Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, Türkiye ekonomisinin en stratejik alanlarından biri olan imalatta hem küresel hem yerel gelişmelere dikkat çekerek, “Türkiye’nin yüksek teknolojiye geçişinde orta-yüksek teknolojideki güçlü kaslarımızı kaybetmememiz gerekiyor. Aksi halde üretimin taşıyıcı kolonlarını zayıflatırız,” dedi.
OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü, EKONOMİ Gazetesi’nin İstanbul’daki merkezini ziyaret etti. Kütükcü, Ekonomi gazetesine yaptığı değerlendirmede, enerji verimliliğinden Çin rekabetine, Yeşil OSB projesinden yeni dijital tahsis sistemine kadar birçok başlıkta önemli mesajlar verdi.
Başkan Kütükcü, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “ortadirek” nitelemesine atıfta bulunarak, “Türkiye’de toplam 414 organize sanayi bölgesi (OSB) bulunuyor. Bu OSB’lerden 369’u Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına, 45’i Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı. OSB’lerimizde 68 bin civarında sanayicimiz bulunuyor. Bunların önemli bir kısmı orta-yüksek teknoloji düzeyinde üretim yapıyor. Bu firmalarımızı ayakta tutmak, yüksek teknoloji hedeflerimizin ön koşulu. Bu kasımızı zayıflatmadan yol almalıyız. Teşvik sistemlerinde de bu doğrultuda yeni mekanizmalar gerek. Eşitlikçi değil, stratejik destek sistemleriyle orta-yüksek teknoloji firmalarının gelişmesini sağlamalıyız. Teşvik sistemleri, sadece KOBİ’leri veya büyük yatırımları değil, bu ‘güçlü kasları’ da koruyacak şekilde kurgulanmalı. Tabir yerindeyse ortadirek sanayicilerimizi zayıflatırsak, üretimimizin taşıyıcı kolonunu zayıflatırız” dedi.
2026’NIN İLK ÇEYREĞİNE KADAR NEFESİMİZİ KORUMALIYIZ
Ekonomideki dalgalanmalara da değinen Kütükcü, “Sanayiciler olarak 2026’nın ilk çeyreğine kadar nefesimizi tüketmememiz gerekiyor. Maliyetler arttı, sermaye eriyor ama firmalar bu maliyetlere rağmen ayakta kalmaya çalışıyor. Kimse ne zaman rahatlayacağımızı bilemiyor ama o güne ulaşmak zorundayız” diye konuştu.
MERSİN-İÇ ANADOLU HATTINA YENİ SANAYİ BÖLGELERİ GELECEK
Kütükcü, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte yeni bir OSB Vizyon Çalışması yürüttüklerini de açıkladı. Kütükcü, “OSB’leri etkin hale getirecek, hizmet alanlarını genişletecek bir vizyon üzerinde çalışıyoruz. Henüz detayları netleşmedi ama hedefimiz, Türkiye’nin geleceğini inşa edecek daha yaygın bir OSB yapısı. Ayrıca Bakanlığımızın yürüttüğü Sanayi Bölgeleri Master Planı kapsamında, Mersin ve İç Anadolu’yu birbirine bağlayacak kuzey-güney aksında yeni sanayi bölgeleri planlanıyor. Bu alanlar, Tarım Bakanlığı izin süreci olmadan doğrudan OSB statüsüne geçebilecek” açıklamalarını yaptı.
OTOMOTİV VE MAKİNE ZORDA ÇİN ADETA SALDIRIYOR
Kütükcü, imalat sektörünün sorunlarına da değinerek, özellikle makine ve otomotivde Çin’in agresif şekilde büyüdüğüne dikkat çekti. Kütükcü, “Biz maliyetlerle ilgili bir savaş verirken, Çin de adeta saldırıyor. Bu süreç firmaların ya da sektörlerin birleşerek aldırdığı koruma duvarıyla yönetilebilir gibi değil. Burada devletin ilan edilmemiş bir Çin stratejisi koyması lazım” dedi.
İKİZ DÖNÜŞÜM İÇİN 8 FARKLI PROTOKOL İMZALADI
Türk sanayisinin en büyük gücünün farklı sektörlerde üretim olduğunun altını çizen Kütükcü, “Artan maliyetlerden biri işçilik. Otomasyona geçiş zorunlu. Son dönemde OSBÜK olarak ikiz dönüşüm çalışmalarına ağırlık vermemizin temel nedenlerinden biri bu” dedi. “Firmaların ikiz dönüşümü için finansman modelleri üretmeliyiz” diyen Kütükcü, şunları kaydetti: “OSBÜK olarak son iki yılda 8 ayrı protokol imzaladık. Mobil Etüd Aracı protokolünü yaptık, Vodafone Business ve Yıldız Teknik Üniversitesi ile 2 bin dijital elçi yetiştirdik, TSE ile ‘Yeşil Dönüşüm İş Birliği Protokolü imzaladık. Ayrıca Şekerbank, Türkiye İş Bankası, YapıKredi Bankası, TEB ve QNB ile protokoller imzaladık. Bu süreçleri destekleyen, süreçlerin önünü açan programlarla sanayicimize finansman bulmak için çalışıyoruz.”
Yeşil OSB sayısı 25’e çıktı
Memiş Kütükçü, OSBÜK ve TSE iş birliğiyle yürütülen Yeşil OSB Projesi ile ilgili de bilgiler vererek, “Şu ana kadar 25 bölgemiz Yeşil OSB sertifikası aldı. Bir OSB’nin ‘yeşil’ olması için 40 kriter bulunuyor. Bu kriterler sadece çevresel değil; yenilenebilir enerji oranı, kadın istihdamı gibi sosyal göstergeleri de içeriyor. OSB’ler artık, sürdürülebilir kalkınmanın çekirdeği haline geliyor” dedi.
■ OSB’lere yatırım iştahı sürüyor 6.477 parsele dijital başvuru geldi
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın OSB’ler için hayata geçirdiği yeni dijital platformun, yatırım süreçlerinde önemli bir kolaylık sağladığını belirten Memiş Kütükcü, sistemin kısa sürede sanayicilerden yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Kütükcü, “Her OSB, her ayın ilk pazartesi günü bölgesindeki dolu ve boş parsellerle ilgili bilgileri sisteme yüklüyor. Bu veriler, üç hafta boyunca sanayicilerin erişimine açık kalıyor. Sanayici dijital ortamda hangi bölgede, hangi büyüklükte boş parsel varsa görebiliyor, şartları uygunsa talebini elektronik olarak iletebiliyor. Ardından sistem tekrar OSB’lere açılıyor ve gelen talepler inceleniyor. Başvurular üç ay içinde sonuçlandırılıyor. Kabul ve ret kararlarını yine OSB yönetimleri veriyor” diye konuştu. Kütükcü, “Sistem Eylül 2024’te kuruldu. Bir yılını doldurdu. Bu süreçte Türkiye genelinde 6 bin 477 parsel için başvuru oldu. Bu rakam yatırım iştahının OSB’lerde devam ettiğine işaret ediyor” ifadelerini kullanarak, ilanların Sanayi Bakanlığı ve OSB’lerin internet sayfalarında yayımlandığını belirtti.

■ “HER BİR KİLOVATSAAT TASARRUF ÜRETİLMİŞ ENERJİ DEMEK”
Memiş Kütükcü, sanayicinin değişmez gündeminin enerji olduğunu vurgulayarak, “Enerji verimliliği artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldi. OSB’lerimizde Enerji Yönetim Sistemleri’nin kurulması için rehberlik ediyoruz. Firmaların enerji analizlerini yapmalarını teşvik ediyoruz, destek mekanizmaları hakkında bilgilendirme sağlıyoruz. Burada bir örnek vermek istiyorum. Meclis Başkanı olduğum Konya Sanayi Odası bünyesinde kurduğumuz Enerji Etüt Merkezi, işletmelere gidip enerji röntgeni çekiyor, tasarruf ve verimlilik alanlarını belirliyor. Her bir kilovatsaat tasarruf, üretilmiş enerji demek” ifadelerini kullandı. Kütükcü OSB’lerde yenilenebilir enerji santrallerinin toplam kapasitesinin 4 bin 963 MW’ye ulaştığının bilgisini vererek, “Bunun yüzde 90’ı güneş enerjisi santralı. Diğer alternatif kaynaklar da rüzgar, biyokütle ve jeotermal” şeklinde konuşuyor.