MEHMET KAYA/ANKARA
Türkiye İstatistik Kurumu, Eurostat’ın kuralları doğrultusunda 2025 temel yıllı Tüketici Fiyatları Endeksi’nde yapılacak metodoloji değişikliklerinin detaylarına yönelik bir toplantı düzenledi. Sistemdeki en önemli değişiklik, harcama gruplarının belirlenmesinde, ulusal hesaplar (GSYH vb.) ile belirlenen ağırlıkların öne çıkacağı bir belirleme modeline geçiş öne çıktı. Bu durum, bazı harcama gruplarının ağırlığının değişmesine yol açacak. TÜİK, bugüne kadar kullandığı hane halkı harcama anketlerine devam edecek ancak Eurostat’ın rehberindeki metodolojiye uyum sağlanmış olacak.
Ocak 2026 itibariyle başlıyor
Yeni endeks TÜİK Alternatif Fiyatlar ve Metodoloji Grup Başkanı Mehmet Akif Davarcı tarafından tanıtıldı. Buna göre, 2003 baz yıllı TÜFE, 2025 Ocak ayından itibaren 2025 baz yıllı olarak açıklanacak. Bunun için hazırlıklar tamamlandı. Fiyat endekslerini hesaplayan daire ve gruplar ile ulusal hesapları geliştiren daire ile birlikte önceden çalışmaya başlayarak grup ve sınıflamaları oluşturdu. Mehmet Akif Davarcı, bu çalışmanın en güncel haliyle ağırlıkları yapabilmesi amacıyla 2025 yılı verileriyle çalışıldığını, 11 aylık gerçekleşme, 1 aylık da istatistiki model kullanılarak güncellemeyle Ocak 2026 itibariyle, 2025 yılı verilerinin sepete yansıması sağlandı.
Temel veriler değişmiyor, bazı alt gruplar değişecek
Mehmet Akif Davarcı, Eurostat rehberinin ana etkisinin daha net bir sınıflama sağlamak üzere hesaplamaya dahil edilecek ürün ve ürün gruplarının, genel ifadeyle madde sepetlerinin daha net ayrımlar oluşturduğunu vurguladı. Bu sınıflamalarda değişiklik olsa da TÜİK’in de sepet ve gruplarındaki maddeler söz konusu olduğu için aylık ve yıllık hesaplamada bir değişiklik olmayacak. Ancak bazı gruplarda değişiklik olabilecek. TÜİK Grup Başkanı Mehmet Akif Davarcı, gıda, giyim-ayakkabı, alkollü içkiler, sağlık gibi gruplarda değişiklik beklenmiyor ancak başta kira olmak üzere TÜFE içindeki bazı ağırlıklar değişecek. Bunun etkisinin ne düzeyde olduğuna dair net bir istatistiki veri yok. Simülasyon benzeri, “eğer önceki gruplamayla hesaplama yapılsaydı…” türü bir hesaplama yapılmadı ancak Mehmet Akif Davarcı, geçmiş endeksler söz konusu olduğunda, gruplara dahil maddelerin değişmesinden kaynaklı bir farklılık oluşacağının altını çizdi.*** Geçmiş serilere yönelik gruplamalarda değişikliğin kullanıcılar için iyileştirmede istatistiki ifadesi “tam geçmiş seri-full backcasting” olan tam hesaplama modelini seçtiklerini belirten Mehmet Akif Davarcı, her bir maddeye inerek bunları yeniden hesaplama modelini seçtiklerini kaydetti.
Önceki hesaplama yöntemine kıyasla daha mı düşük hesaplanacak?
Yeni ağırlıklar, 2025 Baz Yıllı TÜFE’nin metodolojisinin açıklanmasıyla belirlenecek. Yeni endeksin ilk verisi, Şubat ayında açıklanacak 2026 Ocak ayı TÜFE ile yayınlanmaya başlanmış olacak. Hali hazırda, 2025 yılı ulusal hesaplar dairesi verileri üretilmekte olduğundan, TÜİK tanıtım toplantısında yeni ağırlıklar hakkında bilgi verilmedi ama bazı ana ve alt gruplarda önemli ağırlık değişiklikleri olabileceği vurgulandı. Bunların gelecek dönemde açıklanacak TÜ- FE’nin hali hazırdaki metodolojiye kıyasla daha düşük bir seviye olup olmayacağının belirsiz bir konu olduğu vurgulandı. Toplantıda, ön izlenimlerde enflasyon içinde önemli ağırlığı olan kiranın ağırlık oranında bir miktar gerileme beklendiği belirtilirken, Mehmet Akif Davarcı, kira fiyatlarındaki gerileme eğilimi nedeniyle, ağırlığının düşmesinin etkisinin sınırlı olacağı yorumunu yaptı.
TÜİK’ten yeni endeks hesaplamaları
Toplantıda, Merkez Bankası tarafından da kullanılan mevsimsel düzeltilmiş TÜFE göstergelerinin, TÜFE endeksiyle birlikte yayınlanmasının planlandığı ayrıca vergi oranlarında değişiklik olmadığı varsayımıyla, sadece piyasada oluşan fiyatların izlendiği bir veri için sabit vergi oranlarıyla TÜFE göstergesinin yayınlanmaya başlanacağı duyuruldu.
TÜFE’nin “algısı” sorunu ve “madde fiyatları neden açıklanmıyor” sorusu
Toplantıda, TÜFE’nin bireyler tarafından algısına yönelik konu da gündeme geldi. Mehmet Akif Davarcı, tüm fiyatların ortalamasının yanıltıcı olması nedeniyle, tüm dünyada olduğu gibi, fiyatlardaki artış oranlarının hesaplandığı bir verinin söz konusu olduğunu, bunun geçim, bireylerin kendi harcamalarına göre algıladıkları enflasyonla farklılaşmasının doğal olduğunu savundu. Madde fiyatlarının açıklanmamasında TÜİK’ten daha önce de yapılan savunu, Mehmet Akif Davarcı tarafından da tekrarlandı. Ağırlıkların değişmesiyle, ortalama fiyatlardaki değişimi örnek veren Davarcı, bir madde fiyatının oluşmasında, alt madde gruplarında derlenen her bir fiyatın ciddi farklılıklar oluşturduğunu, bunların ortalamasından oluşturularak başlanan hesaplama nedeniyle yanıltıcı bir seviye oluşacağını kaydetti.
Bu arada, market ve benzeri satış kanallarından fiyat derleme modeline yönelik eleştirilere de yanıt veren Davarcı, her bir görevlinin derlediği fiyatın fotoğrafını da çektiğini, fiyat derlenen noktanın da GPS koordinatlarının sisteme dahil edildiğini söyledi.