Mehmet KAYA / ANKARA
TEPAV’ın, aylık ekonomi raporunda son dönemde açıklanan verilerin iyileşmenin beklenen ölçüde olmadığına işaret ettiği belirtilerek, “Son gelişmeler, enflasyon eğilimi açısından daha sıkı parasal duruş gereğine yol açabilecektir” denildi.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayımlanan Aylık Ekonomik Değerlendirme notunda, Eylül 2023 itibariyle parasal sıkılaştırmanın olumlu etkilerinin gözlenmeye başladığı ancak istenen ölçüde olmadığı belirtildi.
Ali Çufadar ve Ekrem Cünedioğlu tarafından yapılan çalışmada, parasal sıkılaştırmanın 2023 Genel Seçimler sonrası başladığı hatırlatılarak, Eylül 2023 itibariyle, kredi ve mevduat faizlerinde yükselme, yabancı varlıklara talep azalması, ülke risk primi düşüşü, cari işlemler açığında istenenden daha az olmakla birlikte iyileşme ve Merkez Bankası net döviz rezervlerinde yabancı portföy girişi destekli artış gözlendiği kaydedildi. Buna karşılık, iyileşmenin beklenen ölçüde olmadığına dikkat çekilen çalışmada, “Son dönemde açıklanan veriler iyileşmenin beklenen ölçüde olmadığına işaret etmektedir. Mevcut verilere göre, iç talep hafif gerilese de güçlü düzeylerini korumakta, enfl asyon bekleyişlerinde ve fiyatlama davranışlarında bariz bir iyileşme gözlenmemektedir. Üstelik ocakta yabancı portföy girişleri ve TCMB net rezerv artışında duraksama izlenmektedir” denildi. Bütçenin Aralık ayındaki harcamaların etkisiyle yüksek düzeylere ulaşarak, tek bir ayda GSYH’nin yüzde 2,5’i kadar bozulmasının 2024’teki harcamaları artırma riskine işaret edilen çalışmada, bunda harcamaların 2024’e bırakılacak şekilde yapılmasının, 2024 içinde bütçe politikasının para politikasını destekleyici özelliğini azaltabileceği vurgulandı.
“Daha sıkı politika gerekebilir”
Yılın sonunda yaşanan gelişmelerin etkisine vurgu yapılan çalışmada, “Son bir aylık gelişmeler, enflasyon eğilimi açısından daha sıkı parasal duruş gereğine yol açabilecektir. Bu açıdan, bütçe harcamalarının düzeyi, ocak-şubat dönemi enflasyon oranları ve fiyatlama davranışlarının seyrinde belirleyici olacaktır” denildi. Çalışmada, Merkez Bankası tahmin-hedefleri ile piyasa bekleyişleri arasındaki fark olarak kavramlaştırılan itibar açığının, son aylarda beklentilerin üzerindeki faiz artışlarına rağmen TCMB için yüksek olduğuna da dikkat çekilerek, bu durumun da para politikasını daha sıkılaştırmaya zorladığı yorumu yapıldı.
2024 büyümesi %3’ün altında kalabilir
TEPAV çalışmasında, piyasaların büyüme tahminlerinin yatay seyrettiği ve 2024 için 3,4 ve 2025 için yüzde 3,9 olduğu hatırlatılarak, daha sıkı para politikası ihtimaline bağlı olarak daha düşük seviyede gerçekleşebileceği yorumu yapıldı. Çalışmada, “Tahminimiz, enflasyondaki katılığın daha sıkı politika duruşu gerektirmesi nedeniyle ekonomideki yavaşlamanın yerel seçim sonrası belirginleşmesi ve 2024 büyümesinin yüzde 3’ün altında kalacağı yönündedir” yorumu yapıldı.
Ocaktaki faiz artırımının son olması bekleniyor
TEPAV notunda, Ocak ayında yüzde 2,5 faiz artışıyla, faiz artışının sonlanacağı beklentisi olduğu hatırlatılarak şunlar kaydedildi: “Piyasa ekonomistleri, politika faizinin ocak ayında yüzde 45 ile tepe yapacağını; enflasyondaki düşüş eğilimiyle uyumlu şekilde 2024 sonunda ise yüzde 37 düzeyinde olacağını öngörmektedir. Dolayısıyla piyasalar 2025 enflasyon bekleyişi yüzde 30’un altında olmasına karşın, politika faizinin yüksek kalacağını; yani, oldukça yüksek reel faizli bir sürecin gerçekleşeceğini düşünmektedir. Diğer yandan, enflasyon bekleyişlerinde gerileme gözlense de piyasa bekleyişi hedeflere göre hala oldukça yüksektir.”