ANKARA / EKONOMİ
Mehmet Şimşek, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin yayın organı EKONOM’a yaptığı değerlendirmede, tarım, konut başta olmak üzere enflasyon etkisi olan diğer alanlarda arzı desteklemeye yönelik politikalara ağırlık verileceğini söyledi. Mehmet Şimşek ayrıca başta kamu ihale sistemi olmak üzere yapısal reformların ağırlık kazanacağının altını çizdi.
Mehmet Şimşek, 2023 Mayıs ayından başlayan uygulanan programlarla kırılganlığın azaldığını, gecikmeli etkilerin görülmesiyle enflasyondaki düşüşün programın işlediğini gösterdiğini vurguladı. Bu kapsamda, program çerçevesinde, ekonominin dayanıklılığın arttığı, makrofinansal istikrarın güçlendiğini, özellikle enflasyonun kontrolden çıkma riski ile ödemeler dengesi risklerinin azaldığını anlattı.
Şimşek, 2025’te diğer makro politikalar yanında yapısal önlemlerin de hızlanacağını vurgulayarak, “2025 yılında ise kalıcı fiyat istikrarını sağlamayı ve ekonomide yapısal dönüşümü hızlandırmayı hedefliyoruz. Enflasyonun düşmeye devam edeceği bu dönemde, para politikasını desteklemek için mali disiplini güçlendirecek ve arz yönlü politikaları devreye alacağız. Sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı için, verimliliği ve rekabet gücümüzü artıracak yapısal reformları hayata geçirerek ülkemizi yüksek gelirli ülkeler arasında konumlandıracağız” görüşünü vurguladı.
Tekelleşme eğilimlerine engel olacağız
Şimşek, “Arz tarafında ayrıca ürün ya da sektör bazında tekelleşme eğilimlerine de engel olacağız. Bu kapsamda mal ve hizmetlerde, piyasaya girişin-çıkışın kolaylaştırılması ile küresel entegrasyonun sağlanması kritik önem taşıyor. Çünkü rekabetin olduğu ortamda verimlilik artar, yenilikçi çözümler ortaya çıkar ve bu da doğal olarak dezenflasyonist bir etki yaratır” bilgisini verdi.
Yapısal reformlar içinde, potansiyel büyümenin artırılması, rekabetçiliğin güçlendirilmesine yönelik adımlara işaret eden Mehmet Şimşek, bu bağlamda Ar-Ge ve yenilikçiliği geliştirmek, ikiz dönüşüm, dönüşümün gerektirdiği insan sermayesinin güçlendirilmesi, işgücü piyasaları, yatırım ortamının iyileştirilmesi, kayıt dışılıkla mücadele alanlarında düzenlemelerin yapılacağını belirtti.
Bunlar arasında, tartışmalı kamu ihale sistemine değinen Mehmet Şimşek, reform çalışmasının teknik hazırlıklarının bittiğini duyurarak, “Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesini; tarım, hizmetler ve kamu alımlarının kapsam dahiline alınmasını son derece değerli buluyoruz. Dolayısıyla küresel entegrasyonu yalnızca ekonomik bir gereklilik değil, aynı zamanda dezenflasyon sürecinin önemli bir unsuru olarak da görüyoruz. Kamu alımları tarafında Kamu İhale Reformuna ilişkin teknik çalışmalarımızı tamamladık ve Partimizin yetkili organlarına değerlendirmek üzere ilettik.
2025’te maliye politikası daha sıkı olacak
2025 yılında bütçe açığının GSYH’ye oranının yüzde 3,1, sonrasında ise yüzde 3’ün altına ineceğini, maliye politikasında sıkılığın artacağını belirten Mehmet Şimşek, “2025 yılı, yeni vergi düzenlemelerinden daha çok kayıtdışılıkla mücadele ve harcama disiplini dönemi olacak. Deprem dışındaki alanlarda harcama disiplinine devam edeceğiz. Yeni ihdas edilen asgari kurumlar vergisi başta olmak üzere alınan gelir tedbirleri, vergilemede gönüllü uyumu güçlendirecek çalışmalar, etkin tahsilat ve denetim performansıyla bütçe açığını düşürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
CDS gerilemeye devam edecek
Mehmet Şimşek, 2025’te temel konulara yönelik mesajlarında ise bu yıl içinde kur korumalı mevduattan çıkışın tamamlanacağını, bunun makro finansal istikrarı pekiştirme ve dezenflasyona katkı vereceğini; alınan önlemlerle başlayan CDS düşüşünün devam edeceğini söyledi.
“VATANDAŞIN GEÇİM SIKINTISINI ÇÖZMEK EN BÜYÜK ÖNCELİĞİMİZ”
Mehmet Şimşek, 2022’deki gini katsayısındaki bozulmanın zirve noktasından sonra gelir dağılımında iyileşmenin başladığını belirterek, vatandaşların geçim sıkıntısını çözme konusundaki farkındalığını da işaret ederek şunları söyledi: “Vatandaşımızın geçim sıkıntısını çözmek en büyük önceliğimiz. Bu doğrultuda gerekli politika çerçevesini oluşturduk ve dezenflasyon programını kararlılıkla uygulamaya devam ediyoruz. Uyguladığımız programın temel amacı olan fiyat istikrarını sağlamak, uzun soluklu bir çaba gerektiriyor. Bu nedenle programın ilk yılını dezenflasyona geçiş dönemi olarak planlamıştık. Yıllık enflasyon öngördüğümüz gibi mayısta zirveye ulaştı. Haziranda başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Aralık ayında yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 mayıs ayındaki zirve seviyesine göre ise 31 puandan fazla geriledi. Para politikasına hassasiyeti yüksek olan temel mallarda enflasyon düşüşü daha belirginken, dünyada olduğu gibi bizde de hizmetlerde atalet yüksek seyrediyor.”
Dezenflasyonda belirleyici olacak 4 unsur
Hazine Bakanı Şimşek, 2025’te dezenflasyonda dört temel hususu şöyle sıraladı: “Birincisi, para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. İkincisi, 2025 yılında bütçe açığının milli gelire oranının azalması negatif mali etki yaratacak. Üçüncüsü, bütçe imkânlarının elverdiği ölçüde, yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceğiz. Örneğin, enflasyonu etkileyen kalemlerde yeniden değerleme oranını uygulamadık. 2025’te akaryakıt ürünlerinde yapılacak ÖTV artış oranını yüzde 6 ile sınırlandırdık ve 12 milyar liralık vergi gelirinden vazgeçtik. Dördüncüsü, dezenflasyonu sadece talep yönlü politikalarla değil, gıda, konut ve enerji gibi birçok alanda arz yönlü tedbirlerle de destekleyecek; bu alandaki reformlara hız kazandıracağız. Gıda arzını artırmak amacıyla sulama projeleri, arazi toplulaştırması, gıda lojistiği ve gıda ihtisas bölgelerinin kurulmasına yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz. Sosyal konut arzının artırılması da arz yönlü politikaların temel unsurlarından biri olacak. Enerji dönüşümünü ise hem yerli hem de yenilenebilir kaynakları önceliklendirerek gerçekleştireceğiz”