Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hindistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yapısal reformların maliye politikasını ve para politikasını güçlü bir şekilde destekleyeceğini belirten Erdoğan, “İnanıyorum ki Türkiye’nin kredi notu çok ciddi bir şekilde önümüzdeki dönemde yükseltilmek zorunda kalınacak” dedi.
“Buradaki en büyük avantajımız programın geniş bir şekilde sahiplenilmesi” diyen Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Programın birinci ayağı mali disiplini koruyacağız. 2-3 yıl açıklarımız yüksek olacak ama daha sonrasında Maastricht Kriterlerini çok rahat bir şekilde sağlayacağız. İkinci husus enflasyonla mücadele yani dezenflasyon programı… Buna ilişkin de çok net bir yol haritası var. Ona yönelik de aldığımız para politikası yani miktarsal sıkılaştırma, seçici kredi sıkılaştırması gibi birçok tedbir var. Bunların etkili olması zaman alacak, biraz sabırlı olmamız gerekiyor. Gelecek sene bu vakitlerde çok net bir şekilde enflasyonun kalıcı bir şekilde düştüğünü inşallah göreceğiz. Üçüncü husus da tabii ki yapısal reformlar. Yapısal reformlar maliye politikasını ve para politikasını güçlü bir şekilde destekleyecek. İnanıyorum ki Türkiye’nin kredi notu çok ciddi bir şekilde önümüzdeki dönemde yükseltilmek zorunda kalınacak. Çünkü çok net bir şekilde Türkiye’nin göstergeleri zaman içerisinde mevcut kredi notunun çok ötesinde bir kredi notunu hak edecek. Türkiye’ye fon akışı güçlü bir şekilde başlayacak. Enflasyon konusunda biraz zorlu bir sürecimiz olacak, bunu kabulleniyoruz. “ diye konuştu.
Türkiye’nin istikrarlı yönetimi, demokrasiye olan bağlılığı ve iş kurma, iş yapma imkanlarıyla yabancı yatırımcılar için cazip fırsatlar barındırdığını dile getiren Erdoğan, yatırım ve ihracat odaklı büyüme politikasının uluslararası sermayeyi Türkiye’ye çekeceğini kaydetti. OVP’nin dünyada yankı uyandırdığını ve piyasalara farklı bir canlılık geldiğini belirten Cumhurbaşkanı “Türkiye’ye çok ciddi manada hem yatırımları çekecek hem de nakit girişini de inşallah artıracak” dedi.
“Türkiye, istikrarlaştırıcı güç olarak her masada yer alacak”
Türkiye’nin insan odaklı diplomasisinin ve küresel meselelerdeki etkin rolünün takdir edildiğine dikkati çeken Erdoğan “G20’de de bu takdir, sonuç bildirgesine girerek, kayıtlara geçmiş oldu. Türkiye’nin tahıl koridoru anlaşmasının devam etmesi için hangi gayretleri gösterdiğini, hangi kolaylaştırıcı adımları attığını, bu konuyla ilgili gündemimizde hangi planların olduğunu ve taraflara neler önerdiğimizi anlattık. Aynı gayret ve çabayı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Dünyanın yeni bir gıda, enerji ya da başka bir krize sürüklenmemesi, daha fazla kan akmaması için Türkiye’nin istikrarlaştırıcı güç olarak her masada yer alacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı, şu görüşleri paylaştı: “Görüşme yaptığım liderlerin hepsi özellikle Karadeniz Tahıl Koridoru’nun işletilmesi hususunda bizden yine ricada bulundular. Ancak Batılı ülkelerin harekete geçerek, verdikleri sözleri yerine getirmesi gerekiyor. Rusya’nın talepleri açık, net ortada. Rusya’nın eksiklik olarak gördüğü bazı hususlar var biliyorsunuz. Bu koridordan gönderecekleri tahılın parasını alabilmek için bir ödeme mekanizmasının kurulmasını ve gemilerinin sigortalarının yapılabilmesi için yaptırımların dışında tutulmasını istiyorlar. Bizler de bu sorunların çözülmesi ve bir netice alabilmek için çabalıyoruz. Talepleri karşılandığında tahıl sevkiyatının da başlayacağını Sayın Putin dile getirdi. Batılı ülkeler, Türkiye’nin çabalarını takdir etmekle birlikte kendileri de çaba harcamalı, verdikleri sözleri yerine getirmeli”
“Ataşehir enerjinin merkezi olacak”
Amerika Birleşik Devletleri’ne yapacağı seyahate ilişkin de bilgileri paylaşan Cumhurbaşkanı, BM Genel Kurulundaki konuşma sının yanında doğrudan görüşmelerde bulunacağını kaydetti. G-20 esnasında Sinop’ta nükleer santral konusunun Rusya lideri Putin ile konuştuklarını anlatan Cumhurbaşkanı, 3’üncü bir santralin kurulması hususunda da Güney Kore Cumhurbaşkanı’yla bir görüşme yaptığını belirterek “Tüm bunlarla birlikte Türkiye’nin enerji noktasındaki gücü artıracaktır” dedi. Erdoğan, Washington merkezli bir finans kuruluşunun, Ceyhan’daki özel petrokimya tesisine 550 milyon dolar finansman sağladığı bilgisini de paylaştı. İstanbul Finans Merkezinin bir kulesinin de enerji merkezi haline getirileceğini yineleyen Erdoğan, “Ataşehir enerjinin birçok çeşidinin adeta pazarlandığı, dağıtımının yapıldığı yer olacak. Rus gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması için çalışmalarımız devam ediyor. Başka ülkelerin de kaynaklarının Avrupa pazarına ulaşması Türkiye’nin küresel enerji merkezi olması ile mümkün. Özellikle önümüzdeki süreçte Türkiye’de kurulacak fiziki doğalgaz üssü gibi atacağımız somut adımlarla küresel doğalgaz fiyatı Türkiye’de belirlenecek” diye konuştu.