ŞEBNEM TURHAN
Borsa İstanbul, 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik gözaltı ve tutuklama sonrası sonrası yaşadığı sarsıntının etkilerini üzerinden atabilmiş değil. Pozitif gelen mayıs enflasyonunun ardından uzun bayram tatiline 240 dolarla giren BİST100 endeksi güne 243.55 dolar seviyelerinden başladı. 14 Mart’ta ise 297 dolar aşılmıştı. Uzmanlar, toparlanma isteği olan borsada kalıcı toparlanma için en az 2 çeyrek beklenmesi gerektiğini belirtirken 19 Haziran’daki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı ile öncesinde 18 Haziran Fed kararının takip edileceğini vurguladı.
14 Mart seviyesinden yüzde 11,5 aşağıda
Borsa İstanbul reel olarak yatırımcısına kayıp yaşatıyor. TÜİK verileri de BİST100 endeksinin mayısta yüzde 1,53, üç ayda yüzde 10,55, 6 ayda yüzde 13,13, yıllık yüzde 33,85 reel kayıp yaşattığını ortaya koydu. 14 Mart'taki seviyesinden yüzde 11,5 aşağıda olan BİST100 endeksi bu yıl ise yüzde 2,4 aşağıda bulunuyor. Tatil öncesi mayıs ayı enflasyonunun pozitif fiyatlamasıyla pozitif kapatan BİST100 endeksi haziran ayında yüzde 6,33 yukarıda. Yatırımcı sayısı gerileyen portföy büyüklüğü kan kaybeden borsa için zor günler devam ediyor.
Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun Gödek, 19 Mart sonrası dönemde alternatif getirilerdeki hızlı artış, yüksek volatilite, fiyatlama belirsizliği ve şirket bilançolarına dair sorgulama başlıkları arasına sıkışan Türk hisse senetlerinin ‘en zorlu dönemin muhtemelen geride kalmış olabileceği’ ya da ‘çıkışa yaklaşıldığı’ düşüncesi ile yeniden momentum kazanma arayışında olduğunu vurguladı.
Üst bant indirimi faiz indirimi olarak yorumlanabilir
Gödek’in verdiği bilgilere göre Merkez Bankası’nın fiyat istikrarında ek bozulmaya izin vermemek ve dolarizasyonu sınırlamak adına ortalama fonlama maliyetini kompozisyon değişikliği ile yukarı çekmesi ile ara verilen faiz indirim sürecine yakın dönem içerisinde başlanılacağı fikri 9000 puan bölgesinin BIST 100 endeksinde ‘dip fiyatlar’ olarak algılanmasına imkan tanıyor.
Yakın vadede faiz indirimi başlığına doğrudan ve sadece politika faizi üzerinden odaklanmanın hatalı olacağını düşündüklerine işaret eden Gödek, “Esas kırılım noktası ortalama fonlama maliyetinin değişimi olacak. Bunun için de haftalık repo ile yapılacak fonlamanın miktarı esas teşkil edecek. Bu kanal ile fonlama maliyetinin yüzde 46-47 civarına ‘kalıcı şekilde’ çekilmesi ihtimali mevcut koşullarda ‘faiz indirimi’ olarak yorumlanabilir” diye konuştu.
■ En az 2 çeyrek beklenilmesi gerekebilir
Gödek, bu nedenle son 3 ayda 5 kez denenen ve bir türlü geçilemeyen 250 dolar seviyesi TL bazında 9750-9800 bölgesini tepki yükselişi olarak öne çıkabileceğini vurgulayarak şunları söyledi: “Ancak, tüm bu konuştuklarımız, ilk etapta, uzun bir süredir satış baskısı altında kalan ve para çıkışı gerçekleşen bir piyasada fiyatlama psikolojisi ile verilen tepkiler olma riski de taşıyor. Daha kalıcı bir toparlanma için şirket bilançolarından destek gelmesi süreci en iyimser senaryoda 2 çeyrek beklenilmesini mecbur kılabilir. Bu kısım unutulmamalı ve alternatif getiriler gözetilerek portföy alokasyonları temkinli yapılmalı. Bizim yaklaşımımız, Türkiye gibi gelişmekte olan ülke piyasalarında hisse senedi ağırlığının en az yüzde 20- 30 aralığında uzun vade için yatırımcı perspektifi ile belirlenmesi yönünde.” Yapı Kredi Yatırım analistleri de BİST100 endeksinde beklenti altında kalan enflasyon verisi eşliğinde yükselişlerin yaşandığı belirtirken büyük resimde ekonomi yönetimin attığı adımların, enflasyondaki eğilimin ve Merkez Bankası’nın faiz politikasına yönelik beklentiler odak noktasında kalmaya devam ettiğini vurguladı. Beklentilerden iyi gelen enfl asyon verisinin geçen hafta Merkez Bankası’nın durdurduğu faiz indirimlerine tekrar başlaması için bir miktar ek alan yarattığını kaydeden analistler piyasada, yaz sonuna doğru tekrar başlaması beklenen indirim sürecinin ve yüzde 49'da oluşan gecelik faizlerde ilk indirim beklentisi biraz öne çekilmiş olduğunu kaydetti. Analistler Merkez Bankası’nın politika faizinde indirime başlamadan önce gecelik faizlerin politika faizine yaklaşıp yaklaşmayacağı da izlendiğini de belirtti.