HÜSEYİN GÖKÇE
Temelde sağlık sunucularına hizmet veren Saytek, eş zamanlı olarak çevre ve iklim sağlığına yönelik de çözümler geliştiriyor. Omurga ve beyin cerrahi gruplarında titanyum implant üreten şirket, tıbbi tekstil sektöründe ise hem medikal, hem kimyasal maskeler üretiyor. Takviye edici gıda ve vitamin grubunda da üretimi olan Saytek, titanyum dışındaki tüm hammaddeleri yerli kaynaklardan temin ediyor. 2022 yılından itibaren geri dönüşüm sektörüne adım atan şirket, kısa süre içinde sağlık alanında elde ettiği gelir ile geri dönüşüm gelirini neredeyse eşit noktaya getirdi. Saytek, Eylül’de karbon sertifikası satışına başlayarak iklim ekonomisinde de aktif bir rol üstlenmeyi hedefliyor.
Şirketin çevre ve geri dönüşüm alanındaki yeni yatırımları hakkında EKONOMİ’ye bilgi veren Saytek Yönetim Kurulu Başkanı Özer Yıldırım, bu kapsamda Düzce’de bir atık plastik geri dönüşüm fabrikası kurduklarını söyledi. Atık plastiklerden; rPET ve rPE fl ake üretimi yaptıklarını kaydeden Yıldırım, hem plastik atıkları geri dönüştürerek çevreye katkı sağladıklarını hem de maddi değeri sıfıra düşmüş bir ürünü alıp işledikten sonra; Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya, Romanya, İsviçre, Portekiz, İspanya başta olmak üzere bir çok ülkeye ihraç ettiklerini aktardı.
Aynı zamanda karbon sertifikasını oluşturup VERRA’dan onay aldıklarını belirtirken, “Plastik geri dönüşümde bu standardı sağlayan tek firma olduk. Bu sayede bilançomuza ilave gelirler sağlarken karbon sınırını aşan şirketlerin çözüm ortağı haline geleceğiz” dedi.
“İhracat gelirimiz 2025’te artacak”
Geri dönüşümü ‘gözde iş kolu’ olarak nitelendirdiklerinin altını çizen Yıldırım, bunun toplam ciro içindeki payının sağlık ile neredeyse eşit konuma geldiği bilgisini verdi. Yıldırım, Avrupa’da gıda ile temas eden plastik ürünlerde geri dönüştürülmüş hammadde kullanımının zorunlu hale getirilmesinin ardından geri dönüşümün daha da gelişmesini beklediklerini aktardı. Avrupa’da 2025 yılında yüzde 25 olarak uygulanacak bu oranın 2030’da yüzde 30’a yükseltileceğini dile getiren Yıldırım, “Bu zorunluluğun, şirketimizin ihracat gelirlerini 2025 yılı itibarıyla artırmasını öngörüyor, yatırımlarımızı buna göre şekillendiriyoruz. Bu konuda yeni yatırımımız var. Şu anda atık plastiği yeniden işlenebilir hammaddeye dönüştürebilir durumdayız” dedi.
Bir sonraki aşamada ise Konya Kulu OSB’de 25 bin metrekarelik tahsisli alanda yeni bir tesis kurmayı planladıklarından bahseden Yıldırım, “Bu tesiste rPET film ve gıda ambalajı üretmeyi planlıyoruz. Yeni yatırımımızın ruhsat aşaması tamamlandı, 2026 sonuna kadar devreye almayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“Dönüştürdüğümüz pet şişenin önemli bölümünü ihraç ediyoruz”
Avrupa’da çöpün ayrıştırılarak atılmasına yönelik önemli regülasyonlar olduğunu ancak Türkiye’de henüz istenilen noktalara ulaşılamadığını vurgulayan Yıldırım, Sıfır Atık projesinin farkındalık konusunda önemli bir aşama olduğunu söyledi.
Farklı plastik türlerini geri dönüştürdüklerini, özellikle pet şişede yaptıkları üretimin önemli bölümünü ihraç ettiklerini belirten Özer Yıldırım, bu noktada yurt dışından bir şirket satın alma yönünde de arayışları bulunduğunu aktardı.
Ertelenen iklim yasasının tekrar gündeme geleceğini ve bunun atıklar konusunda önemli unsurlar içerdiğini dile getiren Yıldırım, Kocaeli’nde pilot olarak uygulanmaya başlayan depozitolu ürün toplama işleminin acilen ülke geneline yayılması gerektiğini söyledi.
Kocaeli'nin yanı sıra İstanbul Havalimanı ile de plastikler konusunda bir anlaşmaları olduğunu anlatan Yıldırım, plastiklerin teknik olarak sonsuz defa dönüştürülebileceğini, bunun 7 dönüşümünün ise şişelemede kullanılabileceğini kaydetti.
“Karbonlarımız birikiyor Eylül’de satacak noktaya geleceğiz”
Sınırda Karbon Mekanizmasının 1 Ocak 2026’da devreye gireceğini hatırlatan Özer Yıldırım, “Büyük üreticiler karbon salımları yüksekse onları ofsetlemek (Telafi etmek, dengelemek) zorundalar. Biz şirket olarak sınırın altındayız, bu VERRA tarafından belgelendi. Yakında sertifikamız da çıkacak. Yılda 16 bin 500 ton sınırın altında karbon azaltıyoruz. Bu da şu anlama geliyor; sınırın üzerinde olan şirketler bizimle ofsetlemek zorunda. Yani bizden karbon sertifikası satın almak zorundalar. 2022’den beri karbonlarımız birikiyor, başvurusunu yapmıştık. Eylül itibari ile sertifikalarımızı serbest piyasalarda satabilir pozisyona geleceğiz” değerlendirmesinde bulundu.