MEHMET KAYA/ANKARA
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB), Müşterek Konsey Toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonla mücadelede istedikleri noktada olmadıklarını ancak istikamet ve yolun doğru olduğunu söyledi. İşadamlarının gelecek enflasyon beklentilerinin hali hazırdaki cari enflasyonun da üstünde olduğunu bunu anlamlandırmakta zorlandıklarını söyleyen Yılmaz, beklentilerin gelecek dönem fiyatlamalarında etki etmesi nedeniyle iyileşmesinin önemine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Yılmaz, yüksek enflasyon beklentilerinde “algının” rol oynadığını belirterek, enflasyon tahmini yapan ENAG’ın ismini vererek sert ifadelerle eleştirdi.
Enflasyonla mücadelede, gelir politikası, maliye politikası ve program uygulamalarının etkisine vurgu yapan Cevdet Yılmaz, bunlar içinde konut ve tarım- gıda alanındaki önlemlere de değindi. Gıdanın kuraklık ve don olayının yaşandığı bir yılda fiyatlar yönünden enflasyon, üretim yönünden de büyümeye negatif etkisine değinen Yılmaz, sulama öncelikli yeni tarım teşviki dahil vergi harcamalarını da içeren şekilde 2027’de 940 milyar TL’lik destek ayrıldığını açıkladı. Yılmaz, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) uygulamasının tarım-gıdayı da kapsayacağını belirterek, “YTAK, nitelikli gıdada teknolojik seviyeyi yükseltici projeleri de bu kapsamı alma yönünde bazı hazırlıklar yapılıyor” diye konuştu. Cevdet Yılmaz, maliye politikasının enflasyonla mücadeleyi daha fazla destekleyeceğini, bütçe açığının GYH’ye oranla 2025 OVP güncel tahmininin daha altında olabileceğini vurguladı.
2027’ye kadar 45 milyar dolar dış finansman
Cevdet Yılmaz, Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Asya Kalkınma Bankası gibi çok taraflı finansal kuruluşlarla iyi ilişkiler olduğunu da belirterek, 2025-2027 döneminde 45 milyar dolarlık bir finansman paketi üzerinde uzlaşmaya varıldığını da açıkladı.
Hisarcıklıoğlu: Tarım endişe verici
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da korumacılıkla başlayan ekonomik koşular nedeniyle Çin rekabetinin zorlayıcı hale geldiğini vurgularken, KOBİ’lere yönelik ilave teşvikler istedi. Tarım konusunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, “Tarımsal üretimdeki gelişmeler kaygı verici boyuta ulaştı. Bu durum sadece bu seneye özgü değil. Son 5 senenin 4’ünde aynısı yaşadık. Yani giderek büyüyen ve yapısal hale gelen bir sorun var. Bir tarafta iklim değişikliği, kuraklık ve su sıkıntısı, diğer tarafta kırsal nüfusun azalması ve elbette üretim ve lojistik maliyetlerindeki artışlar… Tüm bunlar, gıda enflasyonu, hayat pahalılığı, sanayi ve ihracatta yüksek girdi maliyeti demek. Bu alanlarda çözümler aramalı, tarımı tekrar nasıl cazip hale getirebileceğimizi tartışmalıyız. Tarımda ve sanayide su verimliliğini ön planda tutmalı, tarımsal üretim desenimizi buna uygun şekilde yeniden düzenlemeliyiz” dedi.