VEYSEL AĞDAR
Türkiye’nin önde gelen endüstriyel mutfak ekipmanları üreticilerinden PİMAK, “4.0 Teknolojisi” kapsamında geliştirdiği otomatik döner kesme makinesi ile hem yurt içi hem de yurt dışında pazar payını artırmayı hedefliyor. Özellikle teknoloji ve Ar-Ge yatırımları sayesinde uluslararası alanda rekabetçi bir konuma ulaştıklarını belirten PİMAK Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Ergün, geleneksel yöntemlerle manuel yapılan döner kesme işlemini tamamen otomatik hale getirdiklerini söyledi. Bu yenilikçi sistemle kalite standartlarını yükseltirken, üretim verimliliğini de artırdıklarını söyleyen Ergün, 7-8 yıllık yoğun Ar-Ge sürecinin ardından seri üretime geçirdikleri otomatik döner kesme makineleriyle endüstriyel mutfak sektöründe adeta Endüstri 4.0 devrimi başlattıklarını vurguladı. Ergün, yüksek teknoloji yatırımı sayesinde hem yurt içinde hem de ihracat pazarlarımızda önemli bir rekabet üstünlüğü sağladıklarını dile getirerek, insan gücüne olan bağımlılığı minimuma indirirken hijyen, kalite ve kesim standartlarını da üst seviyeye çıkardıklarını söyledi.
Altı ayda kendini amorti ediyor
Otomatik döner kesme makinelerinin personel ve usta bulmakta zorlanan işletmeler için ideal bir ürün olduğunu kaydeden Ergün, işletmeler için maliyetin sadece 1 personelin 6 aylık maaşına denk geldiğini, uzun vadede firmaların operasyonel maliyetlerini düşürerek yatırımın kısa sürede geri dönüşünü sağladığını söyledi.
“Bir sonraki adım 1 porsiyon döner istiyorum”
“Otomatik döner kesme makinesi, kalıplarda hazırlanmış döneri sensörler ve özel yazılımlar aracılığıyla kesip sunabiliyor. İnsan müdahalesi minimuma iniyor. Bu, sadece iş gücü maliyetlerini azaltmakla kalmıyor; hijyen, hız ve kalite açısından da sektörün çıtasını yükseltiyor” diyen Ergün, Ar-Ge çalışmalarının aralıksız sürdüğünü ve şu anda özellikle büyük tonajlı üretim-tüketim yapan büyük otel grupları, zincir restoranlar ve kafelere yönelik talepleri karşıladıklarını, bir sonraki hedeflerinin sesli komutla çalışan ve spesifik porsiyon ayarlaması yapabilen otomasyon sistemleri geliştirmek olduğunu belirtti.
“Geleceği şimdiden inşa ediyoruz”
Sektörün önümüzdeki yıllarda tamamen dijitalleşip otomasyon odaklı bir yapıya kavuşacağının altını çizen Ergün, “Amerika ve Çin gibi gelişmiş pazarlarda robotik mutfak sistemleri yaygınlaşmakta. Türkiye’nin de bu alanda öncü adımlar atması önemli. Gelecekte insan eli değmeden, yapay zekâ destekli tam otomasyonla çalışan mutfaklar standart hale gelecek. Biz bu geleceği şimdiden inşa ediyoruz” diye konuştu.
“Anahtar teslim projeler yapıyor, montaj ve servis hizmetleri sağlıyoruz”
Ürün portföylerinde pişirici gruplar, hazırlama ekipmanları, makineler ve servis hatlarının yer aldığını vurgulayan Ergün şöyle devam etti, “Ayrıca, sunum ve servis hizmetlerinde kullanılan soğutucu sistemler ve bekleme hazırlama ekipmanları da ürün gamımızın önemli parçaları. Üretmediğimiz tek ekipman set üstü ürünlerdir; bu tür servis gruplarını ise iş ortaklarımızdan temin ederek müşterilerimize anahtar teslim mutfak çözümleri sunuyoruz.
Krizler fırsat yarattı ihracata yöneltti
2000’li yılların başında küçük oranlarla başladıkları ihracatın bugün üretiminin yaklaşık yüzde 80’ini kapsadığının kaydeden PİMAK Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Ergün, yıllık cirolarının 40 milyon dolar civarında olduğunu ifade ederek şöyle devam etti; “Yıllık üretimimizin yüzde 80’e yakınını ihracata ayırıyoruz. 2000’lerin başında ihracatımız yüzde 3-5 seviyesindeydi, fakat ekonomik krizler ve döviz dalgalanmaları nedeniyle dış pazarlara ağırlık verdik ve bu oranı her yıl artırdık. Ürünlerimizin büyük bir kısmını toptan satış yoluyla yurt içi ve yurt dışındaki bayilerimize ulaştırıyoruz. Dünya piyasalarındaki değişkenlikler kapasitemizi etkiliyor, ancak genel olarak güçlü bir üretim altyapısına sahibiz. Yıllık ciromuz 20-50 milyon dolar arasında değişiyor.
“Amerika pazarında büyümek istiyoruz”
Başlıca ihracat pazarlarının komşu ülkeler olmak üzere Kuzey ve Orta Afrika, Asya ve Avrupa bölgeleri ile Amerika kıtası ülkeleri olduğunu ifade eden Ergün, son dönemde özellikle Amerika pazarı gibi potansiyel yüksek olan uzak pazarlara odaklandıklarını söyledi. Ergün şöyle devam etti, “Çin gibi büyük rakiplerimiz olmasına rağmen, jeopolitik konumumuz ve kültürel avantajlarımız sayesinde belirli ürünlerde rekabet avantajımız bulunuyor. Pazarımızı oldukça çeşitlendirdik. Ortadoğu ve Afrika pazarları toplam ihracatımızın yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde de benzer paylar var. Ancak esas büyüme potansiyelimizi Amerika pazarında görüyoruz. Amerika, Türk ürünlerine büyük ilgi duyuyor ve biz de teknolojimizle orada güçlü olmak istiyoruz.”
500 milyon TL’lik yatırım beklemede
PİMAK’ın yatırım planları ise kapsamlı ve iddialı. Ergün, 6 yıl önce aldıkları ancak son 2 yıldır hem yurtiçi hem de yurtdışında yaşanan olumsuzluklar nedeniyle askıya aldıkları fabrika ve makine paktı yatırımına gelecek yıl start vereceklerini söyledi. Komple yeni teknolojiye uygun makine ve tesisatlarla donatılacak olan fabrikanın inşaatı için yaklaşık 500 milyon TL’lik bir yatırım gerektiğini ifade eden Ergün, “Arsa, ruhsat, makine ekipmanlarımız hazır ancak inşaat süreci çeşitli sebeplerle yaklaşık 6 yıldır beklemede” ifadelerini kullandı. Ergün, yatırımların tamamlanmasıyla üretim kapasitesinde büyük artışlar beklediklerini belirtti.