Ortadoğu'da artan gerilim ve Kızıldeniz'de gemi taşımacılığına yönelik saldırılara ilişkin endişeler yeniden etkili olmaya başlarken, doğalgaz ve petrol fiyatları da yükselişe geçti. ABD güçlerinin Irak hedefl erine yönelik son saldırıları ve Husi militanlarının Kızıldeniz'deki nakliye yollarına yönelik saldırıları bölgedeki duruma ilişkin endişeleri artırdı. Avrupa doğalgaz vadeli kontratlarında fiyatlar, Gazze'deki savaşın daha geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşme riskiyle karşı karşıya kalması nedeniyle yükseldi. Hollanda'da TTF'de işlem gören gösterge kontrattaki yükseliş dün yüzde 6'yı aştı. Enerji piyasalarına yönelik danışmanlık hizmetleri veren Timera Energy, "2024'e Kızıldeniz transit riski de dahil olmak üzere jeopolitik gerilimler gibi çeşitli yükseliş riskleriyle girilmesine rağmen, piyasa ayaklarını yere basıyor" değerlendirmesini yaptı. Hollanda TTF'de Ocak teslimi gaz kontratı %6,55 artışla megavat/saat başına 36,6 eurodan işlem gördü. Şubat teslimi gaz kontratında ise fiyat yüzde 9,14 artışla 37,03 euro oldu. Avrupa'nın enerji tüketiminde doğalgaza olan yoğun bağımlılığı göz önüne alındığında, doğalgaz vadeli işlemlerindeki artışın özellikle önemli olduğunu belirten sektör analistleri, jeopolitik gerilimler dikkate alındığında güvenilir bir arzın güvence altına alınmasının her zamankinden daha önemli hale geldiği uyarısında bulunuyor. Kızıldeniz'deki gelişmeler son günlerde petrol fiyatları üzerinde de yeniden etkili olmaya başladı. Buna göre, Brent petrolün varil fiyatı salı günü yüzde 2,5 yükselerek 81 dolar seviyesinin üzerinde işlem gördü. Brent petrolü dün bu seviyeden hafif gerileyerek 80,7 dolardan alıcı bulsa da, bölgedeki durum düşüşün sınırlı kalmasını sağladı. Petrol, 2020'den bu yana ilk yıllık düşüşünü kaydetmeye hazırlanırken, Ortadoğu’da yeniden tırmanan gerginlik fiyatların bu ayın başındaki düşük seviyelerinden toparlanmasına yardımcı oluyor.
Ticari gemilerden Kızıldeniz’e dönüş için temkinli açıklamalar
ABD'nin Husi saldırılarını önlemek amacıyla Kızıldeniz'de devriye gezecek uluslararası bir güvenlik mekanizması kurduğunu açıklamasının ardından gemi işletmecileri tekrar Kızıldeniz rotasını kullanacaklarını açıklamaya başladı. Pazar günü Kızıldeniz'e dönme kararı alan Maersk'in ardından salı günü de Fransız konteyner taşımacılık şirketi CMA CGM güvenlik durumuna yönelik ayrıntılı gözden geçirmede bulunduğunu belirterek bölgeyi tekrar gemi rotalarına dahil etme kararı aldı. CMA CGM yaptığı açıklamada Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin sayısını kademeli olarak artırmak üzere seçenekleri değerlendirdiklerini bildirdi. Alman merkezli Hapag- Lloyd da 25 gemisinin rotasını değiştirdi ve şu anda Kızıldeniz operasyonları için stratejisini yeniden değerlendiriyor. Aralık başından beri Husiler tarafından saldırı altında olan Kızıldeniz güvenlik önlemleri sebebiyle Maersk ve Hapag-Lloyd gibi dünyanın başlıca gemi işletmecileri tarafından kullanılmamaya başlanmıştı.
ABD, Kızıldeniz'de İHA, balistik ve seyir füzesi düşürdüğünü duyurdu
ABD Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığı (CENTCOM), Kızıldeniz'de insansız hava aracı (İHA), balistik ve seyir füzesi düşürdüğünü bildirdi. CENTCOM tarafından yapılan açıklamaya göre, Kızıldeniz'in güneyinde Eisenhower uçak gemisi ile "USS Laboon" isimli savaş gemisinden uçaklar, Husiler tarafından atılan 12 tek yönlü İHA, 3 balistik füze ve iki seyir füzesi düşürdü. Yaklaşık 10 saatlik bir zaman diliminde gerçekleştirilen operasyonda, bölgedeki gemilere zarar verilmedi ve yaralı tespit edilmedi. Buna karşılık, Yemen’deki Husiler, Kızıldeniz’de bir ticari gemiyi roketlerle hedef aldıklarını, İsrail’e ait askeri noktalara da insansız hava aracıyla saldırı düzenlediklerini duyurdu. Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, Kızıldeniz’de MSC UNITED isimli ticari gemiyi roketlerle hedef aldıklarını belirtti. Yemen'deki Husilerin lideri Abdülmelik el- Husi, 14 Kasım'daki televizyon konuşmasında, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına tepki olarak Kızıldeniz'de İsrail gemilerini hedef alabilecekleri tehdidinde bulunmuştu. Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri de 19 Kasım'da yaptığı açıklamada, İsrail bandıralı her türlü gemiyi hedef alacaklarını duyurmuştu. Ardından Husiler, Babu'l Mendeb Boğazı'nda "Unity Explorer" ve "Number Nine" adlı iki İsrail gemisine İHA ve füze saldırısı düzenlemişti. İsrailli denizcilik şirketi ZIM de 29 Kasım'da yaptığı açıklamada, Umman Denizi ve Kızıldeniz'deki güvenlik durumunu gerekçe göstererek gemilerinin Mısır'daki Süveyş Kanalı'nı kullanmayacağını duyurmuştu. Pentagon, 6 Aralık'ta Yemen’deki Husi güçlerinin Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası "Deniz Görev Gücü" kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık'ta "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu bir misyonun oluşturulduğunu duyurmuştu. Buna karşılık olarak, Yemen'deki Husilerin lideri Abdülmelik el-Husi, "Amerika'nın gerilimi tırmandırmaya yönelik herhangi bir eğilimi veya Yemen'i hedef alması karşısında boş durmayacaklarını" açıklamış ve "ABD'yi, İsrail gemilerini korumak amacıyla Kızıldeniz'i askerileştirmeye çalışmakla" suçlamıştı.