YENER KARADENİZ/İSTANBUL
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının sonuçlarının paylaşıldığı toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in imalat sanayine ilişkin açıklamaları konusunda Bahçıvan, Şimşek'in imalat sanayinin payıyla ilgili rakamsal açıklamasına bir itirazları olmadığını belirterek, “Arzumuz tabii özellikle de yüksek teknoloji ağırlıklı bir imalat sanayi payının Türkiye ekonomisi içindeki oranın artması” dedi.
OVP’YE İNANCIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ
Orta Vadeli Programın (OVP) başladığı günden beri programa olan desteklerini ve inançlarını sürdürdüklerine dikkat çeken Bahçıvan, “OVP 2023’te 8 ya da 9. ayda açıklandı. Biz burada, sanayinin kendisinin oluşturduğu temel mallar enflasyonunu temel alıyoruz. 2023'ün OVP açıklandığı günlerde, temel mallar enflasyonu 53’ler mertebesinde idi.. O gün hizmetler enflasyonu da aşağı yukarı 88’den 89’lar mertebesinde idi. Yani aramızdaki fark hemen hemen 35 puanlar civarında. Şimdi nisanda temel mallar enflasyonu, yüzde 20,3. Yani 53’le başladığımız süreçte sanayinin enflasyona verdiği destek yüzde 20,3’e düşüyor. Hizmetler ise 90'larla başladığı bu yolculukta şu anda 55’te. Aradaki yaklaşık 35-40 puanlık fark devam etmekte ve hizmetler başta olmak üzere diğer paçal enflasyonlara baktığımız zaman TÜFE’yi de 38’de görüyoruz” ifadelerini kullandı.
HİZMETLER, ENFLASYONDA BASKIYA YOL AÇIYOR
Sanayinin enflasyona destek vermek amacıyla üzerine düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdiğini ifade eden Bahçıvan, sözlerine şöyle devam etti: “Başta hizmetler olmak üzere diğer sektörlerdeki direnç, toplam enflasyon üzerindeki baskıyı devam ettiriyor ve bu toplam enflasyona dönük uygulanan yüksek faiz politikası ve bunun birleşiminden oluşan kredi maliyetleri de en çok nakde ihtiyacı olan, kredi ihtiyacı olan sanayiyi vuruyor. Yani sizin kendinizden oluşturmadığınız bir enflasyonun, yüksek faiz üzerinden çözülmesinin bedelini sanayi üzerinden çözmeye çalışıyorsunuz. Ve bu da bizim gerçekteki reel faizimizi neredeyse kredi faizlerinin şu an 55'ler 60'lar dolayında olduğu bir ortamda 40 puan reel faize doğru götürüyor. Aslında bizim reel faizimize TÜ- FE üzerinden değil, kendimizin enflasyonu olarak baktığımız temel madde enflasyonundan bakmamız lazım. Şimdi ben bu sürecin bir süre sonra imalat sektörünün enflasyona vermiş olduğu bu katkının üretime dönük bir arz problemi ve gelecekte arzdan kaynaklanacak bir olumsuzluğa dönüşüp bu kadar güçlü enflasyona destek veren sanayinin desteğinin kendisinden kaynaklanmayan koşullarda kırılması riskine doğru döndüğünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Hak etmediğimiz, kendimizden kaynaklanmayan bir enflasyon oranının yüksekliğinin en büyük bedeli, yüksek faiz olarak bize geliyor ve tekrar söylüyorum, çünkü paraya en çok ihtiyacı olan sektör sanayi sektörü işletme sermayesi, yaptığı yatırımlar, elinde tuttuğu stok vs. nedenlerden dolayı böyle bir durumla karşı karşıya. Biz, enflasyona karşı olan görevimizi, OVP’nin bize vermiş olduğu hedefi sanayi sektörü olarak fazlasıyla yapıyoruz.”
OLUMSUZ RÜZGAR İLK 5 AYDA DA DEVAM EDİYOR
İSO Başkanı Bahçıvan, zarar eden şirket sayılarının artmasına yönelik soruya karşılık, ilk 5 ayda 2024'ten kalan rüzgarın aynı olumsuzlukla devam ettiğini belirterek, “Hükümetimizin tüm yetkileriyle yakın temastayız. Sanayinin ödediği bedel giderek artıyor. Bunu dile getiriyoruz. Bir taraftan da finansal istikrarın önemli olduğunu vurguluyoruz” dedi. Gelecek dönemde birtakım farklı önlem ve uygulamaların devreye alınacağı konusunda beklentilerinin oluşmaya başladığını aktaran Bahçıvan, “Ama net olan bir gerçek var; bizden kaynaklanmayan bu acı enflasyona karşı finansal istikrarsızlığın düzelmesi ve vücudun tekrar sağlığına kavuşması noktasında uygulanan tedavi ağır bir tedavi. Ümit ediyoruz ki çok büyük yara almadan, sanayimizin dinamizmi ve köklerinden gelen gücü çok fazla tahrip olmadan, bu süreci tamamlayacağız” şeklinde konuştu.
SANAYİCİLER ÜCRET ARTIŞINDA ÇOK DAHA DUYARLI
Erdal Bahçıvan, İSO 500’deki maaş ve ücret artışının yüksek olmasına ilişkin soruyu, “Sanayi sektörü ücretler konusunda hassas davranmamış. Geçen sene de bu rakam ortaya çıktığı zaman biraz EYT tazminatlarının olduğuna dair yorum vardı. Bu sene o kadar güçlü bir EYT tazminatı da yok. Demek ki sanayi sektörünün ücret artışı konusunda rekabet etme zorluklarına ve içinde bulunduğu tüm olumsuz koşullara rağmen çalışanının en azından yaşam koşulları ve refahını değerlendirmede çok daha duyarlı davrandığını görmekteyiz. Bu rakamlar bize bunu gösteriyor” cevabını verdi. İSO 500'deki şirketlerin üretimdeki teknoloji yoğunluğuna ilişkin bir soruya karşılık da Bahçıvan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın yeni oluşturduğu strateji çalışmalarında bu konunun önemsendiğini belirtti.
DEVREDEN KDV YÜKÜ 85 MİLYAR TL
Sanayiciler için finansman sorunlarının arttığı son yıllarda devreden KDV sorunu da can sıkmaya devam ediyor. Buna göre, İSO 500’ün devreden KDV tutarı yüzde 26,9 oranında artarak 85 milyar liraya yaklaştı. Bu tutar 2022 yılında 48,9 milyar lira, 2023 yılında da 66,7 milyar lira idi. Konuya ilişkin İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, yaptığı sunumda, “Bu tabloya baktığımızda yıllardan beri dile getirdiğimiz ve bir çözüm bulunması noktasında öneriler sunduğumuz sanayicinin devreden KDV sorununun devam ettiğini gösteriyor. Söz konusu artış, enflasyonun altında kalması bakımından geçtiğimiz yıllara göre bir nebze daha pozitif tablo sunsa da biz uzun zamandır bu döngüyü, sanayi kuruluşlarımızın, devlete sıfır faiz ve sonsuz vade ile borç vermesi olarak tanımlıyoruz. Özellikle enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde, devreden KDV sorunu firmalarımızın nakit akışı açısından daha önemli bir yük haline geliyor” ifadelerini kullandı.