MEHMET KAYA/ANKARA
TEPAV Program Direktörü Prof. Dr. Hakkı Hakan Yılmaz, 2026 bütçesinde, deprem harcamaları hariç tutulduğunda dahi gider artışının deflatörün 4 puandan fazla üzerinde olduğunu belirterek, Türkiye’de enflasyon üzerinde kamu maliyesi etkisinin yüksek olduğunu, 2024, 2025 yılında da görüldüğü şekilde, kamu harcamalarındaki artışların enflasyona etkisinin 2026’da daha belirgin şekilde ortaya çıkabileceğini belirtti.
"2026 hedefinin tutması mümkün değil"
Kamu maliyesi gelişmelerinin detaylarıyla enflasyon ilişkisine yönelik kapsamlı bir akademik çalışma da yapmış olan Hakan Yılmaz, bu bilgilere dayalı olarak, 2026’ya ilişkin enflasyon hedefinin tutmasının mümkün olmayacağı görüşünü vurgulayarak, “Türkiye’de enflasyon, kamu harcamaları -özellikle operasyonel harcamalar- ve vergiler (özellikle KDV ve ÖTV) arasında bulunan anlamlı ve yüksek enflasyon dönemlerinde daha da güçlenen ilişki; izleyen dönemde maliye politikasının göz ardı edilmesinden kaynaklı maliyetlerle bizi daha çok yüzleştirecek gibi.” yorumunu yaptı.
Vergi geliri artışı yüzde 46,8
Deprem harcamalarının zamanlaması farklılıklarını dışlayarak, toplam harcamaların yüzde 41,8 oranında arttığını belirten Hakan Yılmaz, vergi gelirleri artışının ise yüzde 46,8 seviyesinde olduğunu vurguladı. Bu veriler ışığında, kendi çalışmalarına da dayanarak, enflasyon hedeflerini yorumlayan Hakan Yılmaz, “(2026’da) 2025 yılında ortalama TÜFE ve GSYH deflatörüne göre deprem hariç harcamaların 4-7 puan, vergilerin ise 12,2 puan üzerinde bir gerçekleşme farkı olacağını bize gösteriyor. 2024 yılında bu oranlardaki sapma daha çarpıcı şekilde ortaya çıkmıştı.” değerlendirmesinde bulundu.
Hakkı Hakan Yılmaz, programın daha kararlı bir yaklaşımla başlaması halinde, bu yıl için 5-6 puanlık daha düşük bir enflasyon ihtimali olduğunu söyledi. Hakan Yılmaz, “2026’ya baktığımızda, ortalama enflasyon, bütçe gelir ve harcamaları arasındaki fark 11 puana kadar çıkmakta, alt sınır olan 7 puan, ortalama üç farklı hesaplamada ise 9 puan. Dolayısıyla 2026 için enflasyon hedeflerinin tutması program samimi şekilde yeniden ele alınmadıkça mümkün değil. Sınır noktaya gelen vergilerde her değişiklik ağırlıklı enflasyonu yukarı çekmekte.” görüşünü vurguladı.