Bu yıl altıncısı düzenlenen Çin-Türkiye İletişim Forumu İstanbul’da gerçekleştirildi. Forum, “Küresel Yönetişimde Fikir Birliği Sağlamak – Çin ve Türkiye’nin Ortak Refahını Yaratmak” temasıyla düzenlendi.
Forumda konuşan Çin’in Türkiye Büyükelçisi Xiang Xuebin, dünyanın derin bir değişim sürecinden geçtiğine dikkat çekerek, Birleşmiş Milletler ve çok taraflılık sisteminin ciddi sınamalarla karşı karşıya bulunduğunu vurguladı.
Xuebin, küresel yönetişimdeki açıkların giderek büyüdüğünü belirterek, bu durumun uluslararası toplumun ortak bir sorusu haline geldiğini ifade etti:
“Küresel yönetişim nasıl reforme edilebilir, nasıl daha adil ve dengeli hale getirilebilir? Bugün tüm dünya bu soruya yanıt arıyor.”
Büyükelçi, bu bağlamda uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesinin ve ortak kalkınma vizyonunun korunmasının her zamankinden daha önemli olduğunun altını çizdi.
Xiang Xuebin, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in eylül ayında ilan ettiği “Küresel Yönetişim Girişimi”nin dünyadaki mevcut düzene Çin’in verdiği kapsamlı bir yanıt olduğunu vurguladı.
Büyükelçi, söz konusu girişimin egemen eşitlik, uluslararası hukuka saygı, çok taraflılık, insan merkezliliği ve eylem odaklılık olmak üzere beş temel ilkeye dayandığını belirtti.
Xuebin, bu ilkelerin Birleşmiş Milletler Şartı’nın amaç ve ruhuyla uyumlu olduğunu, ayrıca uluslararası toplumun geniş kesimlerinin ortak beklentisini yansıttığını söyledi.
Çin’in önerdiği reform anlayışının mevcut sistemi yıkmayı değil, onu çağın koşullarına uygun hale getirerek daha etkili ve kapsayıcı kılmayı hedeflediğini ifade eden Büyükelçi, girişimin özellikle gelişmekte olan ülkelerin çıkarlarını gözettiğini kaydetti.
Xuebin, “Bu önemli girişim açıklandıktan sonra Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 140’tan fazla ülke ve uluslararası örgüt destek beyanında bulundu.” dedi.
Büyükelçi Xiang Xuebin, konuşmasının devamında Çin-Türkiye iş birliğinin küresel yönetişimin reformunda kilit rol oynayabileceğini vurguladı.
"Küresel Yönetişim Girişimi rehber edinilmeli"
Büyükelçi, “Küresel yönetişim bugün bir dönüm noktasında; ya ilerleyecek ya da gerileyecek. Çin ve Türkiye, Küresel Yönetişim Girişimi’ni rehber edinerek daha adil ve dengeli bir uluslararası sistemin inşasına birlikte katkı sunmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Her iki ülkenin de çok taraflılığın güçlü savunucuları olduğunu belirten Xuebin, Çin ve Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’in otoritesini koruma ve Güvenlik Konseyi reformunu destekleme konusunda ortak bir tutum sergilediğini söyledi. Büyükelçi, “Büyük BRICS” ve Şanghay İşbirliği Örgütü çerçevesinde dayanışmanın güçlendirilmesi, G20 ve APEC gibi mekanizmaların etkinliğinin artırılması gerektiğini vurgulayarak, “Küresel Güney’in ortak gücünü büyütmeliyiz.” dedi.
Xuebin, iki ülkenin anti-emperyalist ve anti-hegemonik değerleri paylaştığını belirterek, “Çin ve Türkiye, uluslararası hukukun üstünlüğünü savunmalı, tek taraflı yaptırımlar ve ‘uzun kol yargısı’ gibi baskıcı uygulamalara karşı çıkmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Büyükelçi, Çin ve Türkiye’nin Filistin-İsrail çatışması ve Ukrayna krizi gibi konularda benzer görüşlere sahip olduğunu söyledi. “Çin, Filistin’de kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını, ‘iki devletli çözüm’ün hayata geçirilmesini destekliyor. Ukrayna konusunda ise tarafsız bir tutumla diyalog ve barışa öncülük etmeye devam edeceğiz.” dedi.
Xuebin, Çin ve Türkiye’nin gelişmekte olan iki büyük ülke olarak büyük potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Çin, Türkiye’nin Asya’daki en büyük, dünyadaki ikinci büyük ticaret ortağı. Kuşak ve Yol Girişimi ile Orta Koridor projesini entegre ederek enerji, iletişim, biyoteknoloji ve turizm gibi alanlarda yeni iş birliği fırsatları yaratabiliriz.” diye konuştu.
Büyükelçi, Çin-Türkiye iş birliğinin sadece iki ülkenin kalkınmasına değil, aynı zamanda küresel barış ve refahın güçlenmesine de katkı sağlayacağını ifade etti.
“2026, Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olacak”
Konuşmasının sonunda Çin’in Ankara Büyükelçisi Xiang Xuebin, 2026 yılının hem Çin hem de Türkiye açısından özel bir anlam taşıdığını belirtti.
Büyükelçi, gelecek yılın Çin’in “15. Beş Yıllık Planı”nın başlangıç yılı olacağını hatırlatarak, aynı zamanda Çin-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 55. yıl dönümünün kutlanacağını ifade etti.
Xuebin, “Devlet Başkanı Xi Jinping ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın stratejik liderliği altında ikili ilişkiler istikrarlı bir ivmeyle gelişiyor. İki liderin kısa süre önce Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Tianjin Zirvesi sırasında gerçekleştirdiği görüşme, Çin-Türkiye ilişkilerine yeni bir yön ve güçlü bir enerji kazandırdı.” dedi.
Xuebin, Çin’in Türkiye ile birlikte iki ülke liderlerinin vardığı önemli mutabakatları hayata geçirmeye, karşılıklı siyasi güveni pekiştirmeye ve iş birliğini yeni alanlara taşımaya kararlı olduğunu vurguladı.
Xuebin sözlerini şöyle tamamladı: “Çin ve Türkiye, modernleşme yolunda omuz omuza ilerleyerek yalnızca kendi halklarının refahını artırmakla kalmayacak, aynı zamanda insanlığın ortak kalkınmasına da önemli katkılarda bulunacaktır.”
“Kadim dostluk turizme de yansıyor”
Açılış konuşmasında söz alan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan, Türkiye ile Çin arasındaki köklü bağlara dikkat çekti.
Alparslan konuşmasında, kıtaları aşan tarihi İpek Yolu’nun bir ucunun Çin’den başlayarak Anadolu üzerinden güzel İstanbul’a ulaştığını hatırlattı. Yüzyıllar boyunca bu güzergâhtan geçen kervanların, iki ülkenin en değerli kültürel ve ticari birikimlerini taşıdığını ifade eden Alparslan, Türkiye ile Çin arasındaki kadim dostluğun günümüzde turizm sektörüne de güçlü biçimde yansıdığını belirtti.
Alparslan, iki ülke arasındaki karşılıklı iş birliğinin son yıllarda büyük bir ivme kazandığını vurgulayarak, bu ilişkilerin kültür, turizm ve ekonomi alanlarında daha da derinleşeceğine inandığını söyledi.