LEVENT AKBAY
Deneyimli iş insanı Asyaport Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Soyuer, Türkiye’de ‘yeşil liman’ kalmaması ve yeni mevzuat uyarınca, yeni koşullarda ‘yeşil liman’ oluşturulmasına yönelik süreci değerlendirerek; “Limanlarda yeşil dönüşüm yapacaksak, gri alan bırakmamalıyız” dedi.
Yeşil dönüşüm mevzuatının öngördüğü zorunluluklar içinde en önemlisi olan ve en büyük harcamayı gerektiren ‘kıyı elektriği tesislerini’ yıllar süren yatırımlar sonrası kuran, Asyaport’ta yeşil dönüşümü her yönüyle gerçekleştiren Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Soyuer, kafasındaki yeşil liman modelini anlatarak deneyimlerini paylaştı ve “Küresel rekabet için zorunlu olan yeşil dönüşümü sulandırmadan, başarmak zorundayız” dedi.
Yeşil dönüşüm için adım adım uygulanacak, paydaşların konsensüsüne dayalı, gerçekçi bir ‘eylem planına ihtiyaç olduğunu ifade ederek; “Sektörün tüm aktörleri kendilerine düşecek görevleri yerine getiremezse, yeşil liman dönüşümünün odağındaki ‘sahilden elektrik beslemesi’ hayal olur. Limanlarda sera gazı emisyonundan kaynaklanan kirlilik devam eder.” şeklinde konuşan Ahmet Soyuer, “Dönüşüm birkaç şarj istasyonu, iki çöp kapan ve gemilere bir elektrik kablosu uzatmakla sağlanacak kadar basit değil” değerlendirmesini yaptı.
YEŞİL DÖNÜŞÜM ZORUNLU…
Yeşil dönüşüm için atılacak adımların henüz dünyada bile net olarak formüle edilemediğini anlatan Ahmet Soyuer; “Yeşil dönüşüm karmaşık ve çok yönlü sorunlar içeriyor. Üstelik geri dönüşü çok uzun zamana yayılacak yatırımlar gerektiriyor. Ancak başta AB olmak üzere küresel rekabete ve getirilecek karbon vergilerine karşı hazırlanmak için de odağında kıyıdan enerji beslemesinin yer aldığı bu dönüşümü mutlaka başarmalıyız. Bu nedenle sorunların çözülmesi için tüm paydaşların özveriyle, gayret göstermesi gerekli. Kısmi, kolaycı, basit ve düşük maliyetli çözüm önerileri sadece kulağa hoş gelir, göz boyar, zaman kaybettirir” İfadesini kullandı.
CİDDİ EYLEM PLANI GEREKLİ
Kıyıdan elektrik beslemesini gerçekleştirerek yeşil liman olma sürecine ilişkin adımların ekonomik, teknolojik, hukuki ve altyapıyla ilgili sorunlar içerdiğini, bunların çözümlenebilmesi için mevzuat dahil olmak üzere kapsamlı hazırlık ve planlamalara ihtiyaç olduğunu anlatan Ahmet Soyuer, “Zaman kaybettirecek hiçbir adıma tahammülümüz olmamalı, ciddi bir eylem planı ve organizasyonla, devlet ve özel sektörün deneyim ve aklını birleştirerek birlikte adım atmak zorundayız. Toptancı çözümler yerine tüm paydaşların özel koşullarını da dikkate alan çözümler üretmek zorundayız. Mevzuat ve rol dağılımını ortaklaşa hazırlayarak uygulamayı eşgüdümlü olarak sürdürmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
DİKKAT; SÖZLEŞME, TEMİNAT VE SİGORTA
Asyaport’a, yüzde 99 MSC gemilerinin geldiğini söyleyen Soyuer şu açıklamaları yaptı: Limana 5 değişik konteyner firması gelse, her biri ile ayrı sözleşme yapmak gerekecek. Her gemi, her armatörlük firması ayrı bir kriter isteyecek. Bunlara ilişkin ayrıntılar henüz oturmadı. Bunu ‘gemi’ diye düşünmeyin, sigorta olarak düşünün. Bu işte bir sorun olursa gemiden limana veya limandan gemiye, bir güvence, bir sigorta konusu olmak zorunda. Öncelikle bu çözümlenecek. Bunun teminatını kim verecek? Sigorta şirketi verecek. Sigorta şirketi sorumluluğu kimden isteyecek? Bana deseler ki; “Bu altyapıyı, tesisatı kim yaptı?” Uygulamasını bizim ekibimiz yaptı. Projeyi görev verdiğimiz bir şirket çizdi. Çizdi ve uygulamacılara vererek; “İşim bitti, sorumluluğum yok.” dedi. Buna karşın gemi tarafı diyecek ki, “Kim, ne yaptıysa yaptı, sonuçta bana teminatı kim verecek?”
ELEKTRİK FİYATI ÖNEMLİ BİR KRİTER
Her ürünün piyasa şartlarına göre belirlenmiş bir fiyatı var. Geminin de bir elektrik maliyeti var. Gemi dizelse motorin yakıyor; bakımı var, yağı, filtresi var. 1 kilowat elektriğin gemiye maliyeti belli. Bunun üstüne armatör para vermek ister mi? Örneğin maliyet 15 cent ise, mevzuat da; “Liman armatöre istediği fiyattan satar” derse, elektrik satıcısı da yatırımın geri dönüşünü alabilmek için elektrik fiyatını 40 cent olarak belirlerse; armatör de “Bu maliyet yüksek, almam.” diyebilir. Bu nedenle elektrik satış bedeli kritersiz belirlenmemeli. Hatta geminin enerji maliyeti ile uyum içinde olmalı. Fiyat yüksek olursa kimse size mahkum kalmaz. Ya gemisini yollamaz ya da yüksek olan bu maliyeti navlununa bindirir.
RİSK BÜYÜK
Biz gemilere elektrik vermeye 25 Ekim 2024’te başladık. Bu süreçte limana bin kadar gemi yanaştı. Ancak 96’sına elektrik verdik. Gemiler çok pahalı, 250 milyon dolara kadar gemi var. Bu gemiler 24 bin TEU konteyner taşıyor. Farklı farklı elektrik sistemleri, binlerce soğutucusu var. Elektrik ihtiyacı bir yükseliyor, bir düşüyor. Yanı sıra başta radarlar olmak üzere elektronik sistemleri var. Elektronik devreler, frekanslar, voltajlar… Bu kadar kıymetli bir gemi, sistemlerini kapatıp elektrik alırken başına bir şey gelirse ne olacak? Bu riski kim alacak? Biz gemiye elektrik verirken, her seferinde özel olarak yetiştirilmiş, uzman bir supervisor işin başında duruyor. Güvence yoksa, sigorta yoksa bu riski almak hiç de kolay değil.
YEŞİL LİMANA GÖTÜRECEK KIYI ELEKTRİK SİSTEMİNDE KRİTİK KONULAR…
Ahmet Soyuer limancılık sektörünü yeşil limana götürecek dönüşümün önündeki engelleri ve yeşil dönüşüm için adım adım yapılması gerekenleri anlattı.
■ 2014/2015 öncesi yaşa sahip gemiler kıyıdan elektrik almak için gerekli altyapıya sahip değil. Bu gemilere elektrik aktarımının sağlanması için ilave yatırımlara ihtiyaç var.
■ Limana yanaşacak gemiler kıyıdan elektrik alma konusunda zorunlu tutulmadıkça, limanda elektrik besleme ve dağıtım tesislerinin hazırlanması ‘atıl bir yatırım’ anlamına gelecek.
■ Limandan gemilere verilecek elektrik için, limanların satıcı vasfına-ruhsatına sahip olması gerekiyor. Bu alan henüz hukuken düzenlenmiş olmadığı için bugün satışlar ‘hizmet’ olarak faturalandırılıyor.
■ Limandan gemilere satılacak elektriğin fiyatı kim tarafından, hangi kriterlere göre belirlenecek? Elektrik fiyatının limanda yapılan yatırımların geri dönüşünü sağlayacak seviyede olması gerekli. Ancak bu fiyatın gemilerin elektrik alması konusunda caydırıcı olmayacak seviyede olması da ayrı bir gereklilik.
■ Projenin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için, limandan gemilere aktarılacak elektriğin öncelikle dağıtım şirketince, liman kapısına istenilen güç ve niteliklere sahip olarak getirilmesi gerekiyor.
■ Limandan gemilere aktarılacak elektriğin kalitesinin standardize edilmesi sistemin güvenle yürütülmesi bakımından çok önemli. Bu kaliteyi hangi kurum sağlayacak?
■ Elektrik limanda hazır olsa bile farklı gemi tipleri için farklı elektrik bağlantı ünitelerine ihtiyaç var. Bunların standardize edilmesi altyapı, zaman ve maliyet gerektiriyor.
■ Limandan elektrik verilecek gemiler, yüksek teknolojide ve pahalı araçlar. Ayrıca hassas elektrik ve elektronik sistemlere sahipler. Elektrik aktarımı sırasında herhangi bir hata bu gemilerde çeşitli hasarlara yol açabilir. Riskler içeren bu süreç nasıl yönetilecek?
■ Elektrik aktarım sürecinin kalite ve güvencesinin garanti edilemediği, teminat ve sigorta süreçlerinin planlanıp uygulamadığı durumlarda, sağlıklı bir uygulama olması beklenemeyecek demektir.
Limanlarda yeşil dönüşüm için adım adım yapılması gerekenler…
■ Elektrik tesisleri altyapısının, limanın türü, diğer özellikleri ve kapasitesine göre kamu tarafından verilen işletme izin belgesine uyumlu olmasının sağlanmalı
■ Limanın kapısına kadar ilgili kuruluşlarca elektrik getirilmesi, getirilen elektriğin güç olarak belli bir kapasitede olmasının sağlanması
■ Limana gelecek gemilerle elektrik aktarımı için sözleşme yapılması, anlaşma kapsamında risklere karşı bir teminat ve sigorta sistemi düzeni kurulması,
■ Kıyı tesislerinde kurulacak elektrik altyapısına ilişkin projeyi hazırlayan kuruluş, altyapı projesi uygulayıcıları ve liman kuruluşu ile gemiyi de içerecek şekilde ortaya çıkabilecek olası riskin kimin tarafından üstlenileceğine ilişkin düzenlemenin hazırlanması,
■ Limanın elektrik satışına ilişkin olarak yetkilendirilmesine ilişkin koşul ve düzenlemelerin mevzuat altyapısının hazırlanması,
■ Elektrik satış fiyatının nasıl ve hangi sınırlar içinde belirleneceğine ilişkin taban fiyat düzenlemesinin hazırlanması…
10 milyon Euro’luk yatırım
● Biz yaptığımız altyapıda 8 bin kw elektrik verebiliriz. Aynı anda 10 gemiye 800 kwa verebiliriz. 4 gemiye 2 MW olur. Zorunluluğu yerine getirmek üzere yaratıcı fikirleri olan kişiler ortaya çıktı. 200 bin dolarlık yatırımla, 200 kwa’lık bir cihaz koyup elektrik vermek istiyorlar. Yeşil Liman sertifikasından kaynaklanan elektrik besleme sistemi mevcut koşullarda çok esnek olarak yorumlanıyor. Bizim 10 milyon Euro harcayıp yaptığımız işin 200 bin dolarlık bir cihazla yapılabilmesi mümkün değil.
Kapasite şartı getirilmeli
● Yönetmelik kurulacak elektrik tesisinin kapasitesi konusunda herhangi bir tarif getirmiyor. Sahile dizel jeneratör koymak şeklinde uçuk ve amaca matuf olmayan çözüm ürettiğini iddia edenler de var. Kamu otoritesi her limana bir işletme izin belgesi veriyor. Bu limana, hangi tür ve hangi kapasiteye sahip gemilerin yanaşabileceği bu belgede yer alıyor. Sonuç olarak kurulacak elektrik tesisleri işletme izin belgesindeki kriter ve kapasitelere uyumlu olarak kurulmalı. Böyle olunca bir kablo ile sorun çözülürmüş gibi yapılamayacağı da ortaya çıkacaktır. TÜRKLİM Başkanı Hamdi Erçelik’in söylediği gibi uluslararası rekabette ülkenin vitrini olan limanların kendi ihtiyacı için yenilenebilir kaynaklardan enerji üretilebilmesi için devletin sorun değil çözüm üretmesi gerekir.
Limanlar farklı konumlarda…
● Mevzuatla getirilen standartlar yeterince net değil, yeşili tam olarak tarif etmiyor. Bir anlamda “Sektör gereğini yapsın.” deniyor. Ancak çok farklı tesisler var. Yeni limanların yanı sıra 30-40 yıllık limanlar da var. Her liman aynı eylem planını uygulayamaz, aynı dönüşümü yapamaz. Her şeye rağmen bir hedef verilmişse, tüm aktörlerin bu hedefe gidecek şekilde hareket etmesi gerekir. Bu durumda her limanın da hedefe ayrı bir yakınlığının olması doğal. Farklı yıldız sayısına sahip oteller gibi ya da birbirinden farklı olan ‘platin’, ’altın’, ‘gümüş, ‘bronz’ belgelere sahip ‘yeşil OSB’ler gibi kademeli bir sistem oluşturulabilir.