BARIŞ SEDEF
Süt, doğanın bize sunduğu en eksiksiz besinlerden biri. İçeriğinde bulunan yüksek kaliteli protein, kalsiyum, fosfor ve B12 başta olmak üzere birçok vitamin ve mineral sayesinde çocukların sağlıklı büyümesinde, yetişkinlerin ise kemik ve kas yapısının korunmasında kritik bir rol üstlenir. Özellikle gelişim çağındaki çocuklar ve yaşlı bireyler için günlük süt ve süt ürünleri tüketimi, birçok hastalığın önlenmesinde doğal bir kalkan işlevi görmektedir. Sütün önemine dikkat çekmek amacıyla 1 Haziran Dünya Süt Günü olarak kutlanıyor. Bu özel günün bu yılki teması ise ‘Sağlıklı gelecek için sütü ve süt ürünlerini hayatımıza dahil edelim’ olarak belirlendi. Türkiye, yıllık yaklaşık 23 milyon tona dayanan süt üretimi ile Avrupa’nın en büyük üreticileri arasında yer alırken dünyada ise ilk 10 ülke arasında bulunuyor. Ülkemizde kayıtlı süt işleyen yaklaşık 2 bin 500 sanayi tesisi ve on binlerce çiftlik ve aile işletmesi, bu üretim zincirinin omurgasını oluştururken, süt ve süt ürünleri sanayi, doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 1 milyon kişiye istihdam sağlamakta.
“Ambalajlı süt ve süt ürünleri, sadece gıda değil, gıda güvenliği demektir”
Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallı, dernek olarak tüketicilere hijyenik, güvenli ve besin değeri korunmuş ürünler sunmak adına uluslararası kalite standartlarında üretim gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, “Tarım ve Orman Bakanlığımızın yürüttüğü denetim süreçlerine ek olarak kendi iç kalite kontrol mekanizmalarımızla da her adımı titizlikle denetliyoruz. Bu noktada tüketicilerimize bir kez daha çağrıda bulunmak isteriz: ‘Sağlığınızı riske atmamak için ambalajlı, izlenebilir ve markalı ürünleri tercih edin. Ambalajlı süt ve süt ürünleri, sadece gıda değil, gıda güvenliği demektir.’ Bu tespitin ışığında, tüketicilerimizin raflarda gördüğü ambalajlı ürünleri güvenle tercih etmelerini önemsiyoruz. Çünkü süt ve süt ürünleri yalnızca sağlıklı beslenmenin değil, aynı zamanda halk sağlığının da temelidir” dedi. Modern yaşam temposu, artan sağlık bilinci bireyleri gün içinde daha pratik, hızlı ve besleyici gıdalara yönlendiriyor. Bu noktada sütlü atıştırmalıklar ve içecekler hem sağlıklı hem de doyurucu seçenekler olarak öne çıkıyor. Özellikle protein bakımından zengin içerikleri sayesinde bu ürünler, vücut için gerekli temel yapı taşlarını sağlayarak dengeli beslenmeye katkıda bulunuyor.
Türkiye’de 70’in üzerinde coğrafi işaretli süt ürünü bulunuyor
Çallı, süt ve süt ürünlerinin bilinçli tüketimi, yalnızca bugünün değil, geleceğin de yatırımı olduğuna vurgu yaparak, “Özellikle pandemi süreciyle birlikte bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasının önemi daha da anlaşılır hale geldi. Süt ve süt ürünleri, doğal yapısıyla bu ihtiyaca doğrudan yanıt verirken, aynı zamanda sürdürülebilir gıda sistemlerinin de merkezinde yer alıyor” ifadelerini kullandı. Diğer yandan Türkiye’de 70’nin üzerinde coğrafi işaretli süt ürünü bulunduğuna değinen Çallı, “Erzincan tulum peynirinden Ezine peynirine kadar birçok ürünümüz, yurt dışında da tanınmakta ve tescil almaktadır. Bu ürünlerin hem iç tüketimde hem de ihracatta hak ettiği değeri görmesi, sürdürülebilir kalkınma hedeflerimiz için büyük önem taşıyor“ diye konuştu.
Çevre dostu üretimler zorunluluk haline geldi
Sütün hayvan refahına duyarlı, çevre dostu, karbon ayak izi düşük yöntemlerle üretilmesi ve işlenmesi bir zorunluluk halini aldığına vurgu yapan Harun Çallı, “ASÜD olarak bu vizyon doğrultusunda dijitalleşme, enerji verimliliği ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı alanlarında üyelerimize rehberlik ediyoruz. 1 Haziran Dünya Süt Günü vesilesiyle halkımızı bilinçli ebeveynler olarak, sofralarımızda süt ve süt ürünlerine daha fazla yer açmaya, gıda güvenliğine duyarlı ve bilinçli bir tüketici olarak ambalajlı ürünleri tercih etmeye davet ediyoruz. Sağlıkla büyüyen nesiller, güçlü bir ekonomi ve yaşanabilir bir gelecek için ‘sütü’ hayatın merkezine alalım” açıklamalarında bulundu.