EKONOMİ/ANKARA
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, vergi ve muhasebe sistemlerinin dijital ortama taşınmasının uzun vadede işletmelere tasarruf ve verimlilik sağlasa da uyum maliyetinin yüksekliğinin KOBİ’ler açısından ciddi bir yük oluşturduğunu bildirdi.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2010 yılından bu yana elektronik hizmetleri devreye almaya başladığına dikkat çeken Baran, bunun vergi denetimini kolaylaştırma, kayıt dışılığı azaltma, kağıt kullanımını sınırlayarak çevre dostu bir kayıt yapısı kurma amacını taşıdığını vurguladı.
Brüt satış hasılatı 3 milyon lira ve üzeri olan işletmelerin e-fatura geçişinin zorunlu olduğunu söyleyen Gürsel Baran, 31 Aralık 2025’e kadar 3 bin lirayı geçen işlemlerin, bu tarihten sonra ise tüm işlemlerin e-arşiv ile belgelendirilme zorunluluğu olduğu bilgisini verdi.
“Basılı faturadan daha pahalı”
Bu sistemle birlikte; mali mühür, yazılım ve entegrasyon, e-irsaliye, e-fatura kontör ücreti maliyetlerinin işletmelere getirdiği yok konusunda çok sayıda ATO üyesinin yaşadığı sıkıntıyı dile getirdiğini kaydeden Baran, “Dijital fatura yaprağı olan kontör fiyatlarının çok kısa sürede, yüzde 800-900’lere varan oranda artırıldı. E-irsaliye ve e-faturada kontör ücretinin hem alış hem de satış sırasında iki işletmeden de ayrı ayrı kesildiği belirtiliyor. Dijitalleşmeyle birlikte maliyetlerin aşağı çekilmesi gerekirken, ne yazık ki tam tersine daha da yükseliyor. E-fatura fiyatı, basılı fatura fiyatından daha yükseğe mal oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Baran, bu tarz hizmetlerin fiyatlamasına getirilecek üst sınırın KOBİ’lerin dijital dönüşümünü destekleyeceği gibi kayıt dışı ekonominin önlenmesine de katkı sağlayacağını aktardı.
İşletmelerin satın aldıkları kontör yükseldikçe birim fiyatın gerilediğine dikkat çeken Gürsel Baran, dijital sisteme uyum için gerekli yazılım ve entegrasyon hizmetlerinin önemli bir gider kalemi oluşturduğunu anlattı.