DUYGU GÖKSU/İZMİR
Temel ihtiyaç maddeleri fiyatları ile barınma, elektrik, su ve ısınma giderlerindeki sürekli artışların, enflasyon algısı ve beklentiler konusundaki olumsuz tabloyu haklı çıkardığını söyleyen İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener, sadece iş dünyasının temsilcileri olan sanayicilere ve ticaret erbabına değil, sokaktaki vatandaşa da adı konulmamış bir vergi olan enflasyonla mücadelenin başarılı sonuç vereceğine dair güvenin hissettirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışı iyileşme eğilimi gösterse de dezenflasyon süreci açısından risk oluşturmaya devam ettiğini vurgulayan Özgener, enflasyon raporunda; enflasyon algısının beklenen enflasyona göre daha yüksek olduğu kesimlerin, kadınlar, gençler ve düşük gelirli gruplar olduğunu söyledi. Özgener, hanehalkı enflasyon beklentilerinin piyasa beklentilerine göre neden yüksek olduğuna dikkat çekmek gerektiğini söyledi.
Bu durumun oluşmasında, fırsat ve gelir eşitsizliği gibi konuların da etkili olduğunu dile getiren Özgener, “Genel enflasyonun farklı sektörlerde gösterdiği katılıkta 2023 öncesi uygulanan aşırı düşük faiz oranlarının fiyatlama davranışlarında yarattığı tahribat da etkili oldu. Özellikle emlak ve kira fiyatlarında ortaya çıkan bu durumun düzelmesi zaman alacak. Bu tahribatı düzeltmek için, para politikasının iyimser de olsa temkinli olarak devam etmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Para politikası kadar asgari ücret kararı da kritik önemde”
İş dünyasının enflasyon probleminden ve son 3 yılda yaşadığı ön görülemeyen maliyet artışlarından bir an önce kurtulmak istediğini vurgulayan Özgener, “Para politikası kararı kadar, Aralık ayında açıklanacak asgari ücret kararı da, fiyatlama ve beklentiler kanalı ile kritik bir öneme sahip olacak. Ekonomiye ve vatandaşa asıl nefes aldıracak olan, fiyat artışlarının durması ve hatta gerilemesidir. İhtiyacımız olmayan tek şey asgari ücretin bir istihdam ve maliyet sarmalına yol açarak ekonomide yeni olumsuzluklara neden olması” ifadelerini kullandı.
Enflasyonun düşürülebileceği konusunda tüm kesimleri ikna eden politikalar ve kararlar alınması durumunda, fiyatlama davranışlarının düzeleceğine ve ekonomik öngörülebilirliğin artacağına inanıyoruz” dedi.