SELÇUK ALTUN/ŞUŞA
Azerbaycan’ın 28 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşturduğu Dağlık Karabağ’ın sembol şehri ve kültür başkenti Şuşa, Türk dünyası adına önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. 2022’de, o dönem Türkiye Sigorta Birliği (TSB) başkanlığı yapan Atilla Benli’nin önerisiyle temeli atılan Türk Dünyası Sigorta Birliği, 14 Eylül 2025’te düzenlenen ilk Genel Kurul toplantısıyla resmen faaliyete geçti. Azerbaycan, Türkiye, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan’ın kurucu üyeliğiyle hayat bulan Türk Dünyası Sigorta Birliği’nde Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gözlemci statüsüyle yer aldı.
İlk genel kurulda kabul edilen Yol Haritası, birliğin sembolik bir adım olmaktan öte, bölgesel sigortacılığa yön verecek somut hedeflere sahip stratejik bir yapı olduğunu ortaya koydu. Birliğin kuruluş amaçları arasında; üye ülkeler arasında bilgi ve uzmanlık paylaşımı, personel değişimi, ortak sigorta ve reasürans havuzlarının oluşturulması, afet ve tarım sigortalarında iş birliği ile dijitalleşme ve teknoloji transferi gibi başlıklar öne çıktı.
“DÜNYAYA GÜÇLÜ BİR MESAJ VERİYORUZ”
Türkiye’den güçlü bir katılımın gerçekleştiği ilk genel kurulda; Başkan Davut Menteş öncülüğünde Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) heyeti, TSB Başkanı Uğur Gülen, Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, Genel Sekreter Özgür Obalı ve Birliğin fikir babası, önceki dönem TSB Başkanı Atilla Benli de yer aldı.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, 2022’de hayali kurulan yapının Şuşa’da hayata geçmesinden gurur duyduklarını belirterek, Türkiye sigorta sektörünün büyüklüğüne dikkat çekti. Sektörün 22 trilyon dolar teminat, 72,5 milyar dolar aktif büyüklük, 8,1 milyar dolar özkaynak ve 50 milyar dolar fon büyüklüğü ile ülke ekonomisinin en güçlü yapı taşlarından biri olduğunu belirten Gülen, 2030 yılı için 50 milyar dolar prim üretimi ve yüzde 5 penetrasyon hedeflediklerini söyledi.
"OMUZ OMUZA DİRENÇ KAZANACAĞIZ"
“Amacımız, ülkemizin dünya ekonomisindeki yeriyle uyumlu bir noktaya ulaşmak ve sigortacılığı bir cazibe merkezi haline getirmektir. Sigortacılığı yalnızca finansal büyüklüğüyle değil; güvenilirliği, dayanışması ve Türk dünyamıza uzanan eliyle anılan bir sektör kılmayı hedefliyoruz” diyen Gülen, Türk Dünyası Sigorta Birliği’nin dayanışma ve güven üzerine kurulu olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Afetlere karşı omuz omuza direnç kazanacağız, reasürans kapasitemizi ortak güçle artıracağız, dijital sigortacılıkla her vatandaşımıza erişim sağlayacağız. Sigortacılığın dili evrenseldir: güvence, dayanışma, gelecek. Biz bu dili, ortak tarihimizin kardeşlik bağıyla birleştirerek dünyaya güçlü bir mesaj veriyoruz.”
'SAĞLIKTA YENİ DÜZENLEME RESMİ GAZETE’YE GÖNDERİLDİ'
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Davut Menteş, Türk Dünyası Sigorta Birliği’nin tarihi bir fırsat sunduğunu belirterek, “Sigorta ve emeklilik sektörü, toplumlarımızın ekonomik ve sosyal hayatında güvence sağlayan en stratejik alanlardan biridir. Ülkelerimizde sigortacılığın gelişmesi, yalnızca finansal istikrar açısından değil, aynı zamanda vatandaşlarımızın refahı, işletmelerimizin sürdürülebilirliği ve yatırımların güvenliği açısından da kritik önemdedir” dedi. Bu birlikteliğin sadece imzada kalmaması ve kısa, orta, uzun vadeli üst politika hedefleriyle desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Menteş, “Türkiye, doğal afet sigortası, tarım sigortası, bireysel emeklilik ve dijitalleşme alanındaki tecrübelerini paylaşmaya hazır. Türk dünyasının yükselişi ancak birlikte hareket ederek mümkün olacaktır. SEDDK olarak bu birlikteliği tüm desteğimizi taahhüt ediyoruz” şeklinde konuştu.
Sigortacılıkta ortak standartlar geliştirebileceğini ve Birlik üyelerinin ortak reasürans havuzları kurarak riskleri paylaşabileceği önerisini dillendiren Menteş, “Türk devletlerinin her biri sigortacılık alanında farklı deneyimlere sahip. Bu deneyimlerin paylaşılması, hepimizi daha güçlü kılacaktır. Birliğimiz, aynı zamanda bölge dışındaki aktörlere karşı da bizlere daha sağlam bir dayanışma zemini sunacaktır” ifadelerini kullandı.
“TES’te kesinleşmiş bir şey yok”
SEDDK Başkanı Davut Menteş, EKONOMİ’ye son günlerde Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne (TES) yönelik medyada yer alan haberlere ilişkin de açıklamalarda bulundu. Bu konuda en önemli paydaşlardan birinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olduğunu belirten Menteş, “Çünkü işveren kesintisi söz konusu, ve bu kesinti anlamlı bir oran. Dolayısıyla orada bir hassasiyet söz konusu” dedi. Çalışmaların titizlikle devam etmekle birlikte net bir oranın henüz belirlenmediğini vurgulayan Menteş, “Bu süreçte herkesin mutabık kalmasını sağlayacak bir formül üzerinde çalışıyoruz. Taslak düzenlemede, çalışan maaşlarının toplamda yüzde 6’sına denk gelecek bir birikimden söz ediliyor. Ama bu oranda kimden ne kadar kesinti olacağı henüz belli değil. Arzu edilen birikime ve emeklilik döneminde anlamlı bir ek gelire ulaşabilmek için yüzde 6 şart. Kıdem tazminatının bu konuyla bir alakası yok, çalışanlar bu konuda endişe etmesin” ifadelerini kullandı.
“Sağlık sigortacılığı, sağlıklı değil”
Bununla birlikte sağlık sigortacılığındaki yeni düzenlemeler hakkında da açıklamada bulunan Başkan Menteş, bu branşı iki şirketin domine ettiğine işaret ederek, “Sağlık tarafında sağlıklı bir ortam yok. Bunun düzelmesi gerek” dedi. Öte yandan, sağlık sigortasında ‘ömür boyu yenileme garantisi’ne yönelik düzenlemenin Resmi Gazete’de yayınlanmak üzere gönderildiğini paylaşan Menteş, düzenlemenin detaylarını şu şekilde anlattı: “Bu yönetmelikle, belirli bir hasar/prim rasyosunun altında kalan ve belirli bir yaşa kadar bu şartları sağlayan sigortalılara “ömür boyu yenileme garantisi sağlanacak. Şirketler ömür boyu yenileme garantisini gerçekten uygulamak zorunda kalacaklar ve buradaki fahiş fiyat artışları mümkün olmayacak. Bir yaş sınırı olacak ama onun altındaki herkes bu kapsama girecek. Sigortalanın yaşı ilerlese dahi fiyatlama normal artışlarla korunacak ve ilave yeni hastalıklarına rağmen bu güvenceye sahip olacak. Bu uygulamayla erken yaşta sağlık sigortası yapılmasını özendirecek. Sigortalı 3 yıllık sürede bu statüye eriştiğinde bu ona bir hak olarak verilecek. Sigortanın hangi sigorta şirketinden yapıldığının önemi yok, e-devlet bilgilerine işlenecek.”