında Fransa ve İngiltere’den sonra Chip&PIN dönüşümünü tamamlayan üçüncü Avrupa ülkesi oldu. 2012 yılında da ülkede ilk dijital cüzdan faaliyete geçti.
Nakitsiz toplumlar verim alıyor
Türkiye'de, nakit kullanımı gerekmeksizin her türlü ödemeyi veya para transferini sağlayan veya destekleyen sistem, platform ve altyapıları oluşturmak ana faaliyetleri arasında sayılan BKM (Bankalararası Kart Merkezi) raporları dijital ödeme sistemlerinin, kartlı ödemelerin ve temassız ödeme teknolojilerinin gelişimini yıllardır net olarak ortaya koyuyor. Dijital banka en temel anlamda, dünyada hızla gelişen dijitalleşmenin oluşturduğu yeni bir bankacılık modeli. Artık herkesin şubesi, yanından ayırmadığı cep telefonlarındaki mobil uygulama, çağrı merkezi ve parçası olduğu dijital dünyadan oluşuyor. Nakitsiz toplum kayıt dışı ekonominin önlenmesi, vergi gelirlerinin artırılması, vergi yükünün adil bir şekilde dağılması, enflasyonun düşürülmesi ve suçun önlenmesi noktasında toplumsal bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor. Bunun yanında nakdin basımı, dağıtımı, sahteciliği, sahtecilikle mücadelesi gibi bazı maliyetleri bulunuyor. Nakitsiz toplumlar bu anlamda da verimlilik avantajı yakalıyor.
Kuzey Avrupa ülkeleri öncü
Nakitsiz toplum kavramının, dünya genelinde giderek yaygınlaştığını ifade etmeliyiz. İsveç ve Norveç, nakitsiz ekonomi ve nakitsiz toplumun öncüleri olarak gösteriliyor. Clearly Payments'a göre 2025'te ABD'deki ödemelerin yüzde 84'ü dijital olarak yapılacak. ForexBusiness.org’a göre dünyanın en nakitsiz ülkeleri, Kanada, İsveç, UK, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Avustralya, Almanya, Japonya ve Rusya olarak sıralanıyor. Brezilya’daki anlık ödeme sistemi Pix’i 150 milyon insan kullanıyor. Çin’de ise AliPay’in 1 milyarın üzerinde aktif kullanıcısı var. Bu süreç Türkiye'de de hızlanmış durumda. Nakitsiz işlemler, kredi kartları, banka kartları, dijital cüzdanlar, internet bankacılığı, mobil bankacılık vb. şekillerde gerçekleştirilebilir. PayPal, Google Wallet, MoneyBookers, Payoneer, Amazon Go ise dünyadaki bazı örneklerinden diyebiliriz.