BARIŞ SEDEF
Yöresel ve bölgesel değerlerin ön plana çıkmasını sağlayan coğrafi işaretli ürünlerin, global pazar büyüklüğü her geçen gün artıyor. Hali hazırda dünyada 300 milyar dolarlık hacme sahip olan coğrafi işaretli ürünler, tescil ekosistemine yeni ürünlerin katılmasıyla hinterlandını daha fazla genişletmeye başlıyor. Coğrafi işaretli ürünlerin uluslararası alanda bilinirliğine katkı sağlayan AB tescili alan ürünler, Türkiye ekonomisinin ve sosyal yaşamının önemli aktörleri arasına girmeyi başardı. En son Mut zeytinyağı ve Kırkağaç kavunuyla birlikte Türkiye’den AB tescili alan coğrafi işaretli ürün sayısı 38’e yükseldi.
Dünyada haksız rekabetin önüne geçiyor
Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) Başkanı Muhammed Zeki Durak, AB Komisyonu tarafından tescil başvurusu uygun bulunan Bursa kestane şekeri ve İpsala pirincinin, AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandığını belirtiyor. Bursa kestane şekeri ve İpsala pirincinin de kısa sürede AB tescili alacağı ifade ediliyor. Yanı sıra büyüyen bu ekosistem ülkelerin de rekabetteki yeni sahası olmaya başladı. Baklava konusunda Türkiye ile Yunanistan arasında geçmişte yaşanan gerginlik bunlardan sadece bir tanesi. AB nezdinde alınan tesciller bu gerginliklerin de önünü alan hamleler olarak görülüyor. Ülkemizde her geçen gün daha fazla kurum coğrafi işareti gündemine taşıyor.
İhracatı tetikleme özelliğine sahip
Türkiye'de hemen hemen 81 vilayetin tamamında coğrafi işaretli ürünlerin dünya pazarlarında öne çıkarılmasına ilişkin çalışmalar yürütülüyor. Bu konuda hizmet üreten mekanizmaların varlığı ve sayısı her geçen gün istikrarlı bir şekilde artış gösteriyor.
Dünyada birçok ülkeye nazaran Türkiye, coğrafi işaretli ürünlerde zengin bir potansiyele sahip. Bu durumu temellendirdiğimizde ise sadece peynir özelinde konuşacak olursak 2 binin üzerinde coğrafi işaret tesciline aday ürünümüz var. İşin tescil boyutu coğrafi işaret almaktan geçerken, sonrasında izlenecek yol haritası da bizlere ufakta nasıl bir yol izleneceğini gösteriyor. Yönetişim ve denetim ayağı coğrafi işaret tescilinden sonra katma değere uzanan bir yolun kilometre taşları arasında yer alıyor. Bu üçlü sac ayağı oluşturulduğu takdirde, coğrafi işaretli ürünlerle ilgili stratejik anlamda önemli bir eksikliği de gidermiş oluruz. Bunun ekonomik yansımasına geldiğimizde globalde önemli örnekler var. 124 milyar dolarlık peynir pazarında Fransa coğrafi işaretli peynirleriyle yüzde 15’e yakın paya sahip. Tescil, yönetişim ve denetim ayağını iyi bir şekilde koordine edilebilirse, coğrafi işaretli ürünlerin ekonomiye katkısı da çarpan etkisi şeklinde olacaktır.
Sınai mülkiyet tarafına baktığımızda coğrafi işaretli ürünler kendi başına bir dinamik. Bu dinamiği daha etkin bir şekilde ortaya koymak adına ise ürünün pazarlaması için seçilen marka ismi, ambalajlama süreçleri ve hedef piyasa araştırmaları öne çıkıyor. Zaten coğrafi işaret alan bir ürün sınai mülkiyet ekosistemine de dahil olmuş sayılıyor. Ekstra yapılacak marka çalışmaları ise ürünün pazarlama ayağının bir parçası olarak görülebilir.
Güvenilir gıdaya artan talep coğrafi işareti öne çıkarıyor
Tüketiciler nezdinde ise pandemiyle birlikte güvenilir gıdaya ulaşma trendi giderek artış gösterdi. Özellikle ürünlerin imalat zincirindeki süreçleri ve içeriği tüketicilerin en fazla önem verdiği konular arasında başı çekiyor. Gıda tarafında coğrafi işaretli ürünlere bakıldığında ürünün değer zincirindeki yolculuğuna detaylı bir şekilde yer verilmesi güvenilir gıdaya artan talebe bağlı olarak coğrafi işaretli ürünlerin de daha fazla rağbet görmesini sağladı. Bu durumu temellendirdiğimizde ise ilk adımın zincir marketler nezdinde atıldığını görüyoruz.
Birçok zincir marketin raflarında yüzde 10 dolayında coğrafi işaretli ürün bulundurulmasına yönelik yönetmeliğin getirilmesi güvenilir ürünlere yönelik talebin karşılanması adına ilk adımlar biri olarak görülüyor.
■ Kırsal kalkınma ve turizme etkisi
Coğrafi işaretli ürünlerin en büyük etkilerinden birisi de bulunduğu bölgeye olan ekonomik ve sosyal katkısı. Bu alanda kooperatifleşme çalışmaları yapan ve coğrafi işaretli ürünlerin markalaşmasını sağlayan yapıların yaygınlaştırılması istihdamdan üretime kadar geniş bir yelpazede etkisini hissettiriyor. Bu kapsamda 9 kadın girişimciden oluşan, S.S Bereketli Eller Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi, Kapıdağ Mor soğanının bölge ekonomisine katkısına verilecek en güzel örneklerden birisi. Yanı sıra coğrafi işaretli ürünlerin gastronomi turizmine etkisi de oldukça fazla. Öyle ki yerel lezzetlerin coğrafi işaretle tescillenmesi ve yönetişim çalışmalarının artmasına bağlı olarak ülkemizde gastronomi alanında milyarlarca doları aşan bir ekosistem oluşturdu. Bu bağlamda sayısız lezzetlerimiz, globalde daha fazla bilinir noktaya ulaşırken, bu durum gastronomi turizmi için gelen ziyaretçiler açısında ülkemizi cazibe merkezi haline getirdi.