MERVE YİĞİTCAN
Paslanmaz çelikte antidamping soruşturmasının sonuna yaklaşılırken tarafl ardan Posco Assan TST’den çelik servis merkezlerine (ÇSM) ithalatçı birliği ithamı geldi. Posco Assan TST’nin Türk ortağı Kibar Holding’in CEO’su Haluk Kayabaşı, Çin ve Endonezya’dan yapıldığı iddia edilen dampingli ithalatın çelik servis merkezlerinin işine yaradığını söylerken, ithalatçı birliği gibi hareket eden bu şirketlerin antidamping vergisine karşı olduğunu savundu. Soruşturmanın en geç 2026’nın ilk çeyreği içinde sonuçlanacağını dile getiren Kayabaşı, aldıkları duyuma göre bir antidamping vergisinin geleceğini, oranın da çift haneli olmasını beklediklerini söyledi. Buna göre, yüzde 12 gümrük vergisinin olduğu paslanmaz çelikte olası bir antidampingle verginin yüzde 22’ye çıkması bekleniyor.
“Adil rekabet istiyoruz”
Posco Assan TST’nin Kocaeli’deki fabrikasında basın mensuplarıyla bir araya gelen Haluk Kayabaşı ve Posco Assan TST yöneticileri, burada yaptıkları açıklamada antidamping soruşturması sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundular. Çin ve Endonezya’dan gelen dampingli ithalat nedeniyle, yerli üretici olarak ciddi anlamda zorlandıklarını ifade eden Kayabaşı, dampingli ithalata karşı daha proaktif ve kalıcı önlemler alınması gerektiğini belirtti. Kayabaşı, “Paslanmaz çelik, modern sanayinin hem stratejik hem de vazgeçilmez girdileri arasında önemli bir yere sahip. Otomotivden sağlığa, gıdadan enerjiye, sağlıktan mutfağa ve savuna sanayisine kadar çok geniş bir üretim yelpazesine sahip olması sebebiyle, yüksek katma değerli sektörlerin çoğunda kilit rol oynuyor. Ancak maalesef mevcut üretim, sanayinin artan ihtiyacının yalnızca üçte birini karşılayabiliyor. Ülkemizin paslanmaz çelikte sürdürülebilir bir büyüme yakalaması için dampingli fiyatların yarattığı baskının ortadan kaldırılması gerekiyor. Sektörde adil rekabet, yerli üreticiye stratejik savunma sağlanmasıyla mümkün” şeklinde konuştu.
Uzak Doğu’nun Avrupa’ya satamadığı paslanmazın adresi Türkiye olacak
Kayabaşı, holding şirketlerinden Assan Alüminyum’un Avrupa’nın en büyük üçüncü alüminyum üreticisi olduğunu söylerken, Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’nın devreye girmesiyle Türkiye’nin Uzak Doğu’dan ithal edilen ve müktesebata uymayan çelik ithalatıyla alakalı sıkıntı yaşayabileceği uyarısında bulundu. SKDM’nin tamamıyla devreye girmesiyle Çin ve Endonezya’nın Avrupa’ya satamadığı paslanmaz çeliğin adresinin de Türkiye olacağına dikkat çeken Kayabaşı, “Şöyle bir örnek vereyim. Bir Avrupa’ya bir tencere ihraç edeceksiniz. Bir tencerenin hammaddesinin madenden çıkarılmasından fabrikadan çıkana kadar ki süreçte yaptığı karbon salımının hesabını vermek zorunda olacaksınız. Avrupa’ya onun vergisini ödeyeceksiniz. Çin’den ve Endonezya’dan gelecek yassı metaller, hala gelmekte olan yassı metallerin hemen hemen hepsinin kullandıkları enerji termik santrallerden elde edilen enerji. Dolayısıyla onun hesabını isteyecekler Türkiye’deki mutfak eşyası üreticisinden ve beyaz eşya üreticisinden. O hesapları bizim üreticiler çıkarmaya kalktığında ne kadar yanlış yaptıklarını görecekler ve rekabet edemez hale gelecekler” diye konuştu.