ABDULLAH SÖNMEZ/ESKİŞEHİR
Beyaz eşya, vitrifiye ve otomotiv sektörlerine yönelik plastik enjeksiyon üretimi ve plastik kalıp imalatı gerçekleştiren Cromic Plastik, yeni yatırımlarla üretim kapasitesini büyütmeye devam ediyor.
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 10 bin metrekarelik tesisinde üretim yapan firma, üretim gücünü artırarak hem ihracat hem de otomotiv sektörlerinde daha rekabetçi bir yapı hedefliyor.
Yeni yatırımın sadece kapasite artışı değil, aynı zamanda teknolojik bir dönüşüm anlamına geldiğini belirten Cromic Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Ulu, “Bu yıl gerçekleştirdiğimiz makine ekipman yatırımıyla 2018 yılında üretim hattımızda 4 adet olan plastik enjeksiyon makinesi sayısı 25’e ulaştı. Bu yatırım bizim için sadece bir sayı değil; her biri yüksek hassasiyetli, enerji verimli ve otomasyonla desteklenmiş makinelerden oluşan güçlü bir altyapı demek. Artık daha karmaşık kalıpları daha kısa sürede ve daha az fireyle üretebiliyoruz. Bu sayede müşterilerimize hem hız hem de kalite sunabiliyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, sadece üretim yapan değil, çözüm üreten bir firma kimliğine ulaştık.” diye konuştu.
Son dönemde otomotiv sektörüne yönelik girişimlerin hız kazandığını da ifade eden Ulu, “Şu anda otomotiv sektörüyle ilgili önemli görüşmelerimiz sürüyor. Kalıp hazırlıkları ve ilk numune üretimlerimizi tamamlamak üzereyiz. Bu alanda yer almak bizim için stratejik bir hedef. Çünkü Türkiye’nin sanayi gücünde otomotiv sektörü ayrı bir yer tutuyor. Biz de kendi üretim disiplinimizi bu yapıya entegre etmeye çalışıyoruz. Otomotiv, yüksek standartlı üretim ve güçlü kalite güvence sistemleri gerektiriyor. Yatırımlarımızla bu standardı yakaladık” dedi.
"Üretim sürelerini kısalttık"
Beyaz eşya ve vitrifiye sektörlerinde Güney Afrika, Romanya, İspanya ve Portekiz gibi ülkelere ihracat gerçekleştirdiklerini aktaran Ulu, dış pazarlarda kalıcı büyüme sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Muhammed Ulu, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün ihracat oranımızı artırmak en öncelikli hedefimiz. Yeni makinelerimizle kapasiteyi artırırken, üretim sürelerini kısalttık. Bu da bize rekabet avantajı sağlıyor. İhracatın payını iki katına çıkarmayı hedefliyoruz.”
“Gerçek büyüme üretimden gelir”
Üretime dayalı büyümenin şirketin geleceği için en doğru strateji olduğunu vurgulayan Muhammet Ulu, “2024’te elde ettiğimiz büyümenin önemli bir kısmı yatırımlarımızın sonucudur. Elbette ekonomik koşullar, döviz hareketleri gibi etkenler ciro üzerinde etkili oluyor; ancak biz gerçek büyümeyi üretimden sağladık. Her yeni makine, her yeni kalıp, fabrikanın geleceğine yapılan yatırımdır. Bugün 80 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Ekibimizle birlikte hem kurumsallaşmayı hem de markalaşmayı önceliklendiriyoruz. Kısa vadeli değil, uzun vadeli hedeflerle ilerliyoruz. Türkiye’de sanayi üretimi güçlendikçe, bizim gibi üretim odaklı firmaların da önü açılacak. Biz de bu sürecin içinde aktif rol almak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.