YENER KARADENİZ/İSTANBUL
Türkiye’de 550 milyar TL’yi aşan yeme-içme pazarının 38 milyar TL’lik bölümünü oluşturan pizza sektörü, son dönemde enflasyonist baskı ve yükselen kalite beklentileriyle farklı bir rekabet ortamına sahne oluyor. 29 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren Domino’s da, bu değişimin en önemli aktörlerinden biri olarak öne çıkıyor. Domino’s Pizza Eurasia Group CEO’su Aslan Saranga, son dönemde sağlıklı yiyeceklerin yanı sıra tavuk ve pizzanın daha uygun fiyatlı seçenekler olarak öne çıktığını ve daha hızlı büyüyen kategoriler olduğunu belirterek, bunun da rekabeti artırdığını anlattı. 2002’den salgın öncesine kadar daha stabil olan enflasyonun yükselmesi ile her şeyin allak bullak olduğunu söyleyen Saranga, “Firmalar, daha düşük volüme ile kar marjını korumak ile volümü yükseltip daha düşük kar marjı ile çalışmak arasında tercih yapmak zorunda kalacak. Bir tüketim var ama müşteri çok seçici. Kaliteyi uygun fiyata satamayan hayatta kalamaz” şeklinde konuştu.
100 restorandan 85’i kapanıyor
Türkiye’de 75 mağaza dışında tamamen franchise modeliyle büyüdüklerini belirten Aslan Saranga, franchise’ların yüzde 60’ının restoran müdürü, motorcu veya mutfakçı kökenli olduğunu ve bunun başarıyı getirdiğini söyledi. Saranga, “Parası olandan çok bu işi sevenlerin yapması değerli. Emek yoğun bir iş; ciddi zaman harcamanız, bundan keyif almanız gerekiyor. Ne kadar para yatırırsanız yatırın, 20-25 yıldır bu işi bilen biriyle aynı olamazsınız” dedi. Bu sayede başarı şanslarının da sektör ortalamasının oldukça üstünde olduğunu vurgulayan Saranga, “Şu an restorancılık işine giren 100 şirketten sadece 15’i ayakta kalırken bizde bu oran yüzde 95’lere ulaştı” dedi.
Bu yıl 50 şube açacak
Dijitalleşme ile fiyatların tüm çıplaklığı ile görünür hale geldiğini, bunun da enflasyonist baskının hakim olduğu dönemlerde rekabeti sertleştirdiğini söyleyen Saranga, “Son 3 senede bir anda her şey değişti, allak bullak oldu. Geçen sene ayda iki kez fiyat değiştirmek zorunda kaldık. Bizim gibi bir fast food firmaları çok hızlı hareket etmek zorunda. Müşteri tamamen uygun fiyatlı ürüne döndü. Satışlarımızın yüzde 90’ı kampanyalı ürünlerden oluşuyor artık. Kampanyasız ürün satamıyoruz. Uygun fiyatlı olmazsanız imkanı yok satış yapamazsınız, zarar edersiniz” dedi. Şu an haftada 750 bin ile 1 milyon adet arasında pizza satan marka, pazarda hacim olarak yüzde 50-52 paya sahip bulunuyor. 5 bin 300’ü kurye olmak üzere 12 bine yakın kişiye istihdam sağlayan şirket, son bir yılda 50 şube daha açtı. Bu yıl şube başına 150 bin dolar franchise bedeli ile 50 şube daha açacak olan marka toplam şube sayısını 800’e çıkaracak ve az az 750 kişiye daha istihdam sağlayacak.
■ MARUZ KALDIĞIMIZ ENFLASYON DAHA YÜKSEK
Düşük kar marjlı ve yüksek hacimli işlerde kuruş hesabının önemine dikkat çeken Saranga, son 3 yılda elektriğinden suyuna kadar her giderlerinin yüzde 70-80 arttığını belirterek maruz kaldıkları enflasyonun ise açıklanandan daha yüksek olduğunu söyledi. Buna rağmen kendilerinin de franchise’ların da bu dönemi iyi yönettiğini dile getiren Saranga, “Ürünleri zamanında belirli stoklar ile alma, burada sağladığınız avantajları müşteriye yansıtma konusunda başarılı olduk. Sonuç olarak insanlar pizza yemeye devam etti ve biz de işimizi büyütmeyi başardık” diye konuştu. Ocaktan bu yana ilk kez enflasyonda düşüş görüldüğünü ve bu sayede fiyat değiştirme sıklığının da 2 ayda bire kadar gerilediğini dile getiren Saranga, şöyle devam etti: “Enflasyonun daha yüksekken daha rahat fiyat artırıyorduk. Şimdi müşteri çok hassas. O nedenle maliyet düşürücü önlemler çok çok daha önemli hale gelecek. Ekmek aslanın ağzında değil midesinde. Hesabını kitabın iyi yapan, banka borcu olmayan ki varsa hayatta iş yapamazsınız ve lüzumsuz harcama yapmayan işletmeler ayakta kalabilecek” dedi.