EKONOMİ/ANKARA
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB), 2025 Ocak-Ağustos döneminde, konsolide (çeşitli sektörlerdeki makineler dahil) makine ihracatının, bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 0,3 artışla 18,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini; miktar olarak azalış olmasına karşılık, birim fiyattaki artış nedeniyle, tutar bazındaki seviyenin korunduğunu açıkladı.
Aylık olarak düzenli olarak yapılan ihracat değerlendirme basın bülteninde, MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu’nun Avrupa pazarına yönelik analizleri ve bu pazara yönelik entegrasyonun güçlendirilmesi vurgusu dikkat çekti.
AB’nin kaygıları, Türkiye’nin katkısı
Kutlu Karavelioğlu’nun “AB’nin kaygılarını ciddiye alıyoruz” ifadesine yer verilen açıklamada, tarife savaşları, Rusya-Çin yakınlaşmasına karşı daha fazla uluslararası işbirliği arayan AB’nin bu pozisyonunun Türkiye, özellikle makine imalat sektörü için bir fırsat olabileceği belirtildi. Kutlu Karavelioğlu değerlendirmesinde, “Üretiminin büyük kısmını tedarik zincirlerine bağlayarak geliştirdiği bilgiyi tehlikeye atan Avrupalı şirketler, şimdilerde bilgi yoğun üretimden teknoloji yoğun üretime geri dönmeye çabalıyor. Ancak girişimcilik, yenilikçilik ve genç nesillerin sanayiye olan ilgisizliği gibi can alıcı sorunlarını çözebileceğinden emin olamadıklarından, Türkiye gibi güvenilir bir paydaşa duydukları ihtiyaç her geçen gün daha belirgin hale geliyor” yorumunu yaptı.
AB’ye uyarı, Türk makine sektörüne çağrı: İşbirliği sağlanabilir
Kutlu Karavelioğlu, AB’nin makine sektöründe, geçmişte zor zamanlarda Türkiye’yi köprü ya da kaçış noktası olarak konumlamasına karşılık, yeni oluşturulan ve AB’nin ithalat politikalarına etki etmesi muhtemel durumdaki “AB İthalat Gözetim Çalışma Grubu”nun Türkiye’yi hızlı ithalat artan ülkeler grubuna koymasını “fevkalade yadırgadığını” ancak “ciddiye aldığını” vurgulayan Kutlu Karavelioğlu, Türkiye’nin makinede Çin’i tek tedarikçi gibi görmeyip, yerli üretimi ve insan kaynağını öne alması gerektiğini; AB’nin de Türkiye’nin güvenilir tedarikçi konumunu göz önünde alarak işbirliğini geliştirmesi çağrısında bulundu. Karavelioğlu, “Böyle bakınca, makine sektörü için Çin menşeli tek tedarikçili yaklaşımdan uzaklaşıp yerli kapasiteyi artırmak; teknoloji, AR-GE ve üretim verimliliği yatırımlarımıza ara vermeksizin AB’nin bütün ihtiyaçlarına cevap verebilecek imalatçı profilini geliştirmek hayati bir öncelik haline geliyor. Bu gelişmelerin zorunlu kıldığı bir başka nokta da Batı ülkelerinde başlıca tedbir konusu haline gelen Çin’in, Türkiye’deki makine imalat yatırımlarını artırarak yerlileşmesi gereği... Bu hem güncel Temmuz verisine göre ABD’ye ihracatı yüzde 30 azalan Çin için hem de dolaylı ticaretin ek tarife riski taşıdığı Türkiye için artan bir zorunluluk” değerlendirmesinde bulundu.
AB’ye entegrasyon hızlanmalı
Avrupa Birliği’nin sertleşen küresel rekabet ortamında, teknoloji tedarik zincirini yakın çevre ülkelerde oluşturması gerektiğini, Türkiye’nin geleneksel olarak yüksek teknoloji ithalatını AB’den yapması nedeniyle işbirliği için uygun bir ülke olduğunu belirten Karavelioğlu, bu kapsamda, iletişim, savunma elektroniği, medikal cihazlar, yarı iletkenler başta olmak üzere geniş bir iş birliği alanı bulunduğunu vurguladı. MAİB Başkanı, öte yandan AB’nin veri yasasının sadece makine değil, tüm sektörler için kısıtlayıcı bir etki riski bulunduğunu belirterek, bu alanda uyum ve sertifikasyonun hızlıca yapılmasına ihtiyaç bulunduğuna dikkat çekti.
Makine ihracatı birim fiyatı yükseldi
MAİB yazılı açıklamasında, yılın ilk 8 ayı sonunda tüm sektörlerdeki makine ihracatının bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 0,3 oranında artarak 18,5 milyar dolar seviyesinde oluştuğu belirtildi. Ocak-Ağustos 2025 döneminde bir önceki yıla göre makine birim fiyatının yükseldiğini ve gördüğü en üst seviye olan kg başına 8 doların oluştuğu belirtilen açıklamada; toplam makine ihracat miktarının (ağırlığının) azalmakla birlikte, birim fiyat artışı yaşandığı belirtilerek, “KG başına ortalama ihracat fiyatlarını 8 dolar gibi tarihi bir seviyeye yükselten sektör, dolar bazında yaşanan yüzde 7,7’lik fiyat artışıyla tonaj olarak yüzde 6,9’luk daralmayı karşıladı. İhracat birim fiyatlarının 8,3 dolar ile bu yılın zirvesini yaptığı Ağustos ayında, miktar olarak yaşanan yüzde 12,3 daralma nedeniyle makine ihracatı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,4 azaldı. Ağustos’taki bu veriye rağmen, ihracatın 28,3 milyar dolar ile tarihi zirvelere yakın seyrettiği son 12 aylık dönemde, makine ihracatında gerileme yaşanmadı.” bilgisi verildi.