ŞENAY ZEREN
Yatırımcılar 2024 yılında da güvenli limanları terk etmezken, altın geçen sene yatırımcısına dolar bazında yüzde 27 kazandırdı ve 14 yılın en yüksek getirisini sağladı. Geçen haftayı pozitif tarafta tamamlayan altın, böylelikle 2020 yılı ortalarından bu yana ilk kez 7 hafta üst üste yatırımcısına kazandırmış oldu. Ons altın tüm zamanların en yüksek seviyesini, geçtiğimiz salı günü 2942 dolara taşıdı. Yıl başından bu yana getirisi, yüzde 10 oldu. Fiyatı ons altın ve dolar/TL’nin değerine göre hesaplanan gram altın fiyatı ise, daha çok ons altındaki değer kazancının etkisiyle tarihi zirvesini 3423 liraya çıkardı. Piyasa uzmanları, altın fiyatlarındaki yükselişin devam edeceğini söylerken, yeni altın alacak yatırımcılar için uyarıda bulundu ve fiyatların çok değerlendiğini, bir düzeltme hareketinin yaşanabileceğine dikkat çekti. ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere majör merkez bankalarının atacağı adımlar, altının yönü açısından direkt belirleyici olurken; jeopolitik riskler, küresel ekonomideki belirsizlikler ve merkez bankalarının altın alımları da etkili diğer sebepler olarak öne çıkıyor.
Trump’ın açıklamaları altını destekliyor
Altın, Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesinin ardından, Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesiyle tırmanışını sürdürdü. Trump’ın açıkladığı ticaret politikaları, ‘küresel ticaret savaşları’nın fitilini ateşlerken, artan belirsizlik ortamında yatırımcı güvenli liman arayışıyla altına yöneldi ve altın fiyatlarında rekor üzerine rekor seviyeler görüldü. Başkanlık koltuğuna oturduğu 10 Ocak tarihinden bu yana piyasaların gündeminden hiç düşmeyen Trump, bundan sonraki süreçte de düşmeyeceğe benziyor.
Fed’in adımları altının yükselişini engelleyebilir
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasına ilişkin yol haritasını belirlerken baktığı en önemli verilerden biri enflasyon olurken, geçen hafta açıklanan ABD Tüketici Fiyat Endeksi ve Üretici Fiyat Endeksi piyasa beklentilerinin üzerinde geldi. Altın fiyatları kritik veriler sonrası sınırlı tepki verirken, sonrasında dengelendi. Öte yandan, yüksek gelen enflasyon verileriyle Fed’in bir süre daha faize dokunmayabileceği beklentileri oluştu. Daha önce para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’den 2025 yılında 4 faiz indirimi beklenirken, şu anda 1 ya da 2 indirim öngörülüyor. Diğer taraftan, Fed Başkanı Jerome Powell’ın ABD Senatosu’nda gerçekleştirdiği sunumda, faiz indirimlerinin daha yavaş olacağına ilişkin mesajları da altın fiyatları baskıladı. Fed’den faiz indirim beklentilerinin ötelenmesi altının yükselişini engellerken, yüksek enflasyonun uzun süre devam edebileceği tahmini altın fiyatlarını güvenli liman olarak destekleyebilir.
Merkez bankalarının altın alımları dikkat çekici
Dünya Altın Konseyi’nin 2024 yılı raporuna göre, birçok ülke rezervlerini güçlendirmek için altın alımlarına devam etti. Son yıllarda merkez bankasının altın stratejisini güçlendirdiği bilinirken, küresel ekonomik belirsizlikler ve enflasyon endişeleri Merkez Bankalarını altın alımına itti. Dünyanın en büyük altın üretici ve tüketicisi olan Çin de rezervlerini dolardan uzaklaştırmak ve para birimindeki değer kaybına karşı korunmak amacıyla altın alımlarına devam etti ve geçen yıl 44 ton altın alarak toplam rezervini 2.280 tona çıkardı.
■ UZMANLAR EKONOMİ’YE DEĞERLENDİRDİ
ALTIN VE PARA PİYASALARI UZMANI MEHMET ALİ YILDIRIMTÜRK
Gram altın yıl sonu 4250 liraya çıkabilir
Bu sene altın, ekonomik veriler ve faiz indirimleri gibi gelişmelerden ziyade, Trump’ın yeni dönemdeki uygulamaları ve ifadelerine bakarak belirsizlikleri fiyatlamaya çalışıyor. Diğer taraftan, dolar endeksinin yüksek olmasına karşın, ters korelasyonda olması gereken altın, aynı korelasyonda devam ediyor. Bu süreç, bir süre daha devam edecek ve ons altında 3000 dolarları yakın bir zamanda göreceğiz. Yeni altın almış ve alacak olanlar, fiyatın gerilemesini bekleyebilir. Ancak gün içi sınırlı düzeltmelerde, düşen fiyatı takip etmek çok kolay değil. Orta ve uzun vadeli düşünüldüğünde, bu sene de yatırımcı altın almaya devam edecek gibi görünüyor. Bunu destekleyen gelişmelerden biri, KKM’nin bu sene sona erecek olması; ikincisi ise, fonların stopaj oranlarına yapılan artışın, fonlardaki yatırımı altına yöneltebileceği. Dışarda altın fiyatı gerilese bile, altına getirilen ithalat kotasıyla dış piyasa ile iç piyasa arasındaki makasın arttığı bir dönemi yaşayacağız. Geçtiğimiz günlerde bu makas neredeyse kapanmıştı. Şimdi ise, 1300-1400 dolar gibi bir farka ulaştı. Gelecek enflasyon verileri, içerdeki siyasi belirsizlikler ve ekonomiye olan güvenin hala tesis edilememiş olmasından kaynaklanan sebeplerle, vatandaş elindeki paranın değerini korumak için altın alımına devam edebilir. Bu nedenle, dış piyasa gerilese de iç piyasada makas artar. Gram altın fiyatı, kısa sürede 3500 lirayı daha sonra 3750 lirayı görebilir. Tahminim, üçüncü çeyreğin sonu, dördüncü çeyreğin başında gram altının 4250 lira seviyelerini görebileceği yönünde.
PHİLLİP PORTFÖY YÖNETİMİ ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ ALİ AKOVA
2025, altın için özel bir yıl olacak
2024’te merkez bankalarının güçlü alışlarına, ABD ve Avrupa altın ETF’lerine (Borsa Yatırım Fonu) para girişleri eklenince, altın fi yatları 2800 dolarları test etmiş ve sonrasında aralık ayına kadar yatay bir süreç geçirmişti. Öte yandan, Trump’ın ABD Başkanı olarak göreve başlamasının ardından, yeni politikalara yönelik risklerin yanında, Fed’in 2025 enflasyon ve faiz indirimi beklentilerindeki sınırlı şahinleşmenin etkisiyle, ABD tahvil faizlerinin yüzde 4,80’lere yükseldiğini, dolar endeksinin de 110 seviyesine çıktığını takip ettik. Bu gelişmelerle altının baskı altında kalması beklenirdi; ancak küresel talebin gücüyle fi yatların yükseliş sürdü. ABD COMEX borsasında fiziksel altın stoklarının aralık ayından itibaren iki katına çıkması da, sıkışık olan altın piyasasında fiziksel altına yönelik güçlü talebin işareti. Çin’in sigorta şirketlerinin altın alımının önünü açması, talep açısından destekleyici bir unsur. ABD faizlerine ve dolar endeksine rağmen güçlü bir yükseliş sergileyen altında, 3000 dolar üzerinde fi yatlamaların süreceğini, faizler ve dolar endeksinde oluşabilecek olumlu seyrin, fi yatları destekleyeceğini ve 2025’in de 2024 gibi altın için özel bir yıl olabileceğini düşünüyoruz. Bunun yanında yükselen altın fi yatları, altın madencilerinin marjlarını ve nakit akışlarını önemli ölçüde iyileştirdi.
AHLATCI YATIRIM HAZİNE MÜDÜRÜ ARDA COŞAR
Altın, 200 dolar düzeltme yapabilir
2024’te merkez bankalarının güçlü alışlarına, ABD ve Avrupa altın ETF’lerine (Borsa Yatırım Fonu) para girişleri eklenince, altın fi yatları 2800 dolarları test etmiş ve sonrasında aralık ayına kadar yatay bir süreç geçirmişti. Öte yandan, Trump’ın ABD Başkanı olarak göreve başlamasının ardından, yeni politikalara yönelik risklerin yanında, Fed’in 2025 enflasyon ve faiz indirimi beklentilerindeki sınırlı şahinleşmenin etkisiyle, ABD tahvil faizlerinin yüzde 4,80’lere yükseldiğini, dolar endeksinin de 110 seviyesine çıktığını takip ettik. Bu gelişmelerle altının baskı altında kalması beklenirdi; ancak küresel talebin gücüyle fi yatların yükseliş sürdü. ABD COMEX borsasında fiziksel altın stoklarının aralık ayından itibaren iki katına çıkması da, sıkışık olan altın piyasasında fiziksel altına yönelik güçlü talebin işareti. Çin’in sigorta şirketlerinin altın alımının önünü açması, talep açısından destekleyici bir unsur. ABD faizlerine ve dolar endeksine rağmen güçlü bir yükseliş sergileyen altında, 3000 dolar üzerinde fiyatlamaların süreceğini, faizler ve dolar endeksinde oluşabilecek olumlu seyrin, fi yatları destekleyeceğini ve 2025’in de 2024 gibi altın için özel bir yıl olabileceğini düşünüyoruz. Bunun yanında yükselen altın fi yatları, altın madencilerinin marjlarını ve nakit akışlarını önemli ölçüde iyileştirdi.
ATA YATIRIM PORTFÖY YÖNETİMİ DİREKTÖRÜ SAMET ZAĞLI
Altına talep devam edecek
Altının son dönemdeki değer artışındaki bir diğer önemli etken, son gelen makroekonomik veriler ile birlikte ABD ekonomisindeki belirsizliğin artması ve piyasaların zayıflaması oldu. Belirsizliğin artmasıyla birlikte enflasyondan korunma enstrümanı olarak görülen altın, yine yatırımcıların ilk yöneldiği ürün oldu. Bu konuda en güncel gelişmeleri yorumlamak gerekirse, bu hafta açıklanan ABD Ocak ayı Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesinin ardından, Üretici Fiyat Endeksi (PPI) de piyasa tahminlerini aşarak enflasyonist baskıların devam ettiğini gösterdi. Ancak verilerin detaylarında, enflasyon baskılarının bir miktar hafiflediği görüldü. Bu durum, Fed’in faiz indirimi beklentilerini güçlendirdi. Bu gelişme, ABD Hazine tahvillerinin getirilerinde sert bir düşüşe neden olurken, dolarda değer kaybına yol açtı. Özellikle Trump’ın gelişinin ardından yaşanan gelişmeler ışığında, altına talebin devam edeceğini düşünüyorum. Ancak, teknik göstergelere baktığımızda bir kâr realizasyonu hareketi görme olasılığı yüksek. Dolayısıyla kısa vadeli yeni pozisyonlar için, bu düzeltme beklenebilir.
