Ham madde bakımından yeterli kaynaklara sahip olmayan Türkiye alüminyum endüstrisi, birincil alüminyum ihtiyacının yaklaşık yüzde 95'ini ithalat yoluyla karşılıyor. İkincil alüminyum üretiminde (hurda) ise güçlü bir konumda yer alan Türkiye’nin üreticileri, iç ve dış pazara arz ettiği döküm, ekstürüzton ve yassı ürünler ile dünya pazarında önemli bir konumda. Geçen sene Türkiye’nin toplam alüminyum ihracatı, 2023’e göre miktar bazında yüzde 3,4 artarak 1,2 milyon tonu aşarken, değer bazında yüzde 1,7 azaldı. 2024 sonu itibarıyla ihracat 5,23 milyar ABD dolar olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde Türkiye alüminyum sektörü, alüminyum mamul ve yarı mamul ürün ihracatının yüzde 62’sini Avrupa’ya yaptı. Avrupa Türkiye’nin en önemli ihraç pazarı olurken Türkiye de Avrupa’nın en önemli üçüncü büyük tedarikçi konumunu korudu.
Hurdaya erişim giderek zorlaşıyor
Birincil alüminyum üretiminin büyük oranda ithalat odaklı olması, Türk üreticileri zor durumda bırakıyor. Sektörün birincil üretimin artırılması gerektiği yönünde talepleri var. Yanı sıra ikincil üretimde de hurdaya erişim giderek zorlaşıyor. Yeşil Mutabakat sonrası Avrupa’dan hurda çıkışı çok daha zor hale geldi. İkincil üretimin enerji sarfiyatının düşük olması ve alüminyumun sonsuz dönüştürülebilmesi, hurdayı her zamankinden daha değerli kılıyor. İkincil üretim, düşük enerji sarfiyatı ve karbon emisyonu ile rekabette avantaj sağlıyor. Türkiye gibi büyük ikincil alüminyum üreticilerinin kendi hurdası dışında ithal hurdaya da ihtiyacı var. Sektörün uzmanları da hurdaya erişimin giderek zorlaşacağını söylüyor. Firmaların tedarik zinciri planlamasında stratejik adımlar atması şart.
Farklı ürünlere dönüşerek ihracata katkı sağlıyor
Alüminyum, imalat sanayisinde en önemli girdi malzemelerden biri olarak öne çıkıyor. Başta otomotiv olmak üzere, dayanıklı tüketim malları, elektronik eşya ve makine gibi Türkiye’nin güçlü ihraç ürünlerinde, yüksek miktarda alüminyum kullanılıyor. Ekstrüzyon, yassı ve döküm ürünleri ekstrüzyon ve yassı hali ile ihraç ürünü olduğu gibi ara mal ve ham madde olarak da diğer sektörler vasıtası ile ihracata katkı sağlıyor. Otomotiv, beyaz eşya- elektronik, makine ürünleri Türkiye’nin ihracatında başı çekiyor. Türkiye, hem ekstrüzyon ürünlerinde hem de yassı ürünlerde Avrupa’nın en güçlü tedarikçisi konumunu uzun süredir koruyor. Sektör temsilcilerinin dikkat çektiği sorunlar çözülürse, alüminyum sektörünün Türkiye ekonomisine sunacağı katkı da artar.
EKONOMİ gazetesi sektörün sorunlarını sayfalarına taşımıştı
İş dünyasının sesini duyuran EKONOMİ gazetesi, geçtiğimiz günlerde alüminyum sektörünün çatı kuruluşu TALSAD Yönetim Kurulu Üyelerini misafir etmiş ve onların sorun ve taleplerini sayfalarına taşımıştı. EKONOMİ Genel Koordinatörü Vahap Munyar ve Haber Koordinatörü Mustafa Kemal Çolak’ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda sektör temsilcileri 7 temel sorunu şöyle ifade etmişti:
- Finansal sorunlar
- Değişken doğal gaz fiyatları
- Tevkifat oranları
- İstihdam ve nitelikli elaman eksikliği
- Küresel pazarlar ile rekabet etme güçlüğü
- Döviz kurlarının istenen düzeyde olmaması
- Ham maddede dışa bağımlılık
Toplantıda, TALSAD Başkanı Ali İhsan Yeşilova, Çin’in Türkiye yatırımlarına dikkat çekmişti. ABD ile olan vergi düzenlemeleri ve AB’nin Yeşil Mutabakat kaynaklı talepleri, durgunlaşan Avrupa pazarı, hurdaya erişim zorluğu gibi problemler de üyeler tarafından dile getirilmişti. Ayrıca, sektör temsilcileri Seydişehir’deki üretimin de artması gerektiğini vurgulamıştı.