VEYSEL AĞDAR
PineZone Danışmanlık Kurucusu ve eski Bağdat Ticaret Müşaviri Hasan Kocasoy, Irak’ta kamu yatırımlarında yaşanan dönüşümün Türk müteahhitlik sektörüne yeni fırsatlar yarattığını söyledi. Türkiye Müteahhitler Birliği verilerine göre, yılın ilk yarısında Türk müteahhitlerin Irak’ta üstlendiği projelerin toplam yurtdışı projelerin içindeki payının yüzde 16’ya ulaştığını ifade eden Kocasoy, bu oranın, 2024’te yüzde 3,8, 2023’te ise yüzde 4,5 düzeyinde olduğunu belirterek, hem toplam pazarın daralması hem de Irak’taki yeni projelere Türk firmalarının ilgi göstermesi, bu keskin artışta etkili olduğunu vurguladı. Kocasoy, petrol gelirlerinin düşmesiyle birlikte Irak'ın yatırım bütçesini ciddi biçimde kıstığını ve kamu projelerini finanse etmekte zorlandığını belirterek, “Artık Irak; Kamu-Özel Ortaklığı (PPP), EPC-F ve Yap-İşlet-Devret (BOT) gibi modellerle, riskin özel sektörle paylaşıldığı bir yapıya yöneliyor” dedi.
Seçim sonrası fırsatlar büyüyebilir
Kasım ayında yapılması beklenen genel seçimlerin ardından siyasi istikrarın güçlenmesi hâlinde, Irak’ın büyük projelere yeniden hız vereceğini öngördüklerini kaydeden Kocasoy, “Bu projelerin başında Bağdat Metrosu, Bağdat-Kerbela Hafif Raylı Sistem, Bağdat Çevre Yolu ve Kalkınma Yolu gibi çok sayıda yüksek bütçeli altyapı projesi geliyor. Söz konusu projelerin toplam yatırım değerinin 50 milyar doları aştığı tahmin ediliyor. Irak, bugüne kadar kendi öz kaynaklarıyla ilerlettiği ilk mega projesi olan Faw Limanı dışında, bu ölçekte projeleri tek başına üstlenebilecek durumda değil. Özellikle Kalkınma Yolu gibi, Türkiye üzerinden Avrupa’ya açılacak stratejik projeler için uluslararası konsorsiyumlar oluşturulması hedefleniyor” diye konuştu.
Türk şirketleri için ortaklık fırsatları
Son iki yılda Irak’ın Total, BP, Siemens ve GE gibi küresel devlerle imzaladığı milyarlarca dolarlık sözleşmeler ülkenin Batı ve Körfez sermayesiyle daha entegre hale geldiğini gösterdiğini vurgulayan Kocasoy, bu stratejik yönelimi, Çin’in bölgede artan etkisine karşı bir dengeleme çabası olduğunu ifade etti. Batı teknolojisi ve Körfez sermayesiyle işbirliğine yatkın Türk müteahhitleri için önemli bir fırsat yarattığını kaydeden Kocasoy, “2025’in ilk yarısında iki büyük Türk mühendislik firması, Irak’ta toplam değeri 1 milyar doları aşan projelere imza attı. Uluslararası ortaklıklara açık, güçlü kurumsal yapıya sahip firmalarımızın bu ivmeyi sürdürmesi mümkün” dedi.
ÖNCELİKLİ SEKTÖRLER
Irak Hükümeti’nin öncelik verdiği projeler arasında elektrik santralleri, petrol rafinerileri, doğalgaz işleme tesisleri, çimento ve demir-çelik fabrikaları gibi sermaye yoğun alanların yer aldığını kaydeden Kocasoy, “Bu durum, daha çok büyük ölçekli ve finansman bulma kapasitesine sahip şirketlerin rekabet avantajı elde edeceğini gösteriyor” diye konuştu.
“Küçük ve orta ölçekli şirketlerimize pek alan açmayan bu dönüşüm” diyen Kocasoy, “Batı ve Körfez sermayesinin Çinli şirketlere alternatif arayışında Türk müteahhitlerin ideal partner olarak öne çıkmasını sağlayabilir” ifadelerini kullandı.