Uluslararası Kozmetik Kongresi, 16-18 Aralık tarihlerinde Antalya Titanic Deluxe Golf Belek’te gerçekleştirilecek. Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenecek kongre, sektörü "Biyoteknolojinin Kozmetik Sektöründeki Etkisi" ana temasıyla bir araya getiriyor. Kongre kapsamında yapılacak sunumlarda biyoteknolojik inovasyonların kozmetik ürünlere entegrasyonu ve kozmetik sürdürülebilirlikte biyoteknolojinin avantajlarından bahsedilecek. Pazarlamada gelecek, biyoteknolojik ürünler için ambalajlama ve inovasyon önerileri, e-ihracat ve dijital içerik üretimi ile tüketiminin geleceği konuları ele alınacak. Kongrede Kozmetikte Trendler & Influencer pazarlamanın tüketici üzerindeki etkileri de ele alınacak. Markalaşma oturumlarında; marka değeri yaratmada 10 adımda stratejik pazarlama planı, kozmetik biliminin geleceğini şekillendiren mühendislik yenilikler de değerlendirilecek.
Workshop salonlarında: Doğanın büyüsüyle harmanlanan kokular, kokunu keşfet atölyeleri, Duyusal Hikayeler: kozmetik ve tatların buluşması, sürdürülebilir hayata merhaba, biyoteknolojik dönüşüm ve doğal aktifler, bitki kök hücrelerinin ve eksozomların sinerjik etkileri gibi çok yönlü etkinlikler düzenlenecek.
Yanı sıra düzenlenecek Upcycle Proje Yarışması’yla da katılımcılarla birlikte kozmetik atıklarından geri dönüştürülen ürünlerin değerlendirmesi yapılacak.
Biyoteknolojinin kozmetik sektörüne etkisi ele alınacak
Kongre öncesi açıklamalarda bulunan KÜAD Kongre Başkanı Fuat Arslan, “Bu yıl Uluslararası Kozmetik Kongresi’nde biyoteknolojinin kozmetik ürünlere, markalaşmaya, ürün geliştirme çalışmalarına nasıl katkı sağladığını, yenilikçi biyoteknolojik gelişmeleri ve formülasyonları, sürdürülebilir ve çevre dostu kozmetik ürünleri ile kişiselleştirilmiş cilt bakımını konuşacağız. Katılımcılar kongrede biyoteknolojinin kozmetik sektörünü ilerde nasıl dönüştüreceğine tanık olacaklar. Kongre aynı zamanda katılımcılar için ilgi alanları kapsamında özel sunumlar, atölyelerle ve çok yönlü etkinliklerle yoğun geçecek.” dedi.
Kongrede, biyoteknolojinin beş alanda kozmetik sektörüne nasıl katkıda bulunduğunun ortaya konulacağını belirten Arslan, devamında şunları kaydetti: “Bu beş temanın ilki Aktif Madde Geliştirme: Biyoteknoloji, doğadan ilham alan ve cildiniz için son derece faydalı olan yeni ve yenilikçi aktif maddelerin geliştirilmesine imkan tanır. Doğal ve Sürdürülebilir Ürünler: Biyoteknolojik yöntemler, kimyasal hammaddelere olan bağımlılığımızı azaltarak, doğal ve sürdürülebilir kozmetik ürünlerin geliştirilmesine katkıda bulunur. Kişiselleştirilmiş Cilt Bakımı: Biyoteknoloji, cilt tipinize ve ihtiyaçlarınıza özel olarak tasarlanmış kişiselleştirilmiş cilt bakımı çözümleri geliştirmemize olanak tanır. Cilt analizleri ve gen teknolojisi kullanılarak, cildinizin ihtiyaç duyduğu aktif maddeleri içeren ürünler formüle edilebilir. Özel Taşıyıcı Sistemleri: Biyoteknolojik taşıyıcı sistemler, aktif maddelerin cildin derinliklerine nüfuz etmesini ve hedefli bir şekilde salınmasını sağlayarak, ürünlerin etkinliğini ve güvenliğini artırır. Bu sayede, daha az miktarda aktif madde ile daha etkili sonuçlar elde edilebilir. Biyoteknolojinin Geleceği: Kongremizde, biyoteknolojinin kozmetik sektöründe gelecekte nasıl bir rol oynayacağını da ele alacağız. Yeni nesil aktif maddeler, yapay zekanın aktif şekilde kullanılması, Biyoteknoloji ile geliştirmiş tanı cihazları, Yapay deri gibi yenilikçi test modelleri, sektörün geleceğini şekillendirecek ve tüketicilere daha da etkili ve kişiselleştirilmiş cilt bakımı çözümleri sunacaktır.”