MEHMET KAYA/ANKARA GÜNLÜĞÜ
Enflasyon hedeflemesine geçildiğinden bu yana, biri aşağı yönlü olmak üzere hedefe tam ulaşılamadı. 2024 yılı da “istisna” olmayacak. Enflasyonla mücadele devam ediyor ama 2024’te varılamayan hedefler 2025’e aktarılmış durumda. Bugünlerdeki bazı vergi ayarlamalarını bu dönemi yönetmek için hazırlık sayabiliriz. Tartışma, kamu mali politikaları ile üretimdeki sorunlara yoğunlaşmış durumda.
Bu ortamda 29 Aralık’ta açıklanacak faiz kararı yanında bir önemli politika metni daha bekleniyor. 2025 Para Politikası. Merkez Bankası’nın geçmişte “Para ve Kur Politikası” olarak yayımladığı açık metin 2023 ve 2024’te sadece para politikasına başlıkta işaret etti. 2024 için Para Politikası metni 29 Aralık’ta yayımlanmıştı. Bu yıl da son günlerde yayımlanacak, muhtemelen faiz kararının hemen ardında ya da öncesinde. Sonrasında yıllık bilanço gelecek ki yine gözler Merkez Bankası Kârı/Zararının işaretini arayacak.
2025 Para Politikası metninde ise 2024’te ulaşılamayan hedeflere nasıl reaksiyon verildiğine yönelik mesajlar elbette ilk aranacak yanıtlar olacak. 2024 metninde likidite ve dezenflasyon sürecinin başlangıcına yönelik mesajlar öne çıkmıştı. Ya da en azından kamuoyu buraya ilgi göstermişti. Makroihtiyati çerçevenin sadeleşmesine yönelik adımlar, KKM’nin çözümü, Banka’nın etki gücünün artması yanında, reel kesimin gözü de reeskont kredisinde olacak.
Yılın son günleri yaklaşırken, asgari ücret tartışmalarıyla başlayan “kamu ne yapacak?” ve “ekonomik aktivite” nasıl yönetilecek? tartışmalarının gölgesinde Merkez Bankası’nı yoğun günler bekliyor. Bir açıdan Merkez Bankası’nın bu tartışmalarda yoğun şekilde adının geçmesi, Bankanın etkisini artırıcı bir yönü olsa da; yapılabilecekler- yapılması gerekenler açısından yetki ve hatta görevin başka başka kurumlarda-yapılarda olması gerçeği altında, Merkez Bankası’na fazla mı atıf yapılıyor? diye de düşünmek gerekebilir. Şubat 2025’teki Enflasyon Raporu, Nisan ayındaki “açık mektup” ve Olağan Genel Kurul’da verilecek mesajlar 2025’in manzarasını da gösterecek. Bunlar rutin iletişim kanalları. Banka daha samimi ortamlarda, iş dünyasına yönelik de son dönemde iletişimini yoğunlaştırdı. Kamuoyuna da elbette Merkez Bankası’nın ağırlığı ve tarihi geleneklerine uygun şekilde mesajlar vermesi işe yarayabilir. 2023 ve 2024 bitti, 2025 ve sonrası var şimdi.