MERVE YİĞİTCAN
İstanbul Sanayi Odası (İSO) meclisinin ekim ayı olağan toplantısı “Küresel Rekabette Türkiye için Nitelikli İnsan Gücü ve Yenilikçi Ekosistem: Yeni YÖK Vizyonu ve Üniversite-Sanayi İş Birliğinde Dönüşüm” ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar konuk olarak katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mecliste imzaları atılan YÖK ile İSO arasında Meslek Yüksekokulları (MYO) iş birliği protokolü ile taraflar arasında “Yükseköğretim sisteminde İstihdam Odaklı Dönüşüm” vizyonu kapsamında etkileşim ve iş birliğinin geliştirilmesi amaçlanıyor. Ayrıca MYO’ların YÖK-İSO iş birliği ile yönetilmesi, eğitim ve istihdam yetkinliklerinin geliştirilmesi, meslek lisesi ile meslek odaklı yüksek öğrenim arasında bağ ve geçişin fayda odaklı güçlendirilmesi, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli teknikerlerin yetiştirilmesi ve toplumun yüksek öğrenim beklentisinin fonksiyonel ve verimli şekilde karşılanması hedefleniyor. İSO Başkanı Bahçıvan, burada yaptığı konuşmada yaptıkları proje ve çalışmalarla nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine ve dönüşümüne katkıda bulunduklarını belirtti.
“Müfredat, iş dünyasının ihtiyaçları ile eşgüdümlü olmalı”
Bahçıvan, “Bu dönüşümün başarılı olabilmesi için en kritik unsurlardan biri, nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesidir. Ülkemizde temel eğitimden mesleki eğitime, üniversiteden lisans üstü eğitime kadar hayat boyu öğrenme yaklaşımını da içeren kapsamlı bir reform ihtiyacı kendisini hissettiriyor” dedi. Üniversitelerin sanayi ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetişmesinde kritik role sahip olduğunu dile getiren Bahçıvan, “Bununla birlikte, çoğu zaman üniversiteden mezun olan gençlerimiz ile iş gücü piyasasının beklentileri arasında uyumsuzluklar olduğunu görüyoruz. Bu da yüksek öğrenim ile iş dünyasının iç içe olmasının, müfredatın iş dünyasının ihtiyaçları ile eşgüdümlü şekilde tasarlanmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Bu doğrultuda İSO olarak MEB iş birliğiyle yürüttüğümüz MEİP ile sanayinin nitelikli ara eleman, teknisyen ihtiyacının karşılanmasında büyük mesafe kat ettik. Şimdi bu tecrübemizi de kullanarak YÖK ile meslek yüksek okullarına yönelik bir iş birliğini başlatmanın, sanayimize nitelikli teknikerlerin yetiştirilmesinin heyecanını yaşıyoruz” diye konuştu.
“Stajda arzu ettiğimiz yerde değiliz”
Meslek yüksek okullarının eğitim ve istihdam yetkinlikleri geliştirilerek itibarlarının artırılmasını de hedeflediklerini ifade eden Bahçıvan, şöyle devam etti: “Meslek lisesi ile meslek odaklı yüksek öğrenim arasındaki geçişin güçlendirilmesi, toplumun yüksek öğrenim beklentisinin fonksiyonel ve verimli şekilde karşılanması bu iş birliğinde temel amaçlarımız arasındadır. İstanbul’daki devlet üniversitelerinin bünyesinde yer alan meslek yüksek okullarını YÖK ile birlikte İSO MEİP projemizdeki yenilikçi ve katılımcı yaklaşımla yöneteceğimiz bu iş birliği ile iş dünyamızın beklentilerini karşılayan yüksek öğrenimli işgücünün yetişmesine önemli katkıda bulunacağız.” Bahçıvan, gençleri iş hayatına hazırlayan staj uygulamasına yönelik olarak da “Bu konuda ülke genelinde arzu ettiğimiz yerde olduğumuzu söylemek mümkün değil. Birkaç hafta süren verimsiz yaz stajları yerine, öğrenim süresince belli bir zamanın işletmelerde geçirilmesi yoluyla sağlanacak uzun dönemli staj deneyiminin çok daha faydalı olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.